Rifat Bey
Rifat Bey 1820 yılında İstanbul’da doğdu. Babası Sultan II.Mahmud döneminin ünlü tanburilerinde Keçi (Şirin) Arif Ağa, annesi Dede Efendi’nin büyük kızı Hatice Hanım’dır. Dede Efendi’nin torunu, Arif Ada’nın oğlu olması nedeni ile çok küçük yaşında Enderun’a alındı. Enderun’un meşkhanesinde çağının ünlü hocalarından ders alarak ses sanatımızın bütün inceliklerini öğrendi. Kendisinden on bir yaş küçük olan Hacı Arif Bey’le aynı sıralarda arkadaşlık yaptı. Bu iki büyük sanatkar arasında kıskançlık ve rekabet gibi üzücü olayların olduğu söylenir.Enderun’un belli hiyerarşik düzeni içinde düzenli bir şekilde terfi ederek miralaylık (albaylık) rütbesine kadar yükseldi. Sultan II.Mahmud’dan başlayarak beş padişah dönemini yaşadı. Muhasiblik, müezzinbaşılık, Enderun hocalığı, serhanendelik gibi görevlerde bulundu. Muzika-i Hümayun kurulduktan sonra Türk Musikisi bölümünde müdürlük yaptı. 1888 yılında ölen Rifat Bey’in mezarı bilinmiyor.
Çok güzel bir ses fiziğine sahib olan ve güzel bir uslubla okuyan bu değerli bestekar, yaşadığı dönemin en usta hanendesiydi. Mevlevilik tarikatına girerek, dini musiki kültürünü geliştirdi. Buradan aldığı feyiz ve ilhamın etkisi ile ferahnak ve neveser makamlarında iki Mevlevi ayini besteledi. Dini musikimizin diğer formlarında olan tevşih ve ilahiler de bestelemiştir.
XIX. yüzyılın sonlarına doğru geniş bir ilgi görmeye başlayan şarkı bestekarlığında Rifat Bey’in önemli bir yeri vardır. Musikimizin geleneksel kurallarına uymak ve büyük formda eserler vermekle birlikte, Hacı Arif Bey’den sonra bu formu geliştirenlerin başında gelir. Pek güzel şarkılar bestelemesine rağmen bunların çoğu unutulmuştur. Muhayyerkürdi makamını tertip eden de Rıfat Bey’dir. Çok öğrenci yetiştirmiş, bildiğini isteyen herkese öğretmekten çekinmemiştir. Bestekar Leyla Hanım’ın bile, onu yaşlılığında ziyaret ederek birkaç şarkısını geçtiğini, Leyla Hanım’ın oğlu Razi Bey naklediyor.
Bugün elimizde ayin, tevşih, ,ilahi, beste, semai, şarkı, köçekçe olarak iki yüz elli eseri vardır. Bu eserler sözlü musiki eserlerimizin en seçkin eserleri arasındadır.
Dr.M.Nazmi Özalp-Türk Musikisi Tarihi kitabından alınmıştır.