İDARECİLER VE HALK

A+
A-

34. İDARECİLER VE HALK

Padişahların huyu halka da tesir eder…

Padişah bir havuza benzer, halkı da borular gibi bil. Su, bu borulardan akar.

Eğer havuzdaki su tuzlu ve pis olursa her borudan aynı su  akar.

Çünkü her boru bu havuza bağlıdır. Sen bu sözün mânâsına iyice dal; adamakıllı  dikkat et, düşün!

Her buyruk sahibinin, insanları yönetirken Hakk’ın buyruğunu gözetmesi gerekir.

Padişahın da, Hakk’ın huyuyla huylanması gerekir. (Çünkü) Allah’ın rahmeti, gazabından daha fazladır.

Hakikî olmayan padişahlığı ne el bil, ne yen!

(Ey dünyalık padişah!) senin taht dediğin şey, tahtadan yapılmış bir tuzaktır. Oturduğun yeri baş köşe sanmışsın, ama hâlâ kapıda kalakalmışsın.

Sen daha kendi sakalına hüküm geçiremiyor, ona bile padişahlık edemiyorsun; artık nasıl olur da iyiye, kötüye padişahlık yapmaya, hüküm yürütmeye kalkışırsın?

(Sonunda) “Ben ne  mal isterim ne mülk; ne mevki isterim, ne makam. Bana o secde zenginliğini bağışla” diye ağlayıp sızlamaya başlarsın.

Dünyalık padişahlar, kötülüklerinden dolayı kulluk şarabından bir koku bile alamamışlardır.

Allah, bu âlem devam etsin, gelişsin diye onların gözlerini ağızlarını kapamıştır.

Bu sûretle onlara taç ve taht tatlı gelir, insanlardan  haraç alalım derler;

Fakat haraç ala ala kum gibi altın biriktirse de yine ölüp, gider; altınlar ortada kala kalır.

Şeytan gibi onun da gazabının üstün olması gerekmez; öyle olursa hilesi yüzünden, gereği yokken kan döker.

Kalem bir zâlimin elinde oldu mu şüphe yok, Mansur dar ağacına çekilir.

Kazın hırsı birdir, yöneticinin hırsıysa tam elli kat fazladır. Şehvet hırsı yılandır, mevki hırsı ise ejderha!

Bir sofranın çevresine yüz tane adam oturur yer; fakat baş olmak isteyen iki adam, dünyaya sığamaz.

Ululuk, Yüce Hakk’ın elbisesidir. Kim onu giymeye kalkışırsa vebale girer.

Farz et ki bütün doğuyu, batıyı zaptettin; her tarafın saltanatına sahip oldun. Madem ki bu saltanat ebedî kalmayacak, sen onu bir şimşek gibi san; çaktı ve söndü.

Ey gönül! Ebedî kalmayacak padişahlığı bir rüya bil!

Tedbirsiz padişah adamakıllı âciz kalır. Çünkü ahmaklığından dolayı ne önünü görür ne de ardını.

Bil ki halkın malı, canı-kanı demektir. Çünkü mal güçle, kuvvetle, çalışmayla elde edilir.

Ey halkın kanını emen, bu işten uzaklaş! Halkın kanı, seni savaşa sürüklemesin.

Bilgisizlere, geçtikleri mevkiin yaptığı fenalığı, yüzlerce aslan bir araya gelse yapamaz.

Cahil ve kötü kararlar veren bir padişah oldu mu bütün ova yılanla, akreple dolar.

Adam olmayanın eline bir mal ve mevki geçti mi, herkesten önce kendi rezilliğine sebep olur.

Çünkü ya cimriliği tutar az verir; yada cömertliğe girişir yerli-yersiz bağışlarda bulunur.

Hüküm, bir sapığın eline geçti mi onu makam sanır; ama gerçekte kendisi kuyuya düşmüş, demektir.

Ahmaklar baş oldular mı akıllılar başlarını korkudan kilime altına sokarlar.

(I/2820, 2821, 2823, 2824, VI/3292, IV/2436, 2775, IV/661, 662, 666, 667, 669-671, 2437, II/1398, V/517, 526, 533, 3926, 3927, I/1059, III/157, 156, IV/1441, 1443-1445, 1447, 1452)

[divide style=”2″]