Hz. Mevlâna ve Konya aşığı Dr. Ayşegül Erdoğ Hanımefendi Hakka Yürüdü.
Hz. Mevlâna ve Konya aşığı Dr. Ayşegül Erdoğ Hanımefendi 65 yaşında Konya’da Hakk’a yürüdü. 1999 yılında İstanbıul’dan gelerek Konya’ya yerleşen Dr. Ayşegül Erdoğ Hanımefendi, Konya’da yaptığı Mesnevi sohbetleri ve yazdığı kitaplar ile insanlara Hakk’a bağlılığı ve yakınlığı anlattı.
Vasiyeti üzerine Hz. Mevlâna’ya yakın olabilmek için Üçler Kabristanında ahiret duraklarının ilkine tevdi edildi.
Allah rahmet eylesin ve Ailesinin, dostlarının, talebelerinin ve Mevlevi Muhibbanının başı sağolsun.
Dr. Ayşegül Erdoğ Hanımefendinin Kitaplarını Okumak isterseniz www.aysegulerdog.com
Dr. Ayşegül Erdoğ Hakk’a Yürüdü…
Mustafa Çıpan
“Gel derse geliriz, dur derse dururuz.”
Konya semalarından bir yıldız daha kaydı, gönüllerimizde bir kandil daha dinlendi.
Bir kâmil mürşide, çocuk mütehassısı bir tabib olmanın yanında “Tabîbü’l-Kulûb” (kalplerin tabibi) olan Peygamber Efendimiz’e varis gönül tabibi Ayşegül Erdoğ Hanımefendi Cenâb-ı Hakk’a yürüdü. “Âşıkâne Bakış”la “Visâl-i Mahbûb”a erdi ve “Şeb-i Arûs”a ulaştı.
Memleketimizin çeşitli bölgelerinde yaptığı çok kıymetli hizmetlerle nice öksüz, yetim, garip çocuğu tedavi ederek onların şifa bulmasına vesile olan, bu suretle nice ana-babanın yüzünü güldüren bir hekim… Zahirî ve hakiki hayata dair söyleyecek çok şeyi olan, bu vasfıyla temayüz ederek vazifeli kılındığı Konya’yı dostlarıyla beraber şereflendiren bir Hak dostu. Büyük hürmet beslediği Hz. Mevlâna’nın Mesnevîsiyle ilgili hanımefendilere yönelik sohbetler yapan, insanın asıl mahiyetini meydana getiren hevesleri, arzuları, talepleri, ihtiyaçları ve iştiyakı dikkatlere sunan, belli bir usûlle tedbir ve tavsiyelerde bulunan bir hatip, bir gönül eri…
Onu, birkaç yıl önce sanki çok uzun yıllara dayalı bir abla-kardeş samimiyetiyle münasebet kurarak tanıma bahtiyarlığına ermem, daha önceden niçin tanıyamamış olduğum yolundaki üzüntülerimi bir nebze hafifletiyor.
Bazı ilmî toplantıları ve konserleri teşrif ettiklerinde görüşmemiz, hâli, tavrı ve konuşmasıyla çevresinde meydana getirdiği inanılmaz tesir hâlesi ne kadar da dikkat çekiciydi. Programdan ayrılırken teşekkürlerini, takdir hislerini ve daha güzelini yapmamız hususunda yol gösterici tavsiyelerini ifade ederdi.
Telefonla hâlini hatırını sorar, zaman zaman da müsait olduklarında kendilerini ziyarete giderdim. Tam da umur görmüş bir mümtaz insan olmanın, bir Türk-Müslüman terbiyesiyle yetişmiş İstanbul Hanımefendisi hususiyetlerini taşımanın huzurlu varlığını hissettiren doyumsuz sohbetleri. Mükemmel bir üslûp, son derece etkileyici bir ses tonu ve insanın âdetâ içine işleyen nâfiz nazarlar. Düşüncelerin ve hislerin böylesine güzel, etkileyici bir Türkçe ile ifade edildiğine pek az şahit olmuşumdur. Büyük dersler aldığım, bazı müşkillerimin çözümünde tavsiyelerini dinlediğim ziyaretlerimde yayınlamış olduğumuz kitapları takdim eder, kanaatlerini öğrenmek arzumu belirtirdim. Büyük bir nezaketle teşekkür eder ve bir sonraki görüşmemizde konuyla ilgili hassasiyetlerini dile getirirdi.
“Derdini seven” bir insan olarak, Mevlevîlerin “Allah derdini artırsın” duâsının şahsında kabul olduğuna inanırdı. Derdiyle hemhâl olduğu zaman diliminde çektiği acı ve ızdırap sebebiyle, şikâyet şöyle dursun, en ufak bir serzenişte dahi bulunmamış, “kahrın da hoş, lutfun da hoş” sırrına mazhar olmuştu.
Son telefon görüşmemizde lutfettiği bazı nasihatlerinden sonra zihnimde çakılıp kalan ve kendisinin teslimiyetinin seviyesini ifade eden: “Gel derse geliriz, dur derse dururuz.” cümlesi doğrusu bir “Hitâmü’l-Misk” idi.
Ayşegül Erdoğ Hanımefendi’nin hizmetine kendisini adayan ve günün her anında yanında bulunan değerli muhibbi Yasemin Issı Hanımefendi’ye, kıymetli evlâtları Kerem ve Emre Beyler ile gönül dostlarına hem şükran ve minnetlerimle birlikte taziyelerimi sunuyor hem de sabr-ı cemîl niyaz ediyorum.
Ebedî istirahatgâhına duâlarla tevdi ettiğimiz, edeble gelinen kapısından lutufla dönülen ve hizmeti himmet bilen Ayşegül Erdoğ Hanımefendi, yolumuzu aydınlatan bir çerâğ olarak gönlümüzde yaşayacaktır…
Yâ Rab, Ayşegül kulunun Sen’den razı olduğuna biz âcizâne şehadette bulunuyor, Sen’in de ondan razı olmanı sonsuz lutfundan ve kereminden niyaz ediyoruz.