MAKAM ÇELEBİLERİ – 21) II. Ebûbekir Çelebi
Betül SAYLAN*
MEVLEVÎLİK’TE ÇELEBİLİK MAKĀMI VE MAKAM ÇELEBİLERİ
21) II. Ebûbekir Çelebi (d. 1133 h./1720 – ö. 1198 h./1785 m.)
IV. Muhammed Ârif Çelebi (ö. 1159 h./1746 m.) oğlu olan II. Ebûbekir Çelebi, babasının postnişînliği zamânında, 1133 h./1720 m. rebîulevvel ayında Konya’da dünyâya gelmiştir.560 Babasının 1159 h./1746 m. senesi rebîulâhir ayında vefâtının ardından, vazîfeye başlamıştır.561
Postnişîn olmasının hemen akabinde, Yenikapı Mevlevîhânesi şeyhi olan Küçük Mehmed Dede’nin (ö. 1159 h./1746 m.) 562 vefat etmesi ve II. Ebûbekir Çelebi bu haberi almasının ardından; Konya Mevlânâ Dergâhı’nda “baş bevvâb” 563 olarak vazîfe yapan Kütahyalı Seyyid Ebûbekir Dede’yi (ö. 1189 h/1775 m.) 564 huzûruna dâvet etmiş; yeni bir sikke tekbirleyip yeşil hilâfet sarığını sararak hilâfetnâmesini takdîm etmiş ve böylece kendisini Yenikapı Mevlevîhânesi’ne postnişîn atamıştır. Seyyid Ebûbekir Dede ile birlikte Konya Mevlânâ Dergâhı dervişlerinden olan kardeşi Seyyid Osman Dede’ye de (ö. 1189 h./1775 m.) bu merâsim esnâsında icâzetnâme verilmiştir.565
II. Ebûbekir Çelebi’nin postnişînliği döneminde yaşanan bâzı âile içi karşıklıklar ve siyâsî çalkantılar sebebiyle Saray, II. Ebûbekir Çelebi’yi görevinden azlederek yerine Mesnevîhan Seyyid Alizâde’yi atamıştır. Hattâ II. Ebûbekir Çelebi’nin idâmı için bir fermân da hazırlanmış, bu durum karşısında da II. Ebûbekir Çelebi, en büyük silâh olarak Yeniçeriler’i etrâfında toplayarak Konya’da bir isyân başlatmıştır. Bu isyân çok geçmeden bastırılmış ve II. Ebûbekir Çelebi hakkındaki îdam fermânı geri çekilmiştir. Ancak II. Ebûbekir Çelebi’nin Manisa’ya sürgüne gönderilmesine karar verilmiştir.566 11120 h./1776 m.’de başlayan sürgün hayâtı uzun sürmemiş ve affedilerek Konya’ya dönmesine müsâade edilmiştir.567
II. Ebûbekir Çelebi’nin Abdurrahman ve Hacı Mehmed Ârif adında iki oğlu dünyâya gelmiş, ancak kendisinden önce vefat etmişlerdir. Ebûbekir Çelebi ise, 28 Rebîulâhir 1198 h./21 Mart 1784 m. târihinde, 64 yaşındayken, ikindi namâzı için abdest aldığı esnâda vefat ederek, Türbe’ye defnedilmiştir568 . Şeyh Gālib II. Ebûbekir Çelebi’nin vefâtı (ö. 1213 h./1799 m.) için şu târihi düşmüştür:
O şâhın böyle yazdım rıhlet-i târîhini Gālib
Ebûbekir ibn Monlâ etdi azm-i âlem-i a’lâ569
“Garîbî” mahlasıyla kaleme aldığı çok sayıda şiiri bulunmasına rağmen, bir dîvâna sâhip olmayan II. Ebûbekir Çelebi’nin “Garîbî” mahlasıyla kaleme aldığı ve Hz. Mevlânâ’ya olan muhabbetini anlatan bir şiirine örnek verirsek;
N’ola aşk içre desem mihr-i cihân-ârâyem
Zerre-i hâk-ı der-i Hazret-i Mevlânâyem
Beni keç görse adû ne ola ahbâb kanı râst
Der-i Monlâ’da bugün âyîne-i ma’nâyem
Ola nûr-ı Hüdâ şem’ bu bezm içre anâ
Dil-i pervâne gibi yakmada bî-pervâyem
Def ü nây ile semâ’ eylesem aşk içre n’ola
Kâşif-i Mesnevî-i Ma’nevî-i Mollâyem
N’ola geldimse Garîbî bu fenâ mülke garîb
Sâlik-i râh-ı bekā reh-ber-i ev-ednâyem570
Yine “Garîbî” mahlasıyla başka bir şiiri de;
Târ-ı zülfün dil-âvereye zincîr etdim
Ahsen-i vech ile dîvâneye tedbîr etdim
Gerçi kim seyr-i cemâlinden ırâğ etdi beni
Defter-i aşkına nâmım hele tahrîr etdim
Şeb-i firkatde hayâli beni tenhâ komadı
Subh olunca âna ahvâlimi tefsîr etdim
Ser-firâz olsa Garîbî n’ola aşk içre bugün
Hidmetinde o şehin kendimi çün pîr etdim571
560 Târîhçe-i Aktâb, II. Ebûbekir Çelebi’nin doğum târihi hakkında;
Onun mahdûmu Seyyid Hâc Ebûbekir
Sehâvet ma’deni mânend bu Bekr
Gelüb bin yüz otuz üç sâli dehre
Makāmda kırk sene vermişdi behre
kıt’asını kaydetmektedir. (Târîhçe-i Aktâb, s. 10)
561 Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 327, 333
562 Küçük/Köçek Mehmed Dede: 1157 h./1744 m.’de vefat eden Safî Mûsa Dede’den sonra 18 ay kadar Yenikapı Mevlevîhânesi’nde postnişînlik vazîfesinde bulunmuştur. Hayâtı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Küçük Mehmed Dede’nin Konya’lı olma ihtimâli ve bir müddet Hz. Mevlânâ Dergâhı’nda “türbedârlık” vazîfesinde bulunmuş olma ihtimâli yüksektir. Buradaki vazîfesi esnâsında da IV. Muhammed Ârif Çelebi tarafından Yenikapı Mevlevîhânesi’ne 11. Postnişîn olarak atanmıştır. 1159 h./1746 m.’de vefat etmiştir. Yenikapı Mevlevîhânesi hazîresine defnedilmiştir.
(İhtifâlci Mehmed Ziyâ, Merâkiz-i Mühimme-i Mevleviyye’den Yenikapı Mevlevîhânesi, s. 141-142; Muslu, a.g.e., s. 359; dpnt: 1860 )
563 Bevvâb: Türbedâr; Mevlevîlik’te, Hz. Mevlânâ’nın türbesinin ya da hangi mevlevîhânede ise o mevlevîhânedeki türbenin temziliğinden sorumlu olan kimsedir. Türbedâr, yaşça en olgun ve bekâr, hiç evlenmemiş dedelerden seçilir. Türbede, türbedâr ile birlikte “bevvâb” olarak isimlendirilen üç de yardımcı bulunur. Bu yardımcılar, Hz. Mevlânâ Türbesi’ndeki vazîfelerinin hâricinde, nöbetle “niyâz”da bulunurlardı. “Niyazda bulunmak” ise, âdâb üzere eller kalp üzerinde huşû ve tevâzû ile bulunmaktır.
(Arpaguş,Mevlevîlik’te Mânevî Eğitim, s. 116)
564 Kütahyalı Seyyid Ebûbekir Dede: Sefîne müellifi Mustafa Sâkıb Dede’nin de talebelerinden olan Seyyid Ebûbekir Dede’nin babası, Halvetî Ahmed Efendi (ö. 1150 h./1738 m.); annesi, Emine Şerîfe Hanım’dır. Bu evlilikten 1117 h./1705 m. dünyâya gelen Ebûbekir Dede, bidâyette Kütahya Mevlevîhânesi şeyhi, Mustafa Sâkıb Dede’nin talebesi Esîf Sıdkî Dede’nin talebesi olmuştur. Ancak annesinin vefâtından sonra babasının başka bir hanımla evlenmesi sebebiyle, Seyyid Ebûbekir Dede, 23 yaşındayken iki erkek kardeşiyle (1120 h./1708 m.’de doğan Seyyid Ömer ve 1122 h./1710 m.’de doğan Seyyid Osman Efendiler) birlikte babası tarafından Kütahya’da Mustafa Sâkıb Dede’nin taht-ı terbiyelerine verilmişlerdir. Sahîh Ahmed Dede’nin rivâyetine göre; Halvetî Ahmed Efendi oğullarını teslim ederken Mustafa Sâkıb Dede’ye: “Ben ihtiyâr oldum. Hizmet-i şerîfinize kudretim yoktur. Oğullarım seyyidler zât-ı şerîfinizin hizmet-i âlînizde bulunsun. Ben târîk-i Halvetî’denim. Oğullarım seyyidler, tarîk-i Mevlevî’den olsunlar” ricâsında bulunmuştur. Mustafa Sâkıb Dede, bu ricâyı geri çevirmeyerek üç kardeşi de hizmetlerine kabul ederek, onlara aynı günde Mevlevî külâhı giydirmiştir. 1148 h./1735 m.’de Mustafa Sâkıb Dede’nin vefâtından sonra, postnişîn olan Ahmed Hâlis Dede’ye (ö. 1191 h./1777 m.) bîat eden kardeşlerden Seyyid Ömer Dede, bir süre sonra köyüne dönmüş ve evlenmiştir. Düğünün olduğu gün babaları Halvetî Ahmed Efendi, 1151 h./1738 m.’de vefat etmiştir. Bunun üzerine Ebûbekir Dede ve Osman Dede, Ahmed Hâlis Dede’den de müsâade alarak Konya’ya giderek Hz. Mevlânâ Dergâhı’nda hizmete devam etmişlerdir. Bu dönemde makām çelebisi olan IV. Muhammed Ârif Çelebi tarafından Ebûbekir Dede, Hz. Mevlânâ Türbesi’ne “bevvâb”; Osman Dede de “meydancı” olarak vazîfelendirilir.
1159 h./1746 m.’de vefat eden Yenikapı Mevlevîhânesi postnişîni Köçek/Küçük Mehmed Dede’nin yerine II. Ebûbekir Çelebi tarafından vazîfelendirilen Ebûbekir Dede, kardeşi Osman Dede ile birlikte İstanbul’a doğru yola çıkmıştır. 1159 h./1746 m. senesinin Ramazan’ında İstanbul’a ulaşmışlar ve kırkıncı günde de pâdişah tarafından Saray’a kabul edilmişlerdir. Böylece başlayan Yenikapı Mevlevîhânesi postnişînliği vazîfesi 30 sene kadar devam etmiş ve Seyyid Ebûbekir Dede 1189 h./1775 m. târihinde vefat etmiştir. İki kez evlenen Seyyid Ebûbekir Dede’nin eşinin vefâtı sebebiyle kısa süren ilk evliliğinden çocuğu olmamış, ancak Abdülbâki Sırrî Dede’nin kızı Saîde Hanım’la yaptığı ikinci evliliğinden Defter-i Dervîşân kayıtlarını da başlatan Ali Nutkî (d. 1176 h./1762 m. – ö. 1219 h./1804 m.), Abdülbâki Nâsır (d. 1179 h./1765 m. – ö. 1236 h./1821 m.) ve Abdürrahim Künhî (d. 1183 h./1769 m. – ö. 1247 h./1831 m.) Dedeler dünyâya gelmiş ve oğulları kendisinden sonra Yenikapı Mevlevîhânesi’nde postnişîn olarak vazîfe yapmışlardır. Ayrıca, Mecmûatü’t- Tevârîhi’l-Mevleviyye müellifi Sahîh Ahmed Dede (ö. 1229 h./1813 m.) de Seyyid Ebûbekir Dede’nin birâderi Seyyid Ömer Dede’nin (ö. 1187 h./1773 m.) oğludur. Ve babasının oğlunu doğmadan Hz. Mevlânâ’nın hizmetine bağışlaması sebebiyle, henüz iki yaşındayken sikkesi tekbirlenmiş ve babasının tevassutu ile Mevlevî tarîkine bağlanmıştır.
Seyyid Ebûbekir Dede’nin şiirle meşgûl olduğu ve Merâtib-i İhsâniyye ve Menâkıb-ı Kudsiyye isimli iki eseri bulunduğu rivâyet edilmektedir. Ancak kütüphânelerde bu iki esere rastlanmamıştır.
(Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 322-337; İhtifâlci Mehmed Ziyâ, Merâkiz-i Mühimme-i Mevleviyye’den Yenikapı Mevlevîhânesi, s. 142-143; Muslu, a.g.e., s. 326-329; Erdoğan, Mustafa, “İstanbul’da Kütahyalı Bir Şeyh Âilesi: Seyyid Ebûbekir Dede ve Ahfâdı”, İstanbul Araştırmaları, sy: VII, İstanbul, 1998, s. 127-147)
565 Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 333; Kütahyalı Seyyid Ebûbekir Dede’nin hâricinde, Seyyid Ali Nutkî Dede (ö. 1219 h./1804 m.) de II. Ebubekir Çelebi tarafından Yenikapı Mevlevîhânesi postnişînliğine tâyin edilmiştir. (İhtifâlci Mehmed Ziyâ, Merâkiz-i Mühimme-i Mevleviyye’den Yenikapı Mevlevîhânesi, s. 144)
566 11120 m./1776 m. târihli hükümde özetle, Konya’da Mevlânâ ahfâdından Ebûbekir Efendi vilâyet işlerine karışmadığı müddetçe halk huzûr içinde iken, Hidâyet-zâde Türbesi’ni yapmaya tâyin olunana kızıp, eşkıyâ ve yeniçerileri ayaklandırıp, bir kişiyi öldürtüp, mahkemeyi bastırdığından Manisa’ya sürülmesine karar verildiğinden bahsedilmektedir.
(hüküm metni için bkz: Uluçay, Çağatay, “Sürgünler”, TTKBelleten, c. XV, sy: LIX, Ankara, 1951, s. 517; dpnt: 36)
567 Muslu, a.g.e. s. 317-318
568 Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 339; Esrâr Dede, a.g.e., s. 371; Ahmed Remzi Dede de II. Ebûbekir Çelebi’nin vefâtıyla ilgili;
Geçince binyüzü doksan dokuz hem
O da geçdi cihândan pâk u hürrem
(Târîhçe-i Aktâb, s. 10)
569 Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 341; Ali Enver, Semâhâne-i Edeb, s. 169
570 Esrâr Dede, a.g.e., s. 371
571 Ali Enver,a.g.e., s. 169