Hüseyni Aşîrân Mevlevî Âyin-i Şerifi

Hüseyni Aşîrân Mevlevî Âyin-i Şerifi

Neyzen Hasan Zahid Yurdagül

I. SELÂM

Lutf k-âyed bîdil_ü cân der zebân
Hemçu sebze-y tûn buved ey dûstân

“Ey dostlar! Gönül ve can olmadan dile gelen güzellik, külhandaki yeşillik gibidir.”

Hem zi dûreş bi-nger_û ender guzer
Horden_û bû râ ne-şâyed ey puser

“Ey oğul! Ona uzaktan bakıp geç; (o) yemeye ve koklamaya yaraşmaz.”

Sûy-i lutf-î bîvefâyân hîn me-rov
Kân pul-i vîrân buved nîkû şinov

“Dikkat et! Vefasızların güzelliğine doğru gitme; çünkü o yıkık köprüdür, iyi dinle.”

Ger kedem râ câhilî ber vey zened
Bi-şkened pul vân kedem râ bi-şkened

“Cahil bir kişi ona adım atarsa, köprü yıkılı ve o ayağı kırar.”

Her kucâ leşler şikeste mî şeved
Ez do sê sust-î muhenned mî buved

“Nerede ordu yenilse, erkekliğini yitirmiş iki üç kişidendir.”

Der sef_âyed bâ silâh_û merdvâr
Dil ber-û bi-nhend k-înek yâr-i ğâr

“O, adam gibi silahıyla girer; “İşte mağara arkadaşı diye ona güvenilir.”

Rû bi-gerdâned çu bîned zehm ra
Reften-î û bi-işkened poşt-î turâ

“Yarayı görünce (o) yüz çevirir; onun gidişi senin belini kırar”

Remel; Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün 1

 

II. SELÂM

Sultân-ı menî sultân-ı menî
Ender dil ü can îmân-ı menî

Der men bi-demî men zinde şevem
Yek cân çi şeved sad cân-ı menî

“Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın. Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.”
Görülmemiş vezin; mef’ûlü mefâ’îlün fe’ilün 2

Mutribâ an perde zen k’an yâr-ı mâ mest âmedest
An hayât-ı bâ-safâ vü bâ-vefâ mest âmedest

“Ey çalgıcı! Sevgilimiz sarhoşça geldi; o perdeden çal. O safâlı, vefâlı hayat (kaynağı) sarhoşça geldi.”

Remel; fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün 3

 

III. SELÂM

‘Adl çi_bved âbdih eşcâr râ
Zulm çi_bved âb dâden hâr râ

‘Adl vez’-î ni’meti der mevzi’eş
Niy be her bîhî bâşed âbkeş

Zulm çi_bved vez’der nâ mevzi’î
Kî ne-bâşed cüz belâ râ menbe’î

“Adalet nedir? Ağaçlara su vermek. Zulüm nedir? Dikene su vermek.”
“Adalet nimeti yerine koymaktır. Su çeken her köke (su vermek) değil.”
“Zulüm nedir? (nimeti) Yersiz yere koymaktır. Bu, sadece belaya kaynak olur.”

Remel; Fâ’ilâtün Fâ’ilâtün Fâ’ilün 4

Ey ki hezâr âferin bu nice sultân olur
Kulu olan kişiler hüsrev ü hâkân olur

Her ki bugün Veled’e inan u ben yüz süre
Yoksul ise bay olur bay ise sultân olur

“Binlerce tebrikler! Bu nasıl bir sultandır ki hizmetçisi olanlar, padişah olur. Bugün her kim (Sultan) Veled’e inanıp (dergâhına) yüz sürerse, fakir ise bey olur, bey ise sultan olur.”

Münserih Bahri; Müfteilün fâilün müfteilün fâilün 5

Ah güzelin aşkına hâlâtına
Yandı yürek aşk harârâtına

And içeyim gayrı güzel sevmeyim
Tanrı’ya vü Tanrı’nın âyâtına

“Ah, güzelin aşkından ve hallerinden! (Onun aşkının) ateşleriyle yüreğim yandı. Allah’a ve âyetlerine yemin ederim ki artık güzel sevmeyeceğim.”

Seri’, müfte’ilün müfte’ilün fâ’ilün

Ben bilmez idim gizli ayan hep sen imişsin.
Tenlerde vü canlarda nihân hep sen imişsin

Senden bu cihan içre nişan ister idim ben
Ahir bunu bildim kî cihan hep sen imişsin

“Ben bilmezdim gizli görünen hep sen imişsin.
Tenlerde ve canlarda gizlenen hep sen imişsin.
Senden bu cihan içinde bir nişan (İşaret) isterdim ben
Sonunda bunu bildim ki, cihan hep sen imişsin”

Samtî Dede’nindir (Beytur, 2001: s. 24) 6.

Câme siyeh kerd küfr nûr-ı Muhammed resîd
Tabl-ı beka küftend milk-i muhalled resîd

Dil çu şuturlâb şud âyet-i heft âsmân
Şerh-i dil-i Ahmedî heft mücelled resîd

“Küfre gark oldu da elbisesini siyaha boyadı. Ama sonda Muhammed’in nuru erişti.
Beka davulunu çaldılar. Ve daimî olan mülk erişti.
Gönül usturlap (Pusula) gibi yedi göğün delili oldu.
Hz. Peygamber’in gönlünü şerh etmek ve ahvali, hali anlatmak için yedi ciltlik kitap yazmak lazım geldi.”

Münserih; müfte’ilün fâ’ilân müfte’ilün fâ’ilân (22/2. mısra)7

 

IV. SELÂM

Sultân-ı menî sultân-ı menî
Ender dil ü can îmân-ı menî

Der men bi-demî men zinde şevem
Yek cân çi şeved sad cân-ı menî

“Sultânımsın, sultânımsın; cânımda, gönlümde imânımsın.
Bana üflersen ben dirilirim. Bir cân da nedir? Yüz cânımsın.”

Görülmemiş vezin; mef’ûlü mefâ’îlün fe’ilün 8


1 (Mesnevî; II. Cilt 2840.-2846. Beyitler)
2 Dîvân-ı Kebîr, Gazel nu. 3137, 1. ve 2. Beyit
3 (Dîvân-ı Kebîr, Gazel nu. 391, 8. beyit)
4 (Mesnevî; 5. Cilt 1089.-1091. beyitler)
5 Ahmed Eflâkî Dede’nindir (Uzluk, 1962: s. 295-296)
6 Câmi’nin bir rubâîsinin Samtî veya Dîvâne Mehmed Çelebi veya Nev’î tarafından yapılmış çevirisidir (Gölpınarlı, 1963: s. 97; Gölpınarlı, 1983: s. 462).
7 (Dîvân-ı Kebîr, Gazel nu. 882, 1 ve 18. beyit)
8 Dîvân-ı Kebîr, Gazel nu. 3137, 1. ve 2. Beyit

 

29 Aralık 2024 tarihinde icra edilen Hüseyni Aşîrân Mevlevî Âyin-i Şerifi ses kaydı:

https://dosyalar.semazen.net/Mevlevi-Ayinleri/Huseyni-Asiran-Mevlevi-Ayini-29.12.2024/huseyni-asiran-mevlevi-ayin-i-serifi.mp3