İP LAZIM

A+
A-

İP LAZIM

Herkes birlik ve beraberlikten söz ediyor.

Doğrusu hepimiz de biliyoruz ki başka çare yok.

Düşman acımasız. Ne ilkesi var, ne ahlakı. Kendini allayıp pullayıp aramızda dolaşıyor. Rüzgar gibi, tesiri görünüyor kendisi gizli.

Hadi kendimizi kandırmayalım. Birlik denilen şey olgun insanların işi.

Evi çocuklar dağıtır büyükler toplar.

Ham madde çuvallarla gelir iş yerine, dağınıktır, parçalıdır. İşlenip bir ve bütün mamüllere dönüşür. Altın toz halindeyken nasıl? Toplanıp bir araya gelip paraya dönüşünce nasıl? Hangisi değerli?

Bir ve bütün her zaman dağınıktan daha değerli.

Peki, bir ve bütün olmanın yolu önce bunun işe yarar olduğuna inanmakla başlar. Görüyoruz ki işe yarıyor.

İkinci bir soru, kimlerle bir araya geleceğiz?

Ağaçlar önce kendi aralarında ormanı oluşturur sonra deniz ve gökyüzü ile birlikte görkemli bir resimde bir araya gelir.

Aileler kendi içinde birik kurar sonra mahalle, site, şehir ve devlet olurlar.

Bunları zaten biliyoruz. O zaman yeniden başa dönelim. Olgun insan için önce kendi iç birliğini kuran insan desek yanlış olur mu? İçi dağınık, düşüncesi dağınık, ilkesi ve hedefi olmayan, merhameti az, esneyemeyen, şaşı bakan birisi sert rüzgarlarda size omuz verir mi?

Öncelikli işimiz sabrı ve şükrü öğrenmek ve öğretmek.

Yolda olgunlaşır gider insan diyelim ve burada takılmayalım. Doğan elbet büyür. Ya altın tozları, onları kim eritip kalıba dökecek?

Usta lazım. Bir araya getirecek akıllı, bilgili, ferasetli bir usta.

Bir de sağlam bir ip tutunacak.

Yeniden toparlayarak gidelim. Birlik şart. Bunda hiç kimsenin kuşkusu kalmadı.

İş bunun nasıl olacağında? İp ne, usta kim? Kim kime güvenecek?

Hakkın rahmet tokadı zaten bunu yapar da biz tokatsız, sillesiz bir araya gelebilir miyiz bunun derdindeyiz.

Önce kendi iç birliğimize odaklanalım derim. Sonra da şimdilik benzerlerimizle öbekler oluşturalım. Sonra o öbeklerden koca bir ordu yaparız inşallah.

Bu arada ayrıştıran değil birleştiren cümleler kuralım.

Bir de korku ve umutsuzluk yayanlara dikkat.

İp belli.

Peygamber sav in Veda Hutbesini bu yazıdan sonra bir kez daha okuyalım mı?