HIRS VE TAMAH

A+
A-

31. HIRS VE TAMAH

Ey oğul; bağı çöz, özgür ol! Ne zamana kadar altın ve gümüşün esiri olacaksın?

Denizi bir testiye döksen ne alır? Ancak bir günlük kısmetini.

Harislerin göz testisi dolmadı. Sedef, kanaatkar olduğundan inci ile doldu.

Hırs kulağa bir şey duyurmaz, kin gözü kapatır, adama bir şey anlatmaz.

İste ama, ölçülü iste; bir otun, bir dağı çekmeğe kudreti yoktur.

Hakk’ın rahmetinden uzak olan, sultan bile olsa gözü açtır.

Hırs yüzünden âkıbeti görmemek, kendi gönlüne, kendi aklına gülmektir.

Tamah, kulağa bir şey duyurmaz. Garez, gözü kapar; insana bir şey anlatmaz.

Ey oğul! Hırslı olanlar mahrum kalırlar. Hırslı insanlar gibi hızlı hızlı koşma; yavaş yürü!

Hırs kördür; halkın ayıbını inceden inceye görür, bucak bucak dolaşır söyler.

Senin hırsın, bu dünyada ateşe benzer. Her alevi, yüzlerce ağız açmıştır.

Hırs ve hasetten ibaret olan şu bağı çöz. Ebu Leheb’in karısının boynundaki hurma ipini düşün.

Şeytan, nasıl kendisini taşlanmış bir hale getirmişse hırs da onun gibi seni kör etmiş, her şeyden  mahrum bırakmıştır.

Kanaâtten hiç kimse ölmedi; hırsla da hiç kimse padişah olmadı.

Hırs, insanı kör eder, ahmak yapar, bilgisiz bir hale sokar; ölümü de kolaylaştırır.

Tamahkâr, tamahı yüzünden zenginin ayıbını görmez. Tamahlar bütün gönülleri kaplar.

Gözün, aklın ve kulağın saf olmasını istiyorsan  tamah perdelerini yırt!

Çünkü sûfiyi yoldan çıkaran tamahtır. Yoldan çıkarır da sûfinin hali mahvolur ve o, ziyan içinde kalakalır.

Yemeğe, zevk ve semâa tamah ediş, hakikate akıl erdirmesine mani olur.

Ayna bir şeye tamah etseydi, bizim gibi münafık olur, her şeyi olduğu gibi göstermezdi.

Terazinin mala tamahı olsaydı, tarttığını nasıl doğru tartardı?

Kimde tamah varsa, dili tutuk bir hale gelir. Nasıl olur da tamahla göz ve gönül aydınlanır, buna imkân var mı hiç?

Tamahkâr adamın gözünün önünde makam ve altın hayâli, gözdeki kıl gibidir.

Tamah, huyu fitne olan bir hırsızdır; hayâl gibi her an bir sûrete bürünür.

Onun hilesini Allah’tan başkası bilemez. Allah’a sığın da o alçaktan kurtul!

Fakat tamahı bağladın mı Hakk’ın nurlarına dalarsın. Mustafa (a.s.), bunun için “Tamaha düşenin nefsi alçalır” demiştir.

(I/19-21, III/66, I/140, II/0588, 1547, III/66, 595, 2629, IV/0249, V/0764, 1468, 2398, 2823, I/2350, II/569-573, 579, 580, VI/476, 477, V/3631)

[divide style=”2″]