Oruç ne zaman oruç olur?
Oruç ne zaman oruç olur?
Her sene Ramazan ayında Allah’ın emri bir ibadet olduğu için gücü yeten her Müslüman oruç tutar. Allah’ın emrini yerine getirmenin yani sıra oruç insana bir çok şey kazandırır. Kötü huylarını terk etmek için bir vesile olur. Böylece insanlar, kendilerine çeki düzen verirler. Açlık vesilesiyle organlar dinlenir. İmkanı olanların aç kimselerin halinden anlamasını sağlar. Tabii, bu anlattıklarımız işin daha ziyade bedensel ve sosyal tarafıdır.
Oruç, sadece aç ve susuz kalmak değildir. Öyle olsaydı ot ve su verilmeyen hayvanlar da oruç tutmuş olurdu. Bu tür oruç; avama mahsustur. Böyle oruç hemen her dinde vardır ve amacı; insanların hayvani güdülerini tahrik eden beslenmeyi kesip, onları ruhaniyete yöneltmektir. Orucun esas faydalı olan kısmı ise ruhen tutulan oruçtur.
Bu durumda “Ramazanda şeytan bağlanır” sözünü su şekilde açıklamak mümkündür. İnsan oruç tutmakla, kendi nefis şeytanını kendisi bağlamaktadır, ama bilmeden… Çünkü, gıda, insanın nefsani güçlerini arttırıcı bir etkiye sahiptir. İnsan fazla kalori aldığı takdirde, bunu harcayabilmek için azgınlaşma temayülüne girer. Oruçla, alınan enerji miktarının azaltılması ve ferdin hayvani, yahut nefsani isteklerinin frenlenmesi “Şeytanın bağlanması” demektir. Allah’ın insandan beklediği de, onun insan gibi davranmasıdır. Şer’i orucun amacı, bunu sağlamaktır. Bu haliyle oruç; kendini tutmak, nefsini dizginlemek demektir.
Oruç; ayni zamanda masivadan uzaklaşmak demektir. Bunun için de bütün varlığımızla oruç tutmamız gerekir. Çünkü, bedenen ve ruhen oruç tutmayan, benlikten uzaklaşamaz. Benlikten uzaklaşamayan da oruç tutmamış demektir. Onun için oruç, benlikten sıyrılmak ve Allah’ta yaşamak demektir. Bu şekilde bir ay yasarsanız bayram yapmaya hak kazanırsınız. Hali hep böyle olana ise her gün bayram olur. Öyleyse soralım: Kim her günün bayram olmasını istemez? Cevap: Akıllılar.
Bunu başarabilmek için önce sevgi gerekir. Sevgi, insanda korkusuzluk yaratır. Sevginin sonucu da vuslata ermek olmalıdır. Vuslata erileceği anda, çıkabilecek ufacık bir aksaklıkla korkuya kapılıp sevdiklerinden uzaklaşıvermek, orucun bozulması demektir. İnsan sevdiğinden korkup ona güvensizlik duyabilir mi? Böyle bir korku ve güvensizlik, insanın orucunu bozduğu gibi, onu esfele sâfiliyne (en alt mertebeye) de indiriverir.
O halde gerçek anlamıyla oruç; Güneşin doğuşundan batışına, yani doğumdan ölüme kadar kötü ahlaktan ve o ahlâk ile yapılacak kötülüklerden sakınmak ve o kötü ahlaka bir daha düşmemek olarak algılanmalıdır. Ancak o zaman her günümüz bayram olur.