A+
A-

54. SABIR

Feraset sahiplerinin iştahları sabradır; onlar sabretmek isterler. Helva ise, çocukların isteği bir şeydir.

Sabreden, göklerin üstüne yükselir; helva yiyense geriler, kalır!

Sabır ilâcı, gözlerin perdesini yakar; göğüsleri gönülleri de yarıp açar.

Sabır, iman yüzünden baş tacı olur. Bundan dolayıdır ki sabrı olmayanın imanı da yoktur.

Sabretmek, canının tespihleridir. Sabret, asıl doğru tespih odur.

Sabır, Sırat köprüsüne benzer; cennet ise diğer tarafta…

Allah, yüz binlerce kimya yarattı; ama insan, sabır gibi bir kimya görmedi.

Arayan nihayet bulur. Kurtuluş, sabırdan doğar.

Ayın gece sabretmesi, onu apaydın bir hale kor. Gülün dikene sabrı, onun güzel kokulu bir hale gelmesine sebep olur.

Peygamberin münkirlere sabretmesi onları Allah hâsı yapmıştır…

Kimde bir düzgün esvap görsen bil ki, onu sabretmek ve uğraşıp kazanmakla elde etmiştir.

Kimi aç, çıplak görürsen bu hali de onun sabırsızlığına tanıktır.

Ehil olmayanlara sabretmek, ehil olanlara cilâdır. Nerde bir gönül varsa sabırla cilâlanır.

Sabır kılavuzu, sana kanat olursa canın arş ve kürsünün ta yücesine kadar çıkar.

Mustafa (a.s.)’ a bak, sabrı burak edindi de, bu Burak, onu göklere çekti, çıkardı.

(I/1601, 1602, II/71, 600, 3145, 3147, III/1854, VI/595, 1408, 1410-1412, 2041, 3978, 3979)

[divide style=”2″]