KORKMA
KORKMA
Züleyha bütün kapıları kapadı. Görünüşte Yusuf as için hiçbir yol kalmadı. Derken kilit ve kapı tekrar açıldı ve yol göründü. Çünkü Yusuf Allah’a dayanmıştı ve her yana dönüp dolaşmadaydı. Mesnevi.5.1105.
Züleyha’yı böyle davranmaya iten nefsiydi. Şeytan da yardım etti. Ona yaptığını güzel gösterdi. Bir Allah erine karşı oyun kurdu.
Bugünlerde en çok duyduğumuz cümleler. Oyun kurmak. Güç dengeleri.
Ülkemiz savaş halinde. Bize karşı kurulan oyunların da yapılanların da farkındayız.
Zayıf olduğumuza inandırmışlar. Teslim olmaktan başka çıkar yol olmadığına. Hatta hiçbir çıkışımızın kalmadığına. Bize münasip gördükleriyle yetinmemiz gerektiğine.
Alemde bir yarık görünmediği halde yine de Yusuf gibi hayran bir halde her yana koşup gelmek gerek. Ki kilit açılsın, kapı görünsün, mekansızlık size yer olsun. Mesnevi.5.1107-8.
Yusuf önce kuyuya düştü. Çocuktu. Güçsüzdü. Görünüşte kimsesizdi. Yalnızdı. Sonra kuyuya bir ip sarktı. Tutunup çıktı. Ardından başka imtihanlar. Züleyha. Zindan.
İnandı. Güçlüklere sabretti. Bekledi.
İki şey yaptı Yusuf diyor Hz Mevlana. Birincisi, çabalamaktan, çare aramaktan, koşuşturmaktan vaz geçmedi. Umudunu asla yitirmedi ve ikincisi Allah’a dayanıp sığındı. Eninde sonunda açılmaz zannedilen yerlerden kapı açıldı. Işık göründü. Selamete erişti.
İnsan nefsine mağlup olunca şeytanın da zebunu olur. İnsanın iç dünyasıyla dışarısı aynıdır. Semboller dünyasıdır yaşadığımız alem. Nefsinin korkutmalarına kulak veren bu dünyaya sımsıkı yapışan insan, dışarıdaki şeytanın vesveselerine de inanır ve mağlup olur. Yusuf gibi olanlarsa ilkelidir. İnanır. İmtihanların farkındadır. Ona vahyedilene kulak verir.
Yusufların düşmanları içeriden de işbirlikçiler bulur. Şeytanın maksadı İnsanla Allah’ın arasını açmak, İnsanı gözden düşürmektir. Onun bu alemdeki taraftarları da öyle yapar. Allah’a dayanan ve sığınanları gözden düşürmeye çalışarak başlar. Böler. Nifak sokar. Korkutur. Şüphe sokar. Fitne çıkarır.
Konuşuyoruz etrafımızdakilerle. Güçlü görünenlerden korkuyoruz diyemeyince onlara başkaldıran ve görünüşte daha zayıf olanları suçluyor. Başımızı belaya sokuyorsunuz diyor. Etin ne budun ne ki atıp tutuyorsun diyor. Baş edemeyiz diyor. Somut ve görünenlere bakıp yol yok diyor. Çıkış yok. Başaramazsın. Yapamazsın. Kazanamazsın.
Yol yok diyenlere Hz Mevlana şöyle sesleniyor:
Sen bir yerden, bir yurttan geldin. Geldiğin yolu biliyor musun, hayır, değil mi?
Mademki bilmiyorsun, yol yok deme. Bu yolsuz yoldan bize gitmek görünür. Mesnevi. 5.1110-11.
Madem bilmiyorsun yol yok deme. Kuyunun dibinde Yusuf’un yolu var mıydı? Görünürde yoktu. Züleyha kapıları kilitlediğinde? Zindanda dört duvar arasında?
Yusuf as ne yaptı? Vazgeçmedi ve Allah’a dayandı.
Baykuşlara viraneler hoş görünür. Onların evleri yıkık yerlerdir. Allah’a dayanıp sığınmayanlar için aslı yıkık bir harabe olan bu dünya pek güzeldir. Padişah’ın kolundan uçup haber getiren doğan kuşu asıl saadet yurdundan bahsedince baykuşların suratı asılır. Derler ki doğan kuşuna sen eskilerin masallarını anlatıyorsun. Saçma sapan söylenip duruyorsun.
Ey insan, Korkma. Yusuf gibi Allah’a sığın ve O’na dayan. Ezelde verdiğin sözü ve ahdini unutma. Vefalı ol. Aşk kendisi vefalı olduğu için vefasız adama bakmaz. Sabret. Kuyuya ip sarkar. Deniz ikiye ayrılır yol olur. Ateş serinler.
Korkma.