MEHMET SAİD HEMDEM ÇELEBİ’NİN ESERLERİ – Naci BAKIRCI
KONYA MEVLÂNA DERGAHI KÜTÜPHANESİ”NİN KURUCUSU MEHMET SAİD HEMDEM ÇELEBİ”NİN ESERLERİ
Dr. Naci BAKIRCI*
Büyük Türk Düşünürü Hz. Mevlâna”nın 17 Aralık 1273 yılında ölümü üzerine yaptırılan türbesi Konya Mevlâna Dergahının çekirdek yapısı olarak kabul edilmektedir. Türbenin etrafında gelişen külliye binalarında, Mevleviler yüzyıllarca Türk kültür hayatına hizmet vermişlerdir.
Konya Mevlâna Dergâhı Hz. Mevlâna”nın soyundan gelen çelebilerle idare edilmiştir. Postnişin Çelebi Mevlevilik Tarikatının ve Mevlâna”nın temsilcisi olarak kabul edilmiştir.
1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasına kadar, Konya Mevlâna Dergâhı”nda 33 çelebi görev yapmıştır.[1] Çelebilerin Mevlevilik Tarikatının geliştirilmesine ve Hz. Mevlâna”nın düşüncesinin geniş kitlelere ulaştırılmasında büyük etkileri ve hizmetleri olmuştur.
Konya Mevlâna Dergâhında 1815 – 1858 yılları arasında 25. Çelebi olarak görev yapan Hacı Mehmet Çelebi oğlu Mehmet Said Hemdem Çelebi”nin hizmeti diğer çelebilerden çok farklı ve kalıcı olmuştur. Hemdem Çelebi, Mevlâna Dergâhı”nda çelebilerin tasarrufları altında bulunan dergâh kitaplarını kayıt ve tescil ettirmek suretiyle dergâh kütüphanesinin kurulmasını gerçekleştirmiştir. Çelebi kendisine ait kitapları bu kütüphaneye vakfederek kütüphanenin zenginleşmesini sağlamıştır. Çelebi dergâhta bulunan kitaplar ile kendisinin vakfettiği kitapları 2 ayrı mühürle mühürlettirmiştir.[2]
1925 yılında tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra, 2 Mart 1927 yılında Mevlâna Dergâhı”nın Konya Asarı Atika Müzesi olarak düzenlenmesini sağlayan Müze Müdürü Yusuf Akyurt, dergâhta bulunan kitapların tesellüm işlerini yaparak 27.11.1927 yılında kütüphanenin açılışını yapmıştır.[3] Akyurt Kütüphanenin açılışında 1953 adet basma, 1269 adet yazma eser olmak üzere toplam 3222 cilt kitabın kayıtlara geçirildiğini, bu kitaplardan 1245 adedinin Türkçe, 1779 adedinin Arapça, 648 adedinin Farsça, 15 adedinin Fransızca, 2 adedinin İngilizce, 1 adedinin Almanca olduğunu bildirmektedir.[4]
Mehmet Said Hemdem Çelebi dergâhtaki kitaplarla, kendisine ait kitapları vakfederek oluşturduğu kütüphaneyle bu eserlerin bir arada mevlevi koleksiyonu olarak günümüze aktarılmasını sağlamıştır.
Kütüphanenin katalogları Abdülbaki Gölpınarlı tarafından hazırlanarak ilim âlemine sunulmuştur.[5]
Mehmet Said Hemdem Celebi”nin şair, hattat, müzehhip ve cilt ustası olduğunu Mevlâna Müzesinde bulunan 288 envanter nolu levha ile kütüphanede 221 ve 1521 noda kayıtlı yazmalardan öğrenmekteyiz. Çelebi tarafından hazırlanmış olan bu eserleri kısaca okurlarımıza tanıtmak istiyorum:
1 – 228 Envanter Nolu Levha: Levha 34 x 22 cm. ölçülerinde beyaz karton üzerine siyah mürekkeple talık hat ile 2 satır olarak yazılmıştır. Levhada:
“ Nice aktâb nice ârif-i billah gelür
Dergah-ı pire veli ben gibi hemdem gelmez”
yazılıdır. Levhanın üst bölümünde istifli olarak Mehmet Said Hemdem Celebi”nin ismi bulunmaktadır. Levhada yazıların arasındaki boşlukta simetrik olarak düzenlenmiş ince dallı gül buketi ile tezhiplenmiştir. Levhanın hattı ve tezhibi Mehmet Said Hemdem Çelebi tarafından yapılmıştır.
2 – 221 Nolu Yazma: Eser Kuranı Kerim olup, tercüme ve Farsça tefsirlidir.Cildi kırmızı renkli deriden yapılmıştır. Cildin her iki kapağı altın yaldızlı, ince dallar üzerinde yer alan gül bezek motifleriyle süslenmiştir.
Eserin cildi 18 x 10 cm. ölçülerindedir. 312 yaprak olan Kuranı Kerimin ilk ve son sayfalarında “ Vakfı kütüphaneyi Hz. Mevlâna kuddise sırruhul ala yazılı” mühür bulunmaktadır. İlk sayfada ayrıca kare biçimli bir mühür daha yer almaktadır. Yazmanın 1a ve 2b sayfaları serlevha biçiminde tezhiplenmiştir. Mavi, sarı, kırmızı renklerin hâkim olduğu tezhip bitkisel bezemelidir. Her sayfada 14 satır yazı vardır. Ayetler siyah renkli mürekkeple tercüme kırmızı renkli mürekkeple, sayfa kenarlarındaki açıklamalarda siyah mürekkeple talık hat ile yazılmıştır. Ayetlerin bitiş ve başlangıç yerleri altınla yapılmış duruklarla belirtilmiştir.
Yazmanın sonunda dua kısmı, bundan sonra 312 a sayfasında 7 satır ketebe kaydı bulunmaktadır Burada “ Hadim kılmıya ve cildin mushaf şerif, şeyh Muhammed Said ez dudman Hz. Mevlâna kaddesena Allahu bi sırruhul ala ve post nişin hanikah hazret meşar aleyhi hala” yazılıdır. Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi Kuranı Kerim Mehmet Said Hemdem Çelesi tarafından yazılarak, tezhiplenmiş ve ciltlenmiştir.[6]
3 – 2521 Nolu yazma: Eser Sadi Şirazi”nin Gülistan nüshasıdır. Bu yazma eser 221 nolu Kuran gibi Hemdem Çelebi tarafından yazılmıştır. Eser mukavva ciltli olup 16.8 x 10.5 cm. ölçülerindedir. Cildin her iki kapağı, altın yaldızlı ağaç dalları ve yaprak motifleriyle bezenmiştir. Yazma eserin ilk sayfasında vakıf mührü bulunmaktadır. Metnin başladığı kısmın yarım sayfası bitkisel rumi ve dallarla tezhiplenerek süslenmiştir. Eser talık hat ile yazılmıştır. İlk iki sayfada yazıların kenarına cetvel çekilmiş, diğer sayfalara cetvel çekilmemiştir. Bu sayfalarda yazının düzgün yazılabilmesi için belli aralıklarla altınla çekilmiş 4 çizgi bulunmaktadır. Yazmanın ketebe kaydı 47 a sayfasında yer almaktadır.[7]
Ketebe kaydından bu eserin hat ve tezhibinin Mehmet Sait Hemdem Çelebi tarafından hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Mehmet Said Hemdem Çelebinin, Mevlâna Dergâhı”nda 43 yılık postnişinliği döneminde hat, tezhip ve cilt işleriyle de meşgul olduğu bu eserlerden anlaşılmaktadır. Bu da göstermektedir ki Mevlevi Dergâhlarında Mevlevi mensuplarına dergâh eğitimi ile birlikte güzel sanatların muhtelif şubelerinde eğitim yapma olanakları sağlanmıştır.
* Sanat Tarihçisi, Müze Müdür Yardımcısı
[1] Gölpınarlı, Abdülbaki, Mevlanadan Sonra Mevlevilik, İstanbul,1983,s.153.
[2] Bakırcı, Naci, “ Mevlana Müzesi İhtisas Kütüphanesinin 1926 Yılında Kuruluşu, Yusuf Ağa Kütüphanesi”nin Buraya Nakli”, X. Milli Mevlana Kongresi, Konya, 2002,s.302.
[3] Akyurt, Yusuf, Konya Asarı Müzesi Rehberi, İstanbul,1930,s.10.- Konya Asarı Atika Müzesi 1926 – 1934 Seneleri Umumi Raporu ( yayınlanmamış ).
[4] Akyurt, Yusuf,a.g.e. s.10.
[5] Gölpınarlı,Abdülbaki Mevlana Müzesi Yazmalar Katoloğu,C.1-2-3-4,
[6] Gölpınarlı Abdülbaki, Mevlana Müzesi Yazmalar Katologu, Ankara,1967.C.1,s.54.
[7] Gölpınarlı, Abdülbaki,a.g.e. C.2.s.421.