Mesnevî’den ilk onsekiz beyit

A+
A-

Mesnevî’den ilk onsekiz beyit

Farsça’dan Tercüme: Solmaz Ahmedzade

Dinle bak nasıl anlatıyor bu ney
Yakınır hep ayrılıklardan bu ney

Der ki birileri keserken beni kamışlıktan
İnlemiştir kadın erkek her kim feryardımı duyan

Ayrılıktan parçalanmış bir yürek isterim ben
Ki şevk ile özlem derdimi şerh edip anlatayım ben

Kim ki özünden uzak kılmışlar canını
Hep arar olur öylece vuslat anını

Ağladım her cemiyetIe beraber ah eyledim
Mutsuz, mutlu olan herkese dostum dedim

Herkes zannınca dostum sandı kendini
Oysa içimdeki sırlarıma kimse vâkıf olmadı

Hiç değil sırrım uzak feryadıma
Fakat o ışık yok ki bir gözde ya da bir kulakta

Ayrı değil ten candan, can da tenden
Nasip olmaz can gözü her kimseye lakin

Ateştir bu ney sesi değil hava
Kimde yoksa bu ateş mahkümdür fena’ya

Aşk ateşidir bu ki düşmüştür ney’e
Aşk coşkusudur bu ki karışmıştır mey’e

Bu meydanın eri değil yari terk eden kimse
Bizim perdemizi, perdesiyle yırtacak hem de

Nerde görülmüş hem zehir hem panzehir olan
Ney gibi böyle bir dost böyle bir özlemli yar olan

Kanlı yolların ney sunar hadisini
Anlatır Mecnunun aşk masalını

Akılsızdan başka bir mahremi yoktur bu aklın
Kulaktan başka bir müşterisi yoktur dilin

Bizim kederimiz yüzünden şaşırdı vakitleri günler
Acılarla sızılarla beraber oldu günler

Geçerse günler geçsin, korkumuz yoktur bizim, söyle
Ey tahirlik simgesi yeter ki sen kal bizimle, gitme

Balıktan başka onun suyundan içen kana kana her kim
Hem de rızkı gecikince günleri uzayan her kim

Olgunun halinden anlar mı ki hiç bir hâm
O halde sözü kısa kesmek gerektir vesselam

Farsça’dan Tercüme: Solmaz Ahmedzade