Makale 16

A+
A-

Makale 16

Bu makale şunu bildirecektir:

Gerek beyaz gerek siyah dev insanın kendisindedir. Zina, adam öldürmek, haram yemek (SAYFA 35) gibi şeyler siyah devlerdir. Bunları herkes görür ve bilir. İyi hâller ise, mesela, halka hoş görünmek kastıyla dünyayı terk etmek; taatle, ibadetle, hayır işleriyle meşgul olmak gibi şeyler görünürde beyaz devlerdir. Fakat bunların iç yüzünü herkes göremez. Ancak evliyayı kiram anlar, çünkü onların her zaman bakışları içedir (bâtınadır).

Onlar siyah ve beyaz devleri tamamen, oldukları gibi görürler.

Akışkanların dibine biriken tortuyu görmek kolaydır. Fakat saf ve berrak su içinde çözünmüş olarak bulunan tortuyu görmek her gözün işi değildir. Ona çok dikkatli ve keskin bir göz gerekir.


785

Onun devden kastettiği mana budur. Hak erlerinin ahlâkı söz değil, davranıştır. Onların huzurunda perişan sözler söylenmez. Mert olanlar faydasız söz söylemekten utanır, onların işi eylemdir, söz değil.

Beyaz dev siyah deve nazaran çok zayıf görünür. Nispeten bu, ayak; o, baştır. Böyle devle baş etmek güçtür.

O lafla (atıp tutmakla) öldürülemez.

7120

Çünkü saf akışkan içindeki tortuyu görmek, büyüklük içindeki küçüklükleri bulup çıkarmak zordur ve ehil olmayanların kârı değildir. Böyle bir kapıyı (kaleyi) fethetmek kolay değildir. Karanlığın karanlık olduğu açıkça görülür. Asıl hüner, nur içinde gizlenmiş olan sisi, karanlığı görebilmektir. Böyle bir sınavdan geçip kurtulmak kolay değildir. Bu işte ehil de, ehil olmayan da hepsi acizdir. Meğerki ilahi yardım yetişe de böyle cezadan tensiz olarak (vücudundan soyutlanarak yalnız ruhuyla) geçip gide.

795

Oradaki nur perdelerini geçmek, ancak onun (Halik’in) çekmesiyle mümkün olabilir. Nur perdelerini Allah’ın yardımından başka kaldıracak yoktur. Tâ ki huriler görülebilsin. Bil ki bu sırların açıklaması çok uzundur. Bu sözlerden o sırlar nasıl anlaşılabilir? O (beyaz devi öldüren) Rüstem, hilesiz, dalaveresiz kavgada, safları yarar, direnişleri kırardı.

Yiğitler hileye başvurmayı hoş görmezler. Arslanın sığınağı mertliğidir.

800

Tuzak ve hile tilkilerin işidir, fena niyetler (gizli maksatlar) doğru yoldan sapmışlara yakışır. Beyaz dev ile yalnız o savaştı, bu kudret başkasında yoktu. Ey hakim! Siyah ve beyaz devler, cesaretsizlere fırsat mı verir. Ne mümkün ki korkaklar onların ellerini kollarını bağlayarak kadınlar gibi esir etsinler. Bu vadide sana biraz söz söylersem, büyülenirsin ve böyle bir Leyla’ya benim gibi Mecnun olursun.

805

Hani, Cenabı Mevlana gibi bir Rüstem ki onun sema üzerinde yüz geniş dünyası var; ucu bucağı bulunmayan felekler üzerinde, meleklerden hesapsız askeri var, o sultanın tahtı arşıâlâdır, levh üzerine kalemden binlerce çeşit rakam çeker ki (SAYFA 36) bunların haddi hesabı bilinmez. Daima Allah’ın emirlerini yazar. Sekiz cennetle yedi cehennem onun önüne konmuş bir ayna gibidir.

810

Cennetliklerin cennetteki, ateş ehlinin duman içindeki suretlerini, iyi, kötü, dost ve düşman her birinin rütbesini, o aynada görür. Sonra her sınıf için yüz türlü makamı, son saftan tut da (mihraptaki) imama kadar hayırdan, şerden, enginden yüksekten sayısız ne kadar makam varsa hepsini görür. Ayrıntısına girersem uzun sürer, söz kirişi kırılır da sazdan olurum.

815

Yalnız bence mühim bir şey var, onu söyleyeyim: Can, niçin bu vücutta bulunur? Elest şehrinde Hakk’ın buyruğu (ruh) hangi sebeple yukarıdan aşağıya indi?


 

ETİKETLER: ,