Hazret-i Mevlânâ’nın Aşk ve Vecdinden SIRLAR, HİKMETLER ve RUMUZLAR
Hazret-i Mevlânâ’nın Aşk ve Vecdinden
SIRLAR, HİKMETLER ve RUMUZLAR
Hazret-i Mevlânâ buyurur:
“Benim beytim; beyt değil, bir mânâ cihânıdır. Hezlim
(mîzah ve lâtifelerim) de hezl değil, te’dîbdir (terbiye etmek maksadıyladır.) Kıssalarım; basit ve sıradan sözler değil,
tâlimdir. Sırları ve hikmetleri îzah ve idrâk ettirmek içindir.”
Anlayışlar, istîdatlar ve kabiliyetler her insanda farklı olduğu için zaman zaman Hazret-i Mevlânâ, hezl vâdisine de girer. Yani basit gibi görünen kıssalarla; insanın derûnundaki tefekkür ve mücadeleyi, nefsânî ve rûhânî temâyüllerin esrârını, inceliklerini ve hassâsiyetlerini değişik tarzda ve farklı kabiliyetlere göre îzâh eder.
Nitekim Mevlânâ âşığı, mütefekkir hocamız Nurettin TOPÇU derdi ki:
“Biz, Mevlânâ Celâleddîn’in vecdinin feryatlarını dinledik. Daldığı huzur denizinin derinliklerini görmemize imkân yok. Denizin tâ dibinden sıyrılıp, suyun yüzüne ne vurdu ise onu görüyoruz.
Biz Hazret-i Mevlânâ’nın aşkını değil, sadece aşkının dile gelen feryatlarını elde ettik. Peltek dilimizle anlatmaya çalıştığımız, bütün bundan ibaret. Huzur denizine yalnız o daldı. Bize vecdinin fırtınasından çıkan sesler kaldı. Heyhât! Onu Mevlânâ zannediyoruz.”
Yayın: Yüzakı Yayınları
Dil: Türkçe
Yıl: 2020