Neyi arıyorsan osun sen – Filiz Konca

A+
A-

Neyi arıyorsan osun sen

Filiz Konca

Ehlullah’a sormuşlar:

-“Dünya nedir?”
-“Seni Mevla’dan alandır” demiş.

“Cenâb-ı Hakk’ı bulan, neyi kaybeder? Ve Onu kaybeden, neyi kazanır?”
“Onu bulan her şeyi bulur; Onu bulmayan hiçbir şey bulmaz, bulsa da başına bela bulur.”

Dünya’ya haris olan, kendini Allah’tan uzak bulur. Allah’tan uzak olansa belasını bulmuştur. Dünyanın fani ve aldatıcı yüzüne âşık olanlar doğru düşünüp sağlıklı karar veremezler. İlahi gerçeklere karşı idrakleri kısırlaşır, değerlendirmeleri basitleşir. Allah rızası yerine insanların takdir ve alkışlarına itibar ederler. Ahiret âlemine ait makam ve mertebeler yerine dünyaya ait makamları arar, onları isterler. Hevası, hevesi, nefsinin istekleri uğruna  Hak ve hakikatlerin çiğnenmesine aldırış etmezler. İçinde dünya tutkusu olan bir kalp nasıl selim bir kalp olabilir? Oysa en büyük rahat Mevla’ya teslim olmaktır. Kendilerine verilen maddî ve manevî nimetlerin sadece nefislerinin tatmini için verildiğini düşünmek, dünyaya sadece zevk alınacak bir yer itibariyle bakmak insanın yolunu şaşırtır.

17.İsra suresi/72: “Bu dünyada kalbi kör olan, âhirette de kör ve daha şaşkındır.”

Ehlullah bu ayeti şöyle açıklar:

“…Ama kim de dünyada kör ise, kör kalmayı tercih etmiş ise, hakikatleri görmemişse, Allah’ın ayetlerine karşı kör kalmayı tercih etmişse, Allah’ın dinine karşı, Allah’ın elçisinin örnekliliğine karşı kör ve sağır davranmışsa bu kimse âhirette daha kör ve şaşkın olacaktır. Çünkü bu dünyada Allah kendilerini çok üstün yaratmıştı. Çok üstün özellikler vermişti. Ama onlar Allah’ın kendilerine verdiği bu özelliklerini kullanmak istemediler de kör kalmayı tercih ettiler.

Vahyi tanımayan, vahiyden habersiz olan tüm gözler kördür, tüm yüzler karanlıktır. Ancak Allah’a dayalı, vahye dayalı yaşanan hayatlar nurdur, aydınlıktır. İşte bunlar ayetlerin nurundan, ayetlerin ışığından mahrum kalmış, karanlıkta, zulümatta kalmış kör insanlardır. Dünyadaki tüm Allah ayetlerinden habersiz yaşıyor bunlar.

Hâlbuki Allah onlara hidayeti, basireti, basiret yollarını göstermiştir. Ama onlar körlüğü basirete tercih ettiler. Körlüğü hidayete tercih ettiler. Onlar küfrü imana, sapıklığı hidayete tercih ettiler ve kör bir toplum olarak kalmayı tercih ettiler. Zaten bu kitabın ayetlerini görmeyenler başka şeyleri de göremezler. Tüm hayata karşı kördür onlar.

Allah’ın dininden, Allah’ın kitabından, Allah’ın zikrinden yüz çeviren, vahye karşı kör davranan kimse bu dünyada kör olduğu gibi, bu dünyada sıkıntılı bir hayatın mahkumu olduğu gibi âhirette de kör yaratılacaktır. Yani dünyadaki körlüklerinin, dünyadaki sıkıntılarının yanında âhirette daha büyük körlükler ve sıkıntılar beklemektedir onları. Dünyada Allah’ı unuttukları gibi, Allah’ın kitabını unuttukları gibi, vahye karşı kör ve sağır davrandıkları gibi onlar da cehennem ateşinin içinde unutulacaklar.”

Hz. Mevlana şöyle der:

“Âleme tamah edersen, öte âlemi duyacak ne kulağın, ne de görecek gözün olur.”

“İnsana aradığı şeye bakarak değer biçilir.”

“Saf olmayan kaybolanı baki kalanı bilmez.”

“Şer sahipleri Hakka meyletmezler.”

“Kim seni haktan hakikatten soğutursa bil ki, şeytan o adamın içindedir. Derisinin altında gizlenmiştir.”

“Gönül aynan saf olmadıkça çirkini güzelden ayıramazsın.”
“Zekidir, ince şeyleri bilir… bilir ama değil mi ki kıblesi dünyadır, onu ölü bil sen!”

“Aklını başına al, ateşi ancak din nuru söndürür.”

“Neyi arıyorsan osun sen”

 

ETİKETLER: