MEVLÂN‘NIN VARLIK ANLAYIŞI – Hüseyin Aydın
MEVLÂN‘NIN VARLIK ANLAYIŞI
Hüseyin Aydın
Mevlânâ (1207-1273) kendinden sonraki devirlere bıraktığı eserlerinde savunduğu özgün fikirleri ile bütün insanlığı, bütün çağları kucaklayan bir düşünce ve gönül adamı olduğunu ispat etmiş bulunmaktadır. Bu sebeple o, bütün insanlığa mal olmuştur. Fikrî zenginliğiyle dikkat çeken Mevlânâ, varlık, bilgi, ahlâk felsefesi bakımından kendi içinde uyumlu, kuşatıcı bir sisteme sahiptir. Belirtmek gerekir ki onun varlık anlayışının kavranabilmesi için öncelikle onun bilgi sorununa bakışı ve kullandığı dil üzerinde durmaya ihtiyaç vardır. İnsanın hayat mücadelesine aktif şekilde katılmasını; düşüncesi ve ahlâkı ile sürekli değişen ve geliĢen evrene katkıda bulunmasını isteyen Mevlânâ, akla ve insan özgürlüğüne büyük değer verir.1 Gerek Dîvân‘ında ve gerekse Mesnevî‘sinde varlık, özgürlük, ahlâk ve insan felsefesine değinmiştir. Daha önce İbn Arabî (v.638/1240) ve Sadrettin Konevî (v. 673/1274) varlıkta birlik felsefesini işlemişlerdir. Ancak Mevlânâ konuya daha coşkun girmiş ve canlılık getirmiştir.