Hukukçu ve Yöneticiler İçin Mevlâna Bilgeliği
Hukukçu ve Yöneticiler İçin
MEVLÂNA BİLGELİĞİ
Medeniyetimizin kurucu hukukçu ve arif düşünürü Mevlana Celaleddin Rumi’nin 750. Vuslat yıldönümü vesilesiyle hediye e-kitap: Hukukçu ve Yöneticiler İçin Mevlana Bilgeliği (Ergin Ergül, Adalet Yayınevi, Ankara 2017, Gözden Geçirilmiş ve İlaveli 3. Baskı, 262 sayfa)
ÖNSÖZ
İslam dünyasının Mevlâna olarak, Batı dünyasının Rumi diye bildiği evrensel sufi bilge ve düşünür, çok yönlülüğü içinde aynı zamanda yetkin bir hukukçu, devlet teorisi ve siyaset düşünürü kimliğine sahiptir.
Mevlâna’nın eserlerine günümüz sosyal bilimleri perspektifinden bakıldığında, çağdaş hukuk ve siyaset gündeminin birçok konusuna değinildiği görülmektedir. Onun zengin düşünce dünyası ve hayatı incelendiğinde, insanlığın günümüzde karşı karşıya kaldığı birçok sorunun çözümünde hukukçular, yöneticiler ve siyasetçiler için referans ve ilham kaynağı olabilecek tespit ve önerilerle karşılaşılmaktadır.
O, çalkantılı, çatışmalı ve yoğun iktidar mücadelelerine sahne olan bir dönemde, gündelik siyasi çekişmelerden uzak kalmayı seçmiştir. Ancak bu durum, onun toplumun sorunlarına kayıtsız kaldığı anlamına gelmemektedir. Bilakis o, bireyin, toplumun ve insanlığın sorunlarını dikkatli şekilde gözlemlemiş ve eserlerinde bunların kaynağını adaletsizlik, kötü yönetim, ayrımcılık, baskı, şiddet, bağnazlık, aşırılık ve yolsuzluk gibi sebeplerle açıklamıştır. Tüm bu sorunlara çözüm olarak ise, hak, adalet, özgürlük, eşitlik, sevgi, kardeşlik, birlik, insanlık onuruna saygı, hoşgörü vb. evrensel insanlık değerlerini öne çıkarmıştır. Günümüzde de insanlığın temel beklentisi olan bu değerler, onun engin düşünce dünyasını modern toplumların hukuki, siyasi, idari ve sosyal sorunlarının çözümünde adres yapmaktadır. İnsanlık küresel çağın gerektirdiği hukuk ve siyaset felsefesini onun derin ve engin düşünce dünyasından çıkartabilir.
Diğer yandan Mevlâna, yaşadığı dönemde halkın sevgisini kazandığı gibi kendisine büyük saygı gösteren Selçuklu Türkiye’si devlet adamı ve yöneticileri üzerinde etkili olmuş, bu konumu onu kamu yönetimi katında adeta bir kamu denetçisi konumuna taşımıştır.
İlk baskısı 2011, ikincisi 2015 yılında yayınlanan ve Mevlâna’ya ilişkin sayısız çalışmalar arasında türünün ilk örneği olarak görülebilecek bu eseri zaman içinde yeni okuma ve araştırmalarım doğrultusunda güncelledim ve geliştirdim.
Bilhassa devlet teorisi ve kamu yönetimi okuma, araştırma ve gözlemlerim ışığında yaptığım ilavelerle, eserin oldukça genişlediğini ve zenginleştiğini vurgulamalıyım. Öyle ki, bu baskıda gerek yeni sistematik ve gerekse ilave bölümlerle önceki baskıda 7 olan bölüm sayısı 12’ye çıkmış ve sayfa sayısı da belirgin şekilde artmıştır.
Sözün özü, bu çalışma hukukçu, yönetici ve akademisyen meslektaşlarıma Mevlâna’nın bilgelik pınarından evrensel hukuk, çağdaş yönetim ilkeleri ile görevlerini ve işlerini yaparken en fazla ihtiyaç duydukları stratejik düşünme açısından da ilham alınacak çok şey olduğunu söylemektedir.
Ne mutlu, yanı başlarındaki hazineden istifade edebilmeyi başaranlara…
Eserin hukukçu ve idarecilerimize ve ilgililere yararlı olması ve benzer çalışmalar için örnek oluşturması en samimi arzumdur.
Dr. Ergin Ergül
Yaşamkent, Ankara, Ekim 2017
GİRİŞ
Kişinin değeri nedir?
Aradığı şeydir!
Mevlâna
Bu çalışma, 13. yüzyıldan günümüze hayatın anlamının ve hakikatin arayışında olanlara yol göstericilik yapmayı sürdüren Mevlâna Muhammed Celâleddin Rumi’nin1 21. yüzyıldaki bir hayranı ve seveni tarafından, o evrensel gönül ikliminin, başta Mesnevî olmak üzere, Fihi Mâ‐Fih, Rubailer, Divân‐ı Kebîr, Yedi Meclis (Mecalis‐i Seb’a) ve Mektuplar gibi bilgelik pınarı eserlerinin hukukçu ve yönetici gözüyle okunmasının, incelenmesinin ve tefekkür edilmesinin ürünüdür.
Düşüncesinin evrenselliği ve eskimezliği Mevlâna’yı insanlığın en büyük yol göstericilerinden birisi yapmıştır. O çok yönlü ve evrensel bilge ve düşünür yol göstericiliğinin evrenselliğini, şiirlerinde ney, pergel ve bulut metaforları ile harika şekilde dile getirir:
Yetmiş iki millet sırrını bizden dinler; biz iki yüz millet ve mezhebi tek perdede birleştiren ney gibiyiz.
Bir pergel gibi, bir ayağım inancımın üzerinde sabit diğer ayağım yetmiş iki milleti (tüm ülkelerin insanlarını) dolaşır.
Yağmurlar yağdıran bir bulutum, inciler saçan bir göğüm, Yeryüzünde susuzlara, âb‐ı hayat sunmadayım ben.
Benden sonra geleceklerin dinlemesi için söylüyorum, Çünkü ömrümüz onlardan sonra da sürecektir.
Array