Türk Eğitim Tarihi İçerisinde Mevlevîhanelerin Yeri – Serdar ÖSEN
Türk Eğitim Tarihi İçerisinde Mevlevîhanelerin Yeri
Serdar ÖSEN
Öz:
Mevlânâ’nın ölümünden sonra kurulan Mevlevilik tarikatı Anadolu’da, Balkanlar’da ve Osmanlı Devleti’nin hakim olduğu diğer bölgelerde faaliyet göstermiş, mevlevîhane adı verilen tekke ve dergâhlarında Türk kültür hayatının şekillenmesinde oldukça önemli vazifeler ifa etmiştir. Mevlevîhaneler klasik tasavvufi yaşamın sergilendiği alanlar olmasının yanı sıra içerisinde çeşitli alanlarda eğitim verilen birer eğitim kurumu işlevi de görmüştür. Özellikle Mevlânâ Celaleddîn Rumi’nin eserlerinin çoğunluğunun Farsça olması nedeniyle gerek İstanbul’da bulunan mevlevîhaneler gerekse diğer bölgelerde bulunan mevlevîhaneler birer Farsça eğitim merkezi olmuştur. Bazı mevlevîhanelerde bulunan kütüphaneler ise eğitim faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesinde itici güç oluşturmuştur. Mevlevî mukabelesinde mûsikinin kullanılması ise mevlevîhanelerin sanat eğitimi verilen mekanlar haline gelmesine de vesile olmuştur.
Hazırlamış olduğumuz çalışmamızda yukarıda vermiş olduğumuz bilgiler çerçevesinde Mevlevîliğin ve mevlevîhanelerin Türk Eğitim Tarihi içerisindeki yeri ortaya konulmaya çalışılacaktır.