Bu makalede şu açıklanacaktır:
Şarap, bütün suçların, günahların aslıdır. Bundan dolayı ona “kötülüklerin anası” demişlerdir. Çünkü şahıs onu içtiği zaman kendisinden zina, yalan, katillik ve zulüm gibi yüz bin çeşit hata ve kusur meydana gelir. Şarap gibi, kendini beğenmişlik de garazların aslı ve mayasıdır.
Mademki insan kendiyle sınırlıdır. Ondan Hak Teâlâ’nın razı olmadığı birçok fenalık ve haksızlıkların meydana gelmesi kaçınılmazdır.
Bu kötülüklerin hepsi asıl kötülük olan kendini beğenmişliğin bir sonucudur. Her ne kadar muhtelif renklerde görünse de. Çeşit çeşit kötü niyetler, senden, başkalarından daha iyi olma yeteneğini tamamen siler. Gözlerin perdelenir, Hakk’ı göremez olur, dostların sana düşman görünür. Onun için saf şarap, kötülüklerin anası oldu. Gençte, ihtiyarda fitnenin başı odur.
1965
Ondan insanlara yüzlerce günah doğar. Dedikodu, savaş ve didişme, şer ve kargaşa gibi, zina gibi, fısk gibi, namazı terk etme gibi kötülükler hep onun ürünüdür.
(SAYFA 83) Sarhoşluk hâlinde kız kardeşine taarruz eden bile olmuştur. İşte bundan dolayı şarap, şerlerin anası olmuştur. Kötülük, suç, eğrilik hep ondan doğar. Bil ki kendini beğenmişlik de böyledir. İnsanlardaki art niyetler hep ondan meydana gelir.
1970
Kendini beğenmişlerde her zaman gözlerine perde olacak işler, hâller meydana gelir. Tâ ki evliyayı eşkiya görürler. Muttakiler tarikatından saparlar, uzaklara düşerler. Garazsız olmak istersen, bu hastalıktan (kendini beğenmişlik, kibir, hodperestlikten) tamamen kurtulmalısın.
Kibri bırak, gece gündüz Hakk’ın kulluğunu tercih et! Candan, gönülden Hüda’ya ibadet eyle ki bu çalışman sana kol kanat olsun.
1975
O kanatlarla insanlardan, meleklerden, hurilerden daha yükseklerde uçasın. Belki bu kanatlar seni Hüda’ya kadar götürür. Hüda’ya! Aklını başına topla da kanatlarını kuvvetlendirmeye bak. Gözlerini Hüda’ya hasret, kendine bakma! Tâ ki Hüda sana ilm-i ledün bahşetsin. Orada öyle derinlere dal ki sana ne gam, ne mutluluk hiçbiri yol bulamasın. Canıgönülden, kendiliğinden tamamen geç!
Su ve toprak (anasır) âleminin cisimlerine değer verme.
1980
Gece gündüz Hak’la meşgul ol, dem-be-dem ondan yeni yeni ve vasıtasız ders al! Yol budur, ben sana doğru yolu gösterdim.
Bu yolu terk edersen, irade senindir. Gönlün sana bu yolu bıraktırmak, yüzünü yolsuzlar tarafına çevirmek ister. Ebedi ömre karşılık geçici ömür aldırmak, itibarı bırakıp uğraşılar içerisinde kalmanı ister. Çektiğin bu kadar sıkıntı ve kederin mükâfatı olan büyük hazineyi bırakmak hüsrandır.
1985
Bu konunun bundan fazla açıklamaya tahammülü yoktur. Bu kadarla yetiniyorum. Yetersiz ahmağı daha fazla yumruklamak istemem.
Bu alçak dünyada, kendine kılavuzluk edecek kimse görmüyorum. Çünkü hepsi de kusurlu ve kibirlidir. Benliğini ayağının altına almış birisini görmüyorum. Hikmet gıdasını hâkimden başkası yiyemez. Çünkü o büyük lokma yalnız onun gıdasıdır. Sözü kimseye değil, kendime söylüyorum. Çünkü halkın çoğu ahmak ve yetersizdir (söze muhatap olacak nitelikte değillerdir).
19120
Cimriler gibi dünya mülkünü istemiyorum. Çünkü o, leştir. Kuzgunların gıdasıdır. Cenabı Risaletmeâb efendimiz “Dünya leştir.” buyurmadı mı? İsteklilerini köpeklerden saymadı mı? Bu hatayı ashabına bildirmedi mi?
İnsan köpeklerle hiç hem dem olur mu? Anka herkesle beraber uçar mı? Bu, imkânsızdır ve kim inanır ki küfrü din diye kabul etsin.
1995
Müminin yeri yedinci kat semanın üstündedir. Melekler etrafında hizmetçiler gibi saf bağlayıp dururlar. Mademki dünyada onun cinsinden kimse yoktur, şüphesiz o, başka cinsten gelmiştir. Onun için bu âlemde karar etmek imkânsızdır. Daima can mülkü tarafına kaçmak ister. Dağlarla taşların arasında sıkışıp kalan lâl gibi bu servetin içinde o, garip kalmıştır.
(SAYFA 84) O kimse ki mülkü o cihandır, kısmet için nasıl kapı kapı dolaşabilir?
2000
Hatta ona dünyayı bütün bağışlasalar, dönüp bakmaz bile. Tatlı suyu içmeye alışmış olan kimse, çorak sudan tiksinir. Su kuşu gıdasını tatlı suda arar, o sudan başkası ona azap olur.