REGAİB GECESİNİ İDRAK ETMEK
Çok şükür mubarek Regaib gecesini idrak ediyoruz. Bu gecenin kıymetini bilelim. Kandil geceleri de diğer mubarek günler gibi biz müslümanlar için en büyük fırsatttır. Nasıl ki Cumalarımızı eda ediyoruz, bayramlarda bayram yapıyoruz, tıpkı kandil gecelerimiz de inancımızın gereği birbirimizle de hemhal oluyoruz. Cenab-ı Allah günahlarımızdan temizlenmemiz açısından bazı ayları, diğer aylardan önemli kılmıştır. Bu aylarda günah işleyerek nefsimize zulmetmememiz gerekir. Günah işlememeye dikkat etmek lazım ve daha çok ibadete yönelmek lazım. Bazı aylarda ve bazı gecelerde, bazı ayların da bazı gecelerinde duanın daha makbul olduğu geceler vardır. Bu aylarda yapılan dualar da daha makbuldür. Biz kullar bu önemli vakitleri ibadet ve dua için bir fırsat olarak görürüz. Biliyoruz ki; ülkemiz ve ümmetimiz çetin mücadelelerden geçiyor. Böyle bir mubarek gecenin idrak edilmesi insanlık alemi için lütuf sayılır. Bize düşen bunun şuuruna varmaktır. Her an adaletli ve ahlaklı olmak, aynı zamanda da zulme karşı çıkmaktır.
Allah’ın rızasını kazanmak
Biz müslümanlar gerek birey gerek toplumsal ve gerek ümmet olarak öyle bir çıkmazdayız ki, tesbihin ipinin kopması ve tesbih tanelerinin darmadağın olduğu bir dağınıklık, kopukluk ve bir araya gelmezlik içindeyiz. Bu tesbih tanelerini birbirine bağlayan bir ipimiz ve bir imamemiz olması gerekirken, ne yazık ki parça parça, lokma lokma, kıyım kıyım içindeyiz. Oysa Allah, müminler kardeştir, Allah’ın ipine sarılarak bana hep birlikte gelin diyor. Kopuk, dağınık ve Allah’a isyan içinde olmamamız gerektiğini idrak etmeliyiz. Böyle gecelerde bol ibadet ve taat, bol namaz ve niyaz içinde olmalıyız. Böyle gecelerde gönlümüzden ne kopuyorsa Allah için olduğunu bilmeli ve hayır hasenat içinde olmalıyız. Allah bizi taatimizle ve hasenatımızla bekliyor. Ancak dünyada gönül rızası kazanarak Allah’ın rızasını kazanmaya hak ediyoruz.
Kalbimizle imanımız birdir
Aklımızı başımıza almalıyız. Akıl maddiyata yönelse de kalbimizi ihmal etmemeliyiz. Robotun da bir beyni var, robotun da aklı var. Robotun da bir düşünce ve işletim sistemi var. Buna yüklenen bilgi insan tarafından kurgulanmış bilgidir. Oysa insanın aklı ve beyni olduğu kadar kalbi vardır. Hissi, duygusu, imanı vardır. O halde insan önce inanacak, inandığını harfiyyen yaşayacak ki doğru düşünme mantığını kazansın ve kalbinde vesveseye, inançsızlığa ve kirliliğe yer vermesin. İnancın gereği aklıyla düşündüklerini ve yaptıklarını kalbi tastik edebilsin. Hakk’a mümin Müslüman olabilsin. Evet, bizim robottan farkımız Allah’ın bize lütfettiği imanımız. Nurlu kalbimiz. Külli iradenin bize yüklediği cüzi irademiz. Demek ki kalbimizle imanımız birdir.
Mevlam kardeşliğimizi pekiştirsin
Regaib gecemiz gibi, diğer mübarek gün ve gecelerimizde zikir, şükür, tefekkür etmemiz imanımızı tazeleyecekir. Güncellenmemiz tevbe ve istiğfarımızladır. Ancak kirliliğimizden ve günahlarımızdan arınmakla temizlenebileceğiz. İyi niyet, ihlas, ibadetlerimizi aksatmadan eda etmek ve ubudiyyetimizi bütün insanlara yönelik bir mefkure olarak görmek, insanlığın kurtuluşuna vesile oluşuna inanmaktır. Zerre kadar iyiliğin karşılığı vardır. İyilik yapmanın karşılığı iki cihanda da yerini bulacaktır. Şükürler olsun ki nefes alıp verebiliyorsak, bir lokmanın, bir hırkanın değerini biliyorsak, bir lokmada ve bir hırkada binlerce ihtiyaç sahibinin olabileceğini düşünebiliyorsak!.. Bundan mütevellit kendimizi sorumlu ve sorumluluklarını yerine getirmeye amade kılıyorsak böyle gecelerin yüzü suyu hürmetine Mevlam bizi affetsin. Mevlam bizi doğru yolda sabit kılsın ve hidayet buyursun. Mevlam bizi ve birbirimizi sevdirsin ve kardeşliğimizi pekiştirsin. Mevlam neylerse güzel eyler vesselam.