KÜTAHYA ÇELEBİLERİ – 4) Alâeddin Çelebi
Betül SAYLAN*
SEFÎNE-İ NEFÎSE-İ MEVLEVİYÂN’DA BAHS OLUNAN DİĞER ÇELEBİLER
4) Alâeddin Çelebi
Sefîne’nin aktardığı bilgiye göre İlyâs Paşa’nın oğlu olan Alâeddin Çelebi1022 hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Sefîne’de ise, Alâeddin Çelebi’nin mevlevî terbiyesi içerisinde yetiştiğini, ancak Celâleddin Ergūn Çelebi gibi âilenin sâhip olduğu maddî servete îtibar etmeyerek kendi çabalarıyla ticâret ve zirâatla uğraştığı anlatılmaktadır. Çeşitli zamanlarda dervişlerle gezilere çıkmaktan hoşlandığı anlatılır; bu sohbetlerde va’z, nasîhat, ibret ve hikmetlerden gayrıya yer verilmediği ve ne zaman bu sükûnet bozulmaya kalkılsa Çelebi’nin “Hikmetsiz devlet, Ahkemü’l-Hâkimîn’e (Allâhu Teâlâ) itâatsizlik; velâyetsiz dostluk da, Allâh’ın emânetine hıyânettir ” cevâbını verdiği rivâyet edilmektedir. 1023
Zeynüddin Çelebi’nin vefâtının ardından mevlevîhânenin postnişînsiz kalması; çıkan siyâsî karışıklıklar; dervişân ve muhibbânın yaşadıkları sıkıntılar, onları Alâeddin Çelebi’ye sığınmaya sevk etmiş ancak Alâeddin Çelebi; “Bir zamanlar Rum ülkesinde zâlim Timur’un varlığı söneceği zaman, yılanların dostlara saldırdığını görmek o kadar zordur ki; bu, kötülük nisbeti ve asâletin ölümüdür” buyurarak, yakın bir zamanda vefat edeceğine işâret etmiş ve dediği gibi olmuştur.1024
Kütahya Hisar Bey/Saray Câmii civârına defnedildiği rivâyet edilmektedir.1025 Ancak kabrinin bulunduğu mahal hakārete uğramış; devrin yöneticileri kabri bir mezbeleye döndürmüşler ve ziyâretine engel olmuşlardır. Ancak bu saygısızca davranışlarda bulunanların çeşitli belâlara ve sıkıntılara uğramış oldukları; bununla birlikte kabre ve Alâeddin Çelebi’nin rûhâniyetine saygı gösterenlerinse sıkıntılarından kurtularak rahatladıkları rivâyet edilmektedir.1026
1022 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 108; Sahîh Ahmed Dede’de, Alâaddin Çelebi’nin İlyâs Paşa’nın oğlu olduğu bilgisini teyid edemedik. Zirâ, Sahîh Ahmed Dede’de, İlyâs Paşa’nın evlâtlarını Celâleddin Ergūn Çelebi ve Tâhire Hanım olarak kaydetmektedir.
(Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 209, 211, 213)
1023 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 107
1024 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 107-108
1025 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e.,c. I, s. 108
1026 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 108