[YÜZÜNE BAK]

A+
A-

Hayatın sâdece küçük bir kısmını değil bütününü anlamalısınız, ba’zısını değil hepücüğünü sevmelisiniz. İşte bu yüzden kendi kitabınızı her yüzden okumalısın, bu yüzden gökyüzüne daha sık bakmalısın, bu yüzden kalbiniz şarkı söylediğinde onu dinlemeli ve bakan gözlerden çekinmeden raks etmeli, şiirler yazmalı, acı çekmeli ve tam anlamalısınız ki bunların hepsi birden hayattır.

Bâzen bulutlar kapatsa da sonsuz ihtimâle çağıran gökyüzü hâlâ orada, düşen başını kaldırmayı unutma yeter…

Göğe bakmak
İmkân genişliğini hatırlatır

“En zorun kırk kolayı vardır”
Açık olmak lâzım

Haydi gözünü bir kez daha göğe çevir de bak…
[Mülk:3’ten]

Varlığın sevinci de öyle yaparlardı:

Konuşmak için oturunca, çoğu kere nazarlarını gökyüzüne dikerlerdi.
[Siyer-i Nebî’den]

“Şu insanlara şaşıyorum” dedi yüzü göğe dönmüş âşığın biri…

“Uçsuz bucaksız gökyüzünün altında
ne yapacaklarını bilmeden kararsızca dolanıp duruyorlar oysa onlarla alâkalı her şey, göğün nazarında boğulup duruyor.”

Göktür senin yüzün, yâryüzünden bakılınca bulutlar elbet bir gelip bir gidecekler…

Daralınca “en geniş aynana” bakmayı unutmayasın güzeller güzeli:

Sen bir yanda bağıra bağıra soruların cevâbını merâk ederken, sessizlik içinde dinleyeni hatırla:

Bu âlem boş bir ayna mı?
Ya da çiçeği burnunda bir ağaç?
Yoksa bütün evren bir kadının uykusu mu?

Gökyüzünün son mavisini
Vatan hasretinin rengini dinle
Hediyeyi duyacaksın

Aşkın dâveti her yerde ve her zamandan
Göğe yalnızca kalbinden dokunabilirsin
Bizler göbekten değil
gökten
bağlıyız
İşitiyorsan gelebilirsin
[Cenâbı Mevlevî]