MESNEVİ’DEKİ HİKÂYELERİN EĞİTİMDE ÖRNEKOLAY YÖNTEMİ VE BAĞLAM TEMELLİ ÖĞRENME YAKLAŞIMI KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ (YÖNETİM BİLİMİ İÇİN SEÇİLMİŞ ÖRNEKLER)- Cemaleddin İPEK
MESNEVİ’DEKİ HİKÂYELERİN EĞİTİMDE ÖRNEKOLAY YÖNTEMİ VE BAĞLAM TEMELLİ ÖĞRENME YAKLAŞIMI KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ (YÖNETİM BİLİMİ İÇİN SEÇİLMİŞ ÖRNEKLER)
Prof. Dr. Cemaleddin İPEK
ÖZ
Mevlana’nın eserlerinde hikâyeleri bir öğretim yöntemi olarak kullanmasındaki amacı, insanların anlamakta zorlanacakları soyut gerçekleri onların kolaylıkla anlayabilecekleri seviyeye indirgemektir. Mevlana’ya göre hikâyeler, mana tohumunun içinde dinlendiği ölçekler gibidir. Hikâyeler, tıpkı limana ulaşıncaya kadar ihtiyaç duyulan deniz fenerlerine benzerler. Hikâyeler, insana sonsuz bahçeden haberler veren semavî elmanın kokusu gibidirler. Hikâyeler gerçeğe açılan birer penceredir. Mevlana’nın hikâyeler yoluyla eğitim anlayışı çağdaş öğretim yöntemleri arasında yer alan örnek olay yöntemi ile örtüşmektedir.
Mevlana’nın hikâyelerinde çocuk, genç, yetişkin, yaşlı, erkek, kadın, kentli, köylü, dilenci, hırsız, cariye, berber, papağan terbiyecisi, kervancı, padişah, vezir, âlim, müderris, fakih, derviş, papaz, Yahudi, Hıristiyan, Müslüman, Mecusi vb. toplumun bütün kesimlerinden, farklı çevrelerden seçilen tipler, aktarılan bilginin “herkese” açık olduğunun göstergesidir. Bu yaklaşım, eğitimde son zamanlarda önerilen bağlam temelli öğrenme yaklaşımını çağrıştırmaktadır. Bu çalışmada, Mesnevi’de esas alınan hikâye yönteminin, çağdaş öğretim yöntemleri arasında yer alan örnek olay yöntemi ve bağlam temelli öğrenme yaklaşımı ile karşılaştırılması ve bazı hikâyelerin yönetim bilimi açısından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.