Kahire Mevlevihanesi

A+
A-

Kahire Mevlevihanesi/MISIR

16. Yüzyılda Divane Mehmet Çelebi tarafından kurulmuştur. Kahire’de kalenin yakınında, Tolunoğlu Camii civarında Sharia es Sıyufiyya caddesi üzerinde yer alır. Kahire’de yer alması, hac yolu üzerinde bulunması, Asitane olması dolayısı ile Mevlevihaneler arasında önemli bir yeri vardır.

Mevlevihane Sungur Sadi Medresesi (1315), Emir Kuson, Emir Baştak sarayları ve hasan sadaka türbesinin bulunduğu yerde tesis dilmiştir. 1979 yılından beri Kahireddin İtalyan kültür heyeti adına prof. G. Fanfoni tarafından yapılan arkeolojik kazılar ve restorasyon çalışmaları sonunda mevlevihanenin sahip olduğu mekanlar belirlenmiş ve semahanesi özgün haliyle restore edilmiştir.

Öyle anlaşılıyor ki Divane Mehmet Çelebi 15120’lı yıllarda Mevlevihane’yi harap vaziyette sungur sadi medresesi ve emir kusun sarayı harabeleri üzerine kurmuştur. İlk şeyhi Safi Ahmed Dede’dir. Veled Çelebi’ye göre Ademe Dede Efendidir. 1540 yılında Abdül Vahhap Dede minyatürlü olarak Sevakıb-ı Menakıb adlı kaynak eserini burada yazmıştır.

Hafız Ahmet Paşa 1545’de, Yusuf Sinan Paşa 1607’de Mevlevihane’yi ziyaret etmiş ve büyük bir Asitane olduğunu belirtmiştir. Karamanlı Hamza Dede, Kıbrıslı Siyahi Mustafa Dede, Konyalı Nesip Yusuf Dede, Nazmi Hasan Dede, Arif Dede 17-18. yüzyılda tekkede görev yapan postnişinlerdir.

Sezai Küçük beyin tespitlerine göre 19.yüzyılda Fikri Dede, Nakşi Dede, Hüseyin Azmi Dede (1893 yılına kadar) Mevlevihane’de görev yapan önemli postnişinlerdir. Türkiye’de tekke ve zaviyeler 1925 yılında kapatıldıktan sonra Kahire Mevlevihanesi görevine devam etmiştir. 1922 yılında postnişini hattat Abdül Aziz Rifai’dir. Tekke’de asılı “Ya Hazreti Mevlana” levhası günümüze gelmiştir. 1945 yılında Mevlevilik ilga olmuş ve tekke kapatılmıştır. Mevlevihane’nin ve müntesiplerin 500 yıllık hatıraları eski yapı kalıntılarında, fotoğraflarda ve El Ahram gazetesinin solgun sayfalarında kaldı. Daha sona Mevlevihane, Mısır Eski Eserler Müdürlüğü’nün korumasına alınmış, 1979’da da Prof. Dr. G. Fanfoni başkanlığında Mısır ve İtalyanların ortaklaşa kurduğu Profesyonel Restorasyon Merkezince kazı ve restorasyon yapılmaya başlamıştır. Mısırlı ve İtalyan uzmanların katkılarıyla 1984-1988 yılları arasında restorasyonlar geniş ölçüde tamamlanmış ve semahane, medrese ve eyvanı ve Hasan Sadaka Türbesi’nde Mevlevilikle ilgili sergileme yapılarak burası müze haline getirilmiştir.

Velede Çelebinin listesine gör 1912’deki şeyhi Mehmet Bahaeddin Efendidir. Mevlevihane’nin yerleşim planı, yapı kalıntılarına göre Prof. Dr. Fanfoni tarafından belirlenmiştir. Fanfoni bu plana göre yapılar topluluğunun İzometrik planını çizmiştir. Cümle kapısından girenler semahanenin kuzeyinden geçtikten sonra birinci avluya ulaşırlar. Avlunun ortasında dairevi bir havuz bulunur. Burada kuzey doğu köşede L planı derviş hücreleri bulunmaktadır. Hücrelerin üst katına bir merdivenle çıkılmaktadır.

Büyük avlunun doğusunda matbah-ı şerif, mescid, fırın vb. yapılar yer alır. Kuzeyde dar bir koridor bulunan yan yana hücreler ve helalar bulunur. Batıda esas cephede şeyh dairesi ve selamlık odaları bulunmaktadır.

Semahane; ara girişte hemen türbe ve medresenin eyvanına bitişik olarak inşa edilmiştir. Kazılar sonunda tamamen medresenin üzerine oturulduğu anlaşılmıştır. Kare planlı yapıya kuzeydeki cümle ile girilir. Semahanenin temelleri taş, yan duvarları tuğla kubbesi bağdadı olarak inşa edilmiştir (Fanfoni, 2000, 10). Kuzey tarafında bir merdivenle çıkılan L şeklinde bir ahşap mahfili bulunmaktadır.

Semahane sekizgen planıdır. Galata ve Kütahya Mevlevîhânesinde olduğu gibi kubbeyi sekiz ahşap ayak taşımaktadır. Ayaklar birbirine bursa kemerleri ile bağlanır. Ve bunun üzerinde kubbe yükselmeye başlar. Kemer aralarında daire biçimli Cahar-yar-i Güzin yazıları, üzerinde kitabe kuşağı, daha üstte ise yarım barok kıvrım dalları tepelikler arasında hayali kent görünümlerine yer verilmiştir. Kubbenin ortasında hayali kent görünümlerine yer verilmiştir. Kubbenin ortasında çok kollu şemse ve içinde ayetlere yer ve içinde ayetlere yer verilmiştir.

Semahane mekanının evreni simgelediği bu mekan içinde sema hareketlerinin belirli bir dairesel, kozmolojik kurgusu olduğu semazenin bu kurgu içinde Allah’a varmaya çalıştığı üzerinde Fanfoni durmuş ve bunu çizimle göstermiştir.

Türbe; Mevlevihane kurulduktan sonra Hasan Sadaka Türbesi’ne bazı Mevlevilerin defnedildiği eski fotoğraflardan anlaşılmaktadır.

Günümüzde Kahire Mevlevîhânesi’nde restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Semahane kültürel etkinliklerde toplantı salonu olarak kullanılmaktadır. Medrese eyvanı, hücreleri de Mevlevilikle ilgili sergi salonu haline getirilmiştir. Böylelikle Mevlevihane eski günlerinde olduğu gibi kültür ve sanata ev sahipliği yapıyor.