[GÜN.EŞE RAĞBET]
Bizim ay(dın)çiçeği dediğimiz günebakan, günâşığı diye bildiğiz bitkinin:
İngilizcesi “sunflower: güneş çiçeği”
Fransızcası “tourne-sol: güneşe dönen”
Arapçası “abdüşşems: güneşin kulu”
Farsçası “afitabperest: güneşe tapan”
Latincesi “Helianthus annuus: gündöndü”
Uçsuz bucaksız tarlalarda her biri güneşe döne döne büyüyen bu sapsarı bitki, güneşe olan rağbeti, teveccühü sâyesinde âdetâ güneşin dünyâdaki sûreti olmuş, şeklen güneşe benzemekte birinci!
Günebakan, güneşe tapan, aşkından kavrulup karadumana kaçan!
Güneşin seyrine tâbi olmak bu çiçeğin şeklinin de birebir sevdiğine, yöneldiğine benzemesini sağlamış.
Tasavvufun nihâi gâyesi, tehallaku bi ahlakillah: Allah’ın ahlakı ile ahlaklanın, Allah’ın rengine boyanın hadis-i şerîfine tam ittibâdan ibârettir.
[Hz Pir-i Sâni-i Halveti Seyyid Yahya-yı Şirvânî]
Vech: yüz, tevecüh: bir tarafa doğru yönelme, yüzünü çevirme, doğrulma
Dervişlerin dilinde teveccüh: Râbıta yoluyla gönlünü bağlama, kalben Hakk’a ve hâliyle mürşide yönelme.
Günümüz olan Regâib; ra-ğâ-be kökünden gelmektedir. Ragâbe kelime olarak, teveccüh etmek, rağbet etmek, yönelmek, istemek, ilgi duymak, meyletmek, araştırmak, gibi anlamlara gelir
İnnâ ilâ Allâhi râgıbûn [Tevbe:59]
Biz sadece Allah’a teveccüh ederiz
O’na yönelmişler•deniz
İnnâ ilâ Rabbinâ râgıbûn [Kalem:32]
Biz sadece bizi vücudlandırana teveccüh ederiz
Sure-i İnşirah’da yer alan “İrğâb” kelimesi vardır.
Regâib kelimesi ile aynı kökten gelir. İrgâb: İste, rağbet et, ara, araştır, sor, tahkik et, tanı, teveccüh et gibi anlamlara gelir.
ve ilâ rabbike fe irğab [İnşirâh:8]
Ve seni vücudlandıranı tanımayı iste
GÜN.EŞE.TEVECCÜH:REGÂİB
Regâib, bir canın kendini bilme, aslını bulma yolculuğunun başlamasıdır.
Regâib, kendi vücüdunun sahibine teveccüh etmektir.
Regâib, bir gönül ehline bulunarak, yaratılışın hakikatine, hayatın gerçeğine adım atmandır.
Kendi vücuduna dönüp gönül şehrinde Allah’a tam teveccüh edenin regâib’e rağbeti ne hoştur.
İş, insanın rağbetine bakar!
Rağbeti başlayanın, regâib’i mübarek olsun.
Allah, seyrimizi tamâmına erdirsin,
erenlerin nefesinden hû hû’lara karışsın âminler vesselâm…