Mahmud Râif İsmet Bey – Şair

A+
A-

Mahmud Râif İsmet Bey (ö. 1334/1916) (Şair)

TEKKE KAPISI – BAYRAM ALİ KAYA

Mahmud Râif İsmet Bey, 11 Rebîülevvel 1263 (27 Şubat 1847) tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası, Dîvân-ı Hümâyûn Kalemi başkâtiplerinden Vâzıh Efendi’dir. Rüşdiyeden mezun olmamakla birlikte bir süre tahsil et­tikten sonra 14 Şevval 1277 (25 Nisan 1861) tarihinde Dîvân Kalemi’ne gir­miş, aralarında Dîvân Dairesi Müdürlüğü’nün de bulunduğu birçok idarî görevde bulunduktan; hatta ikinci rütbe Mecîdî ve üçüncü rütbe Osmânî nişanlarını aldıktan sonra emekli olmuştur.1006 Mahmud Râif İsmet Bey, 29 Zilhicce 1334 (28 Ekim 1916) tarihinde İstanbul’da vefat etmiş ve Yenikapı Mevlevîhânesi hazîresine defn olunmuştur.1007

Aynı zamanda Mehmed Celâleddin Dede’nin bağlılarından ve de Yenika-pı Mevlevîhânesi’nin sâkinlerinden olan Râif İsmet Bey, kaynaklarda ayrıca son devir dîvân şairleri arasında anılmakta, zamanla asıl isminin ve “İsmet” mahlâsının unutulup “Kalem” mahlasıyla anıldığı kaydedilmekte ve daha ziyâde manzum tarihleri ile tanınmış olduğu belirtilmektedir.1008 Hatta Âdile Sultan’ın şiirlerini kendisine tashih ettirdiğini ve bunun karşılığında hediye­ler vermek sûretiyle gönlünü hoş eylediğini kendisinden duyduğunu belirttiği Râif İsmet Bey için İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, mensubu olduğu Yenikapı Mevlevîhânesi’ni kastederek, “Mevlevîhânede döner, tarih söyler, dem çeker, mahbûb sever, deryâ-dîl, rint-meşrep, halim, terbiyeli, nâzik, iyi bir âdem idi. Kasîde, gazel tarzında nazımlarını görmedim. Gördüğüm eseri manzûm tarih­lerden ibârettir.” demekte ve bunlardan bazılarını örnek olarak vermektedir.1009

Söylediği tarihlerden biri Şeyh Mehmed Celâleddin Dede’nin vefatı üzerinedir:

Kıt‘a

Cenâb-ı Şeyh Osman-ı Velî’nin necl-i mes‘ûdu
Yigirmi iki yıl hüsn-i idâre etdi dergâhı
Dedi Derviş İsmet hîn-i fevtinde bu târîhi
Celâl-i Mevlevî aşk ile buldu vuslatullahı1010

Yenikapı Mevlevîhânesi yandığında dedegândan bazılarının muvakkithânede kalmaları üzerine İsmet Bey şu beyti söylemiştir:

Târîh taz‘îf eyledi nâr-ı dil-i vîrânemiz
Oldu muvakkithânemiz hayfâ muvakkat hânemiz1011

Hüseyin Fahreddin Dede’nin vefatı üzerine ise şu tarihi söylemiştir:

Kıt‘a

Dergehin sâhib-makâm u mesnevîhânı iken
Kıldı terk-i mâsivâ nâgeh bu merd-i ma‘nevî
Rûhunu takdîs edip İsmet dedi târîhini Aşk-ı
Mevlânâ ile gitdi Hüseyn el-Mevlevî1012


1006  İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 715; “İsmet Mahmud Raif Bey”, TDEA, İstanbul 1982, V, 9-10.

1007  İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 715; “İsmet Mahmud Raif Bey”, TDEA, s. 9-10.

1008  İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 715; “İsmet Mahmud Raif Bey”, TDEA, s. 9-10.

1009  İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 715; “İsmet Mahmud Raif Bey”, TDEA, s. 9.

1010  Hüseyin Vassâf, a.g.e., V, 211; Sadettin Nüzhet Ergun, a.g.e., II, 465; Yılmaz Öztuna, a.g.e., I, 122; İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 715-716; “İsmet Mahmud Raif Bey”, TDEA, s. 10.

1011  İbnülemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 716; Ekrem Işın, “Yenikapı Mevlevîhânesi”, s. 480.

1012  Sadettin Nüzhet Ergun, a.g.e., II, 508-509; İbnü-lemin Mahmud Kemâl İnal, a.g.e., II, 716.

 

ETİKETLER: