MEVLÂNÂ’NIN GAZELİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ -1 – Harun ÖĞMÜŞ
O!
Harun ÖĞMÜŞ
MEVLÂNÂ’NIN GAZELİNİ TÜRKÇE SÖYLEYİŞ
Canlar içinde söyleyebilsem ne candır O!
Bir tâne can deyip geçemem, tüm cihandır O!
Billâh O’nun kemâl ile eşsiz cemâline,
Zâtıyla sanki kendi özünden nihandır O!
Aşkıyla yeryüzünde sular aktı çağladı,
Aşkın bağında bir nice serv-i revandır O!
Çalkantılar içindedir ammâ gönül susar,
Tasvîre sığmayan nice bir hüsn ü andır O!
Yalnız O vardı yok iken âlem, semâ, zemin,
Yânî zamânı, Arş’ı aşan bî-mekandır O!
Uşşâkı kıskanır diye ağzım mühürlüdür,
Ağzım açıp nasıl diyeyim ben; «Falandır, O!»
Âmâ değilsen, âleme ibret gözüyle bak!
Her yerde bir güneş gibi parlar; «Ayandır O!»
Yüz bin kişi çıkıp sana; «Yoktur O, yok!» dese,
Bir lahza olsun etme tereddüt, yalandır o!
Tebrizli Şems’e; «Baksan a pîrim!» dedim, dedi:
«Hâlâ şaşar mısın O’na sen, Müstean’dır O!»
_____________
* Mevlânâ’nın;
Ender-miyân-ı cem‘çi cânest an yegî,
Yek can ne-hânemeş ki cihânest an yegî.
matla‘lı gazelinin Türkçe söylenişi. (Mevlânâ, Dîvân-ı Kebîr, I-IV, trc. Şefik CAN, Ötüken, İstanbul 2000, III, 308)
vezni: mef’ûlü / fâilâtü / mefâîlü / fâilün