Pişmanlık kaç türlüdür?

A+
A-

 

Pişmanlık kaç türlüdür?

Siz hiç “Kaç türlü pişmanlık vardır?” diye düşündünüz mü? Allah dostlarından İsmail Hakkı Bursevî Hazretleri, Mesnevî şerhi Ruhü”l-Mesnevî“sinde, dört türlü pişmanlık olduğunu söylüyor: Nedâmet-i yevmiye, nedâmet-i seneviye, nedâmet-i ömriyye ve nedâmet-i ebediye.

Nedâmet-i yevmiyye, yani günlük pişmanlık. Bunu etkisi kısa süren ve telafisi mümkün pişmanlık olarak kabul edebiliriz. Bursevî buna örnek olarak şunu veriyor. Bir kimse evinden hazırlık yapmadan ve karnını doyurmadan dışarı çıkıp akşama kadar aç susuz dolaşsa, evden karnını doyurmadan çıktığı için pişman olur. Hazret”in yaşadığı dönemde her köşe başında lokanta olmadığı için bu örneği vermiş olmalı. Yaptıktan sonra pişman olacağınız zararı büyük olmayan, size vakit veya az miktarda para kaybettiren her türlü işi bu tür pişmanlık içinde değerlendirebilirsiniz. Bir başka açıdan baktığımızda küçük hatalarımızın ve dalgınlıklarımızın cezası karşısında duyduğumuz pişmanlık da diyebiliriz. Pişmanlığın en hafifi budur. Bir gün aç durursun, akşama karnını doyurursun. Cezasını sadece eve gelene kadar çekersin.

İkincisi; nedâmet-i seneviyye yani bir yıl süren pişmanlıktır. Bunun etkisi ve zararı ilkine göre daha fazladır. Vaktinde yapılması gereken işleri yapmamaktan dolayı duyulan pişmanlıktır bu. Köyde yaşadığı halde güzün tarlasını ekmeyip pişman olan kimsenin durumunu örnek veriyor Bursevî Hazretleri. Hayatımızda karşılaşacağımız güç durumlar için bolluk zamanlarında yapılmayan birikimleri de bu pişmanlık altında değerlendirebiliriz. Sene içinde çalışmadığı için sınıfta kalan öğrencinin ikinci sene daha çok çalışması da bu tür pişmanlık içinde değerlendirilebilir. İkinci sene gerekli tedbirleri alarak aynı şekilde pişman olmaktan kurtulabiliriz. Buradaki seneden kasıt ikine göre oldukça uzun bir süre olmasıdır. Yoksa mutlaka on iki ay sürecek anlamında değildir.

Üçüncüsü nedâmet-i ömriyye yani bir ömür boyu çekilen pişmanlıktır. Bursevî, buna da uygun olmayan bir eşle yapılan evliliği örnek gösteriyor. Huyu huyuna, suyu suyuna uymayan bir hanımla evlenen ömür boyu pişman olur, diyor Hazret. Böyle bir pişmanlık yaşamak istemeyen, ancak evlenmek de isteyen erkeklere Peygamberimiz şöyle dua etmelerini tavsiye ediyor: “Allah”ım! Senden kadının hayırlı ve iyi ahlaklı olanını nasip etmeni dilerim.” (Ebu Davud, Nikah, 45) Tabi aynı pişmanlığın kadınlar için de söz konusu olduğunu söyleyebiliriz. Onlar da şöyle dua etmeliler bu durumda: “Allah”ım! Senden erkeğin hayırlı ve iyi ahlaklı olanını nasip etmeni dilerim.” Dikkat ettiyseniz pişman olmamak için istenilen vasıflar arasında zengin olmak, makam-mevki sahibi olmak gibi vasıflar zikredilmiyor.

Huysuz bir kadınla geçinmenin ne kadar zor olduğunu tahmin etmek kolay değil. Arapların meşhur alimlerinden Asmâî, bir gün Kabe”yi tavaf ederken bakmış ki bir adam arkasına ihtiyar bir kimseyi yüklemiş ve “Hem küçüklüğünde hem de büyüklüğünde beni türlü sıkıntılara soktun” diye söylenerek tavaf ediyormuş. Asmâî adamı ayıplamış. “Kardeşim, saygıda kusur etme. Onun sana büyük iyilikleri dokunmuştur.” diye uyarması üzerine adam, “Sen bunu kim sanıyorsun” diye sormuş. Asmaî “Ya babandır ya da büyük baban” diye cevap vermiş. “Hayır, hayır bu benim oğlum.” karşılığını alınca çok şaşıran Asmaî “Nasıl oldu da bu kadar yaşlandı?” diye sormuş bu sefer. Babası “Karısının huysuzluğu onu bu hale getirdi.” diye cevap vermiş. İşte hayırsız bir eşle yapılan evlilik adamı böyle babasından önce kocatır.

Pişmanlığın sonuncusu ve de en ağırı nedâmet-i ebediye, yani ömürlük pişmanlıktır ki bu pişmanlığın faydası yoktur. Atalarımızın son pişmanlık fayda vermez, sözünün sırrı da burada burada yatmaktadır. Allah Tealâ”nın emrinden uzak bir hayat sürüp bu dünyadan göçmeden önceki son demlerde ve göçtükten sonra rûz-ı kıyâmette amel defterleri açılıp hesap sorulduğunda duyulan pişmanlıktır. O zaman “Keşke toprak olsaydım” denilecek ama artık son pişmanlık fayda vermeyecektir. Bu pişmanlığın yanında üçüncü pişmanlık bile insana sevimli geliyor.

Pişmanlığın her türlüsünden, özellikle sonuncusundan Allah”a sığındıktan sonra soralım: Pişmanlığın fayda vermesi için ne yapmak gerekir? Cevabı bir sonraki yazıya.

 

ETİKETLER: