ELMALI’NIN CANLARI

A+
A-

ELMALI’NIN CANLARI

Berü gel nefsini bilmek dilersen
Nedir göstereyim haller içinde

Vucudun milkine cevlan idersen
Yolun öğredeyim yollar içinde

Âşık olan kişi aşkın tadını
Bulamaz sükker-ü ballar içinde

                            SİNAN-I ÜMMİ

Geçtiğimiz hafta sonu Antalya’nın Elmalı ilçesindeydik.

Ercan Bey, bir sempozyum var Elmalı’ya gidiyoruz deyince peki dedim. Sinan-ı Ümmi İrfan Ve Sevgi Sempozyumu.

Elmalı’ya hem Antalya hem de Isparta yoluyla gidilebiliyor Konya’dan. Biz Antalya üzeri gittik. Antalya’dan sonra yaklaşık bir buçuk saat daha alıyor yol. Gece ulaştık. Kandilzade Hasan Sıtkı Bey Konağındaymış arkadaşlar.

Ben Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Mardin’de çalışmıştım mecburi hizmet kapsamında. Öyle hissettim ki Elmalı da çalışmak isteyebileceğim yerlerdenmiş. Hiç olmazsa belli bir süre içinde yaşamak isteyeceğim yerlerden. Dağların arasında şirin ve sarıp sarmalayan bir atmosferi var. İrfan ovası. Çok sayıda saygın irfan eri yetiştirmiş ve hala da yetiştirmeye devam ediyor. Selahattin Hidayetoğlu Hocamız da öğretmenlik yapmış ve çok sevilmiş Elmalı’da.

Eskiden tekel deposu olarak kullanılmış Tuba otelde anason kokusu eşliğinde sabahladık. Sempozyum   güreşçiler için inşa edilmiş binanın toplantı salonundaydı. Elmalı’nın güreşçileri de meşhurmuş. Hatta yağlı güreş müsabakaları Kırkpınar’dan daha eski dediler.

Açılış konuşmalarından önce Kur’an-ı Kerim okundu. Furkan suresi:

“63. Rahmân’ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, “selâm!” der (geçer)ler. 64. Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir. 65. Onlar, şöyle diyenlerdir: “Ey Rabbimiz! Bizden cehennem azabını uzaklaştır, gerçekten onun azabı sürekli bir helaktir!” 66. “Şüphesiz, ne kötü bir durak ve ne kötü bir konaktır orası.” 67. Onlar, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik edenlerdir. Onların harcamaları, bu ikisi arası dengeli bir harcamadır. 68. Onlar, Allah ile beraber başka bir ilaha kulluk etmeyen, haksız yere, Allah’ın haram kıldığı cana kıymayan ve zina etmeyen kimselerdir. Kim bunları yaparsa ağır azaba uğrar. 69. Kıyamet günü onun azabı kat kat artırılır ve horlanmış olarak orada ebedi kalır. 70. Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.71. Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner. 72. Onlar, yalana şahitlik etmeyen, faydasız boş bir şeyle karşılaştıkları zaman, vakar ve hoşgörü ile geçip gidenlerdir. 73. Onlar, kendilerine Rabblerinin âyetleri hatırlatıldığı zaman, onlara kör ve sağır kesilmezler. 74. Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diyenlerdir. 75. İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin yüksek makamlarıyla mükafatlandırılacaklar ve orada esenlik dileği ve selamla karşılanacaklardır. 76. Orada ebedi kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır! 77. (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.”

Sonra Ercan Bey konuştu: tıpkı Hz Mevlana gibi Sinan-I Ümmi de kültürümüzün gökdelenlerindendir. Bizler bu tür çalışmalara destek vermek için buradayız dedi. Açılış tebliğini Prf. Dr. Süleyman Uludağ Hoca yaptı. Prf Dr Mustafa Kara da video konferans yöntemiyle katıldı sempozyuma. Prf Dr Bilal Kemikli Hoca sempozyumun organizatörüydü. Akdeniz Kültür Ve İletişim Kulübü ve Ümmi Sinan Derneklerinin destekleriyle yapılmıştı. Çok sayıda saygın bilim adamını özellikle ağustos ayında Elmalı’da toplamak gerçekten de büyük başarıydı. Prf Mehmet Akkuş, Prf Metin İzeti(Makedonya’dan gelmişti) Doç Salih Çift, Doç Bayram Ali Çetinkaya, Sadık Yalsızuçanlar, benim sabah oturumunda dinleyip görüştüklerim. Daha adını saymadığım çok sayıda bilim adamı.

Elmalı çok sayıda ilim adamı yetiştirmiş demiştim, Elmalılı Hamdi Yazır, Vahib Ümmi, Sinan-ı Ümmi, Abdal Musa, Niyazi Mısri ki Sinan- Ümmi’nin talebesidir. Hepsi de Elmalı’ya yolu düşenlerden ve Elmalıyla birlikte irfanımıza iz bırakanlardan.

Bende de şimdi yazarken bile içime çektiğim temizleyen, rahatlatan bir aşk kokusu bıraktı Elmalı.

Sempozyumun amacı ile ilgili Bilal Kemikli Hocamıza kulak verelim:

Elmalı, güneyin incisidir. Bendeniz aslen Elmalı’lı değilim, ama bu şehri seviyorum ve sanki buralıyım gibi. Ve bura benim için pek kıymetli, pek değerlidir. O yüzden güneyin incisi diyorum. Sadece Elmalı’yı mı seviyorum? Hayır, Anadolu’muzun her şehri nazlı bir gelin gibi sevilmeye layıktır. Ben bu toprağı seviyorum. Fakat yine de toprağı şehir yapan, şehri inci haline dönüştüren bir ruh var. O ruhu aramak, o ruhla buluşmak lazım.

Benim için Elmalı, Abdal Musa’dır… Hakkındaki menkıbeleri okuyun, efsanelere tanık olun, baştan sona sevgidir Abdal Musa. Onun hikâyesinde sadece insanları değil, hayvanları seven, tabiatı seven bir bilge ruh göreceksiniz. İşte bu şehri kuran ruh, bu sevgidir ve bu irfandır. Bu yüzdendir ki, bu şehirde daha sonraki dönemlerde Vahib Ummi, Eroğlu Nuri ve Umm-i Sinan gibi bilgeler yetişmiştir. Bunların hepsi sevgiyle bakmış ve sevgiden bahsetmişlerdir. Bu sevginin izini, Elmalılı Hamdi’de ve diğerlerinde de görmek mümkündür. Sevgiyle, irfanla bakmak ve böylece bir değerle manzumesi inşa etmek… Dağlarla, taşlarla barışık. Tabiatla barışık. Kendiyle barışık insanların şehri Elmalı. Bu yüzden bu barışa, bu güvene ermiş canların nefeslerini dinlemek, onlara kulak vermek lazım. Bizim çabamız bu. Acaba Ummi Sinan bana hangi değerleri kazandırıyor? Sözüyle, şiiriyle ve hikâyesiyle beni nereye çağırıyor? Bu gibi soruların peşindeyiz… Çünkü bu sorularla aslında Ümmi Sinan’ı tanımaya ve bize öğrettiklerini anlamaya çalışacağız. Ama asıl, kendimizi tanıyacağız.

Geçen yılki sempozyum bildirileri Akdeniz Kültür Ve İletişim Kulübü (AKİK) tarafından kitaplaştırılmış. Sanırım bu yılkiler de aynı şekilde kitap haline gelecek. Sizler de edinip yararlanabilirsiniz. Akik adına Dr. Mehmet KARAKAYALI ile irtibat kurabilirsiniz.

Niyaz-i Mısri ile bitirelim.

Senr-i Elmalı canda bulmalı
Ummi Sinandır şöhret-i Zatı

Dost illerinin menzili ki ali göründü
Derdi dile derman olan Elmalı göründü