SULTAN VELED’İN REBÂB-NÂME’Sİ
SULTAN VELED’İN REBÂB-NÂME’Sİ
F. TULGA OCAK
XIII. yüzyılda Anadolu’da, Selçuklular devri Türk Edebiyatının ilk Türkçe örneklerini veren Sultan Veled, bu manzumeleri ile Türk dili ve edebiyatı araştırmacılarının ilgisini çekerken, Farsça eserleri ile de Fars dili ve edebiyatı araştırmacılarının dikkatlerini üzerinde toplamaktadır. Bu iki ayrı sahada, bugüne kadar, Sultan Veled hakkında çeşitli inceleme ve çalışmalar yapılmıştır. Bu konuda yapılan en son çalışma Sultan Veled’in Rebâb-nâme’si üzerine olmuştur. Bu kıymetli çalışma, Sultan Veled’in hayatı, eserleri ve Türkçe manzumeleri konusunda Türkiye’de yapılan çalışmalar görülmeden yapıldığı için, bazı yönlerden oldukça eksik kalmıştır. Bugüne kadar, Veled Çelebi, Feridun Nafiz Uzluk, Prof. Dr. Meliha Anbarcıoğlu, Prof. Dr. Tahsin Yazıcı, Abdülbâki Gölpınarlı ve Prof. Dr. Mecdut Mansuroğlu tarafından yapılan incelemeler, monografık çalışmalar ve Sultan Veled’in eserlerinin tercümeleri görülmemiş; Rebâbnâme’nin başında yer alan Sultan Veled’in hayatı, eserleri, edebî kişiliği ve Rebâb-nâme’nin değerlendirilmesini ihtiva eden mukaddime kısmında, bu eserlerden yararlanılmamıştır. Halbuki Sultan Veled gibi gerek kullandığı diller, gerekse tasavvulî yönüyle hem Türk Edebiyatını, hem de Fars Edebiyatını yakından ilgilendiren şahısların eserleri üzerinde yapılan incelemelerde, bu iki ayrı sahadaki neşriyatı takip etmek, yapılan incelemeleri görmek gerekmektedir. Rebâb-nâme’nin yeni baskısını okuyunca, bu düşüncenin ne kadar haklı olduğu bir kere daha ortaya çıkmaktadır. Şimdiye kadar yapılan incelemelerin ışığında, Sultan Veled ve Rebâb-nâme’si hakkındaki bilgileri toplamanın gereği kanısındayım.