Türbe Önü Buluşmalarında Abdurrahman Büyükkörükçü Hoca Vefa’yı anlattı.
Konya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün öncülüğünde, Mevlana’nın 746. Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri (Şeb-i Arus) kapsamında bu yıl üçüncüsü düzenlenen ‘Türbe Önü Buluşmaları’ etkinliğine katılan Konya İl Müftülüğü Baş Vaizi Dr. Abdurrahman Büyükkörükçü, bu yılki etkinliklerin ana teması ‘Vefa’ üzerine bir sohbet gerçekleştirdi. Sohbetine çadırı dolduran misafirleri selamlayarak başlayan Büyükkörükçü, Allah’ın Resulü Hazreti Peygamber ve ondan feyz alan Allah dostları ‘güneşe tutulmuş kristal top gibidirler’ şeklinde bir benzetme yaparak, “Kristal topu güneşe tuttuğunuz zaman her kesitinde bir güneş görürsünüz. Hazreti Peygamberin ahlakı Kur’an-ı Kerimdir. Ümmetine ve ashabına Allah’ın ahlakıyla ahlaklanınız der. Allah dostları, Hazreti Peygamberin nuruna ışığına tutulmuş kristal toplardır. Onlarda da Allah Resulünün ahlakını görürsünüz. Hangi yönden bakarsanız bakın vefa da binlerce, on binlerce ahlaki davranıştan bir tanesidir.” ifadelerini kullandı.
BİTMEZ BİR GÜZELİN VASFI, AĞAÇLAR KALEM OLSA
Büyükkörükçü sohbetini şöyle sürdürdü. “Mevlana’mız Allah’a giden yolda bizim için ışıktır. Önümüze nur ve ışık tutmaktadır. Sizlerde onun o meşhur ‘Gel, gel ne olursan ol yine gel’ çağrısına vefa göstererek Konya’mıza, Mevlana’ya gelmiş bahtiyar insanlarsınız. Gönlünde Mevlana aşkı olanın ruhunda kainatın efendisinin sevgisi vardır. Gönlünde ve ruhunda Hazreti Peygamberin sevgisi olanlar şüphe etmesinler, cennette onunla beraber olacaklardır. Mevlana Hazretleri, Peygamberin ahlakıyla ahlaklanan bir halk eridir. Bir Allah dostudur. Mevlana’yı anlatmaya çalışsak saatler kifayet etmez. Konya’mızın meşhur şairi Ali Ulvi Kurucu üstadımız bir beytinde şöyle der. ‘Bitmez bir güzelin vasfı, ağaçlar kalem olsa’ Hakikaten Mevlana Hazretleri güzelliği anlatılmakla bitirilmeyecek, hatta doğruyu söylemek gerekirse, hakkıyla anılamayacak, anlatılamayacak ve sırrına erilemeyecek bir hak dostudur.”
MEVLANA’YI MEVLANA YAPAN PEYGAMBERE BAĞLILIĞIDIR
“Allah dostlarının sevgisi, kişiyi cennete ve cemale götürür. Sevmek demek itaat etmek demektir. Eğer Allah dostlarından birini hakkıyla seviyorsanız onun yolundan gitmeniz, haline, rengine ve kokusuna bürünmemiz lazım. Mevlana’yı sevmek demek Hazreti Peygamberi sevmek demektir. Hazreti Peygamberi sevmek demek Allah’ı sevmek demektir. Allah’ı sevmekte, Kur’an-ı Kerime ve Resulullah’a itaat ile olur. Mevlana’yı Mevlana yapan, 700 yıldır yolundan gidilen bir hak dostu yapan Hazreti Peygambere bağlılığıdır. Mevlana bir İslam alimi ve mutasavvufudur” diyerek konuşmasına şöyle devam etti: “Mevlana yaratılışına vefa göstermiş bir velidir. Mevlana’da vefakarlığı zirvede görüyoruz. Öğle diyor: ‘Biz her nefes alırken Hu dedik, her nefes verirken de Hu dedik’ bu yaratılışa vefadır. Kul olmaya vefadır. Cenab-ı Hakkın nimetlerine karşı vefakarlıktır. Vefa sadece bir insandan gördüğünüz bir iyiliğe karşı ona minnet duymak, ona teşekkür etmek veya ona şükür borcunu eda etmek değildir. Vefamız önce alemlerin rabbi olan Allaha karşı olmalı. Çünkü bizi insan olarak ve bir İslam beldesinde yarattı. Vefamız Kur’an-ı Kerime, sonra Hazreti Peygambere karşı olmalı. Onun sünnetleriyle amel olmalıyız. İslam’a ve Müslümanlığımıza vefa göstermeliyiz.”
ÖNCE ALLAH’A KARŞI VEFALI OLACAĞIZ
Hazreti Peygamberin hayatından bir kaç vefalı davranış örneği de paylaşan Büyükkörükçü, sohbetini şöyle sürdürdü. “Rabbimizden sayısız nimetler görüyoruz. Saymak isteseniz, sayıp bitiremezsiniz. Bu nimetlere şükretmemiz lazım. Vefadan bahsedeceksek önce alemlerin rabbi olan yüce Allah’a karşı vefalı olacağız, emirlerini, ibadetlerimizi yerine getireceğiz. Haramlardan sakınacağız. Elimizden gelen gayretle kulluğumuzu yerine getirmeye çalışacağız.” şeklinde ifadeler kullanan Büyükkörükçü, sohbetinin sonunda şunları kaydetti.
DÜNYA’NIN İSLAM’I YENİDEN ANLAMAYA İHTİYACI VAR
“Dünyanın İslam’ı yeniden anlamaya ihtiyacı var. Yeniden İslam’a yönelmeye, Kuranı yeniden anlamaya, Peygamber efendimizin ahlakıyla yeniden ahlaklanmaya ihtiyacımız var. Sahabe-i Kiram, BİLE birlikte oldukları zaman ‘Yeniden iman edelim, imanımızı tazeleyelim’ diyorlarmış. Sahabenin yaşadığı, anladığı gibi, Mevlana’nın anladığı gibi, İslam’ı yeniden anlamaya, yeniden nefislerimize İslam’ı ilan etmeye ihtiyacımız var.” diyerek sözlerini tamamladı. Katılımın oldukça yoğun olduğu programın sonunda, Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, sohbetlerinden dolayı Abdurrahman Büyükkörükçü’ye teşekkür ederek, özel tasarım Şeb-i Arus atkısı ve plaket takdim etti.
Kaynak: Mevlana peygamberimize bağlıydı