[ÜSTÜ AÇILAN SEMÂZEN]
Cebrâil’in kanat seslerinden, hatrımda kalanlardan:
Çılgınca bir cezbeyle kendimden geçmiş dîvâne aşıklar gibi Kâbe’yi tavaf ediyordum… Allah’a şükür ki o hâlimle farkına varmadan Kâbe’nin örtüsünü yırtmadım.
Başka bir neş’eyle okursak:
Kendi eksenimin etrâfında, yâri kucağıma almış semâ ederken öyle çok dönmüşüm ki neredeyse etten duvar yıkılıyor, kıldan duvak açılıyordu!
Bir şeyi, merkezi etrafında yeterince hızlı döndürürseniz, o şeyin asıl mayasında olmayan sonradan edinilmiş çamurlar birer birer dökülecektir:
Aşk hamurumuzda, günah çamurumuzda!
Eksiklik hissi, kendi özüne dönmen için özellikle koyuldu mayana:
Tevbe, aslına dönmek demek: Rûhu bul ve çık
Bu yüzden ölene dek tevbe kapısı açık
Ölmeden evvel ölüp ya sen görürsün O’nu
Ya da rûhun çıkarken, ömrün gelince sonu