Yükselten de, Alçaltan da O’dur !.. – Mehmet Doğramacı

A+
A-

Yükselten de, Alçaltan da O’dur !..

Dilediğini Aziz eder (yükseltir) sin, dilediğini Zelil eder (alçaltır) sin” (3-26)

Emir Sultan Hazretleri Buhara’dan hicret ederek Bursa’ya yerleşir. Tekkesinden nurlar saçmaya başladığında, oldukça asabi yapıdaki devrin padişahı Yıldırım Beyazıt ile gerilimler yaşanır. Daha sonra, kızını Emir’e nikâhlayan Yıldırım, ilerleyen dönemlerde Emir Sultan üzerine asker yollayarak, canına kast etmeye yeltenecek kadar ileri gider.

Emir, Osmanoğullarının selameti için sürekli dua etmekte ama Yıldırım’ın ikaz dinlemeyen yapısı karşısında kaygılanmaktadır.

Timur Anadolu’yu yakıp yıkarken, “İçeride kal, savunma harbi yap, şu aşırı cesaretine gem vur” ikazlarını da dinlemeyen Yıldırım, Ankara meydan muharebesine çıkar.

Sonuç fecidir. Ordu dağılır, yeni kurulan Osmanlının ilerlemesi durur, Yıldırım kafes içine konup köy köy, şehir şehir teşhir edilir Timur tarafından.

Yaşanan tam bir zillettir…

***

Osmanlının 14. padişahıdır 1. Ahmet. 14 yaşında tahta çıkmış, 14 yıl hükümranlıkta bulunmuş, 28 yaşında ateşli bir hastalıktan vefat etmiştir. Hocası, rehberi AZİZ MAHMUD HÜDAİ Hazretlerine hürmette kusur etmez hiç. Hastalığının baş gösterdiği günlerde içlenerek hocasına şöyle der:

– Atalarım gibi fetihler yapamadım. Toprak alamadım. Korkarım ki devrim kısa olacak, adım unutulup gidecek hocam, bizi kimse hatırlamayacak!

Nazik ve hürmetli padişaha AZİZ MAHMUD HÜDAİ şu müjdeyi verecektir:

– Sen ki evliyaya hürmetlisin, sen ki bu yola bağlısın, adın; fetih yapanlardan daha çok yaşayacak, herkes seni anacak emin ol!..

İslam Dünyasının en gözde camii yapılır onun devrinde. İnşaatta işçi gibi çalışan padişah, adını ebedileştirecek görkemli bir esere imza atar! Hocasının keşfi açığa çıkmıştır. Nasıl mı?

Hala camii vesilesiyle anarız SULTAN AHMET’i…

Fatihalar okuruz ebedileşen bu isme…

***
Evliyaya eğri bakma
Kevn-u mekan elindedir
Mülke hüküm süren odur
İki cihan elindedir

Sen anı şöyle sanırsın
Sencileyin bir Ademdir
Evliyanın sırrı vardır
Gizli ayan elindedir

Hak zatıyla sıfatıyla
Tecelli eyledi onda
Varlığı hak varlığıdır
Emr-i Sübhan elindedir.

Kaygusuz eder bu ilmi
Okudum anladım bildim
Bütün alemlerin hükmü
Kamil insan elindedir.

(KAYGUSUZ ABDAL)

… … …
… … … … …

Bu bir yorum yazısı değil.
Ayet açıklaması hiç değil.
Gönlümüze akanlar sadece, gecenin bir yarısı.

Yükselten de, alçaltan da Odur!

Kimi kimin eliyle yükseltir, kimi kimin eliyle alçaltır, işte onu fark etmek büyük nimettir!

Hele hakiki yükselişin dünyevi anlamda yükselme mi, yoksa daha başka bir şey mi olduğunu fark etmek daha büyük nimettir!…

Evliyanın sırrını fark edenlere selam olsun!…
Henüz göremeyenlere, uyanmak nasip olsun!…

Şaban-ı Şerif, Nebevi hakikatleri aksettiren, Risalet gerçeğiyle yüzleştiren kulluk örtüsü altındaki mahalleri tanımamıza vesile olsun!

Rasülullah’ın ayında, Rasülullah (sav) ile hakiki manada tanışmak hepimize nasip olsun!

(AMİN)

Mehmet DOĞRAMACI