KAPILAR
KAPILAR
Kapı kelimesi, eski Türkçe’de bitişmek, yan yana gelmek fiilinden türetilmiştir.
Témirkapıgka tegi süledim (Demirkapıya değin savaştım). Orhun yazıtlarında geçer bu cümle.
Divan-i Lugat-it Türk’te ise kapı kelimesi kapığ olarak geçer. Eşik sözcüğü ise kapamak örtmek fiilinden türetilip binlerce yıldır kullanılmaktadır.
Birlikte düşünüldüğünde kapı ve eşik bir şeyi kapatan örten kelimelerdir. Sınır koyar. Sizinle onu ayırır.
Dost kapısı, kalp kapısı, çat kapı, Hak kapısı, kapı komşu, cümle kapısı ve daha bir sürü tamlama lisanımızda ve düşünce dünyamızda yerini bulur ve kullanılır.
Kapılar ya kapalı ya da açıktır. İstediğiniz vuslatsa açık olsun dilersiniz. Yüzünüze kapanmasın, sizi sevdiğinizden ayırmasın. Kapalı kapılar ayırır, açık olanlarsa bir araya getirir.
Bir kapıyı açık hale getiren en temel his emniyet hissidir. Kapıları açan güvendir.
Hep duyarsınız eskiden kapılarımız hep açıktı, kimse kimsenin bir şeyini çalmazdı, insanlar birbirine güvenirdi. Kapıları sımsıkı kapatan her neyse aramıza mesafeler koyan da odur. Başımıza bir şey geleceği kaygısı. Diğerinden emin olmamak. Özel alanınıza girileceği, incineceğiniz hissi hem kapıyı kapatır hem de kilit vurur üstüne.
Güvensiz alanlarda dudaklarınız kapanır. Dil lal olur. Kat kat giyinir, renk vermezsiniz.
Suskun çocuklar kapıları sımsıkı kapanmış evler gibidir. Korkarlar, ürkerler, kapalı kapıların ardına sığınırlar. Bir kapı kapalıysa hem içerde hem dışarda öfke vardır. Bu öfkeyi soğutacak ve kapıyı aralayacak ilk davranışsa saygı. Saygı sevgiden önce gelir. Kapı açılsın isterseniz, duvardan atlamak yerine, kapının ardında kim ya da ne varsa ona saygı duyup güvenini kazanmanız gerekecek. Çünkü emirdir, girilecek yere kapıdan girmek.
“Evlere kapılardan girin.” Bakara.189.
Peki hiç kapanmayan bir kapı var mı?
Şartlar ne olursa olsun hep açık olan ve oradan girince ilginç bir şekilde başka kapıları da size açacak olan?
Var.
Tövbe kapısı.
Pişmanlık ve tövbe bütün kapalı kapıları açan sihirli bir anahtardır.
Hatta ilk insanın evine geri dönmek için geçtiği ilk kapı. İnsan olmanın da ilk kapısı.
Sorun her neyse, ilk geçilecek kapı tövbe kapısıdır. Hangi sıkıntıyla boğuşursanız boğuşun sizi kendinize getirecek ilk duygu pişmanlık ve kusuru kendinizde aramaktır. Sonra özür dilemekle yeniden başlar serüveniniz.
İlk insan böyle yaptı.
Hz Mevlana der ki:
Gam görünce istiğfar et, özür dile.
Hem kapılar size açılsın hem de başkalarına kapınızı açık tutasınız diye önce tövbe kapısından geçin.
Dr. Öğr. Üyesi Faik Özdengül
NEÜ-Meram Tıp Fakültesi, Fizyoloji AD