[KALBİN SESİ: MERHAMET]

A+
A-

[KALBİN SESİ: MERHAMET]
İpeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi zamanındayız, hoş başka zam.an hiç olmadı zâten.

O’nun gördüklerinden Ebu Mes’ud el-Bedrî, pek celalli bir arkadaştır. Bir gün kölesine kızmış, kamçıyla vurmaktadır. Arkasından bütün benliğini çepeçevre kuşatan bir ses işitir: “Ebu Mes’ud bilmiş ol!” O ise, öfkeden gözü dönmüş ve gelen sesi ayırt edemeyecek haldedir. Ses iyice yaklaşınca gelenin İnsanlığın Târifi olduğunu görür.

Ebu Mes’ud bilmiş ol!
Ebu Mes’ud bilmiş ol!
buyurur Varlığın Sevinci.

Sonrasını Ebu Mes’ud şöyle anlatır:
O’nun beni gördüğünü farkedince kamçıyı derhal elimden attım. Sonra O’nu dinledim:

Ebu Mes’ud bilmiş ol ki ALLAH senin üzerinde, senin bu köle üzerinde muktedir oluşundan çok daha fazla muktedir!

Bundan sonra, kalbimin sesini dinledim ve bir daha asla (dil) kamçısıyla köle dövmedim (mahlûkâta zarar veremedim)

Merhamet O’dur ve merhamet O’ndandır. Bu yüzden O’ndan ümit kesemeyiz zîrâ kalbimizde merhamet adlı bir çınar vardır.

Hem tam güneş doğarken uyumak kadar kötü bir şey yoktur!

Merhamet kıl ben garîb âvâreye
Mücrimim rahm eyle yüzü kâreye
Şefkat etmek bî-kes ü bî-çâreye
Âdetindir Yâ Resûlallâh senin

İçimizde(n) doğması ümîd edilen O.NUR’un gerçek rengine boyanmak, O’nunla aydınlanmak niyetinde, aşkında, azminde bir gün dilerim, dilenirim.