OSMANLI VE CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE MADER-İ MEVLÂNA KÜLLİYESİ’NİN BAKIM VE ONARIM FAALİYETLERİ – Hüseyin MUŞMAL, İrem GÜRBÜZ

A+
A-

OSMANLI VE CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE MADER-İ MEVLÂNA KÜLLİYESİ’NİN BAKIM VE ONARIM FAALİYETLERİ

Hüseyin MUŞMAL, İrem GÜRBÜZ

Öz

Mader-i Mevlâna Külliyesi, Mevlâna Celâleddin Rumî’nin annesi Mümine Hatun’un Karaman’da bulunan kabrinin çevresine çeşitli vakıf binalarının inşa edilmesiyle kurulmuştur. Mümine Hatun’un türbesinin külliyenin en eski ve ana yapısı olmasından dolayı buraya bu isim verilmiş olup Valide Sultan’ın mezarının yanı sıra burada, Hz. Mevlâna’nın ağabeyi Muhammed Alâeddin’in kabri ile Mevlevî şeyhlerinin ve çelebilerin mezarları da bulunmaktadır. Külliye, Mader-i Mevlâna’nın vefatından çok sonra Hz. Mevlâna’nın torunu Ulu Arif Çelebi’nin müridi Kalemioğlu Ahi Mehmed Bey tarafından inşa edilmiş; Karamanoğlu Mirza Halil Bey ve onun oğlu Alâeddin Bey dönemlerinde ise onarım ve ilavelerle genişletilip değiştirilmiştir.

Aktekke (Ağa Tekke) Cami, Kalemiye Zaviyesi, Karaman Mevlevîhanesi, Mader-i Mevlâna Türbesi, Mümine Hatun Türbesi ve Valide Sultan Cami gibi çeşitli isimlerle de anılan bu Karamanoğlu yapısında, elimizdeki arşiv belgelerine göre XVIII.-XIX. yüzyıllara ait toplamda 10 adet; XX.-XXI. yüzyıllara ait olarak ise 7 adet tadilat ve tamirat girişimi bulunmaktadır. Dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Mader-i Mevlâna Külliyesi’ne ait yapıları koruma ve hayatiyetini sürdürme çabasından yola çıkılarak çalışmamızda; külliyenin tamir ve tadilat süreci, onarım ve bakım masrafları, burada kimlerin çalıştığı gibi hususlar üzerinden bazı değerlendirmeler yapılmıştır. Ayrıca külliyenin 700 yılı aşkın bir süre boyunca geçirdiği değişim ve dönüşümü, devletin bu eski eseri korumak için gösterdiği ihtimamı çözümleyebilmek amacıyla külliyenin Mevleviliğe ait olması veya Hz. Mevlâna’nın annesinin merkatının burada bulunmasının bu süreçte etkili olup olmadığı sorgulanmıştır.