Kadim Üç Felsefe Problemi Bağlamında Mevlana’nın Mesnevi’sinde Metaforik Anlatım – Hasan ÇiÇEK
Kadim Üç Felsefe Problemi Bağlamında Mevlana’nın Mesnevi’sinde Metaforik Anlatım
Hasan ÇiÇEK
Felsefenin problem alanları da insanın ilgi alanlarının ve ihtiyaçlarının değişmesiyle birlikte değişmiş/artmış ve günümüzde insanı ilgilendiren hemen hemen her alan felsefenin de ilgi alanına girmiştir. Fakat batıda felsefenin, yani sistemli düşünmenin ilk ortaya çıktığı M.O. VII. Yüzyıldan itibaren düşünen insanın dikkatini çeken belli konular vardır. Varlığın ne olduğu, var olup olmadığı, değişen-dönüşen şeylerde, değişmeyen bir özün bulunup bulunmadığı; insanın kendisi ve dışındaki şeyler hakkında bilgiye sahip olmasının mümkün olup olmadığı, bilginin kaynağının ne olduğu; bireysel ve toplumsal değerlerin mevcut olup olmadığı, genel-geçer değerlerden söz edilip edilmeyeceği vb. konular, sistemli düşünmenin başladığı zamanlardan günümüze kadar tartışıla gelmiştir. Bu problemler, Eski çağ Yunan felsefesinde, ‘varlık problemi’, ‘bilgi problemi’ ve özellikle ‘etik’ ile ‘estetik’ değerler başlıkları altında toplanmış ve böylece ‘varlık’, ‘bilgi’ ve ‘değerler’ en eski felsefe problemleri olarak tarihe geçmiştir. Başka bir deyişle varlığın ne olduğu, insanın bu konudaki bilgisi ve farklı alanlardaki değerleri, kadım felsefenin ilk problemlerindendir. “İlk felsefe”den itibaren tartışıla gelen, insan zihnini meşgul eden söz konusu bu kadım üç felsefe problemine, tarihin çeşitli dönemlerinde ilgi duyan düşünürler, bu konulardaki görüşlerini daha anlaşılır kılmak için, edebı sanatlardan, özellikle de “metaforla anlatım”dan yararlanarak, şüphesiz kendilerine özgü bir anlatım tarzıyla düşüncelerini ifade etme yoluna giderler.