[DERDİMİ SEVİYORUM]

A+
A-


– Herşeyin kusursuz olması gerek… Hayat, neden beni bir türlü rahat bırakmıyor?

Herşey vazifesini yapıyor. Hayat, zorlamaya devam edecek ki DIŞARIDAKİ hayat şartlarının, seni uzun süreliğine mutlu edemeyeceğini öğreneceksin, sonunda neye “ben” diyeceğini bileceksin!

İhtiyâcımız olmadığını anlayana kadar acı çekmeye ihtiyâcımız var. Çünkü ego yapısı çatlamadan, “ben” sandığımız yıkılmadan, aslımız açığa çıkamaz.

Aslında bu da tasarlanmış bir yıkım, sahtesi olmayanın gerçeği bilinemez.

Işık yaradan sızacak, ızdırâbın sonu böyle gelecek…

Değerli bir şeyini kaybetmedikçe irfan sahibi olamazsın.

Ölüm, hastalık, travma, iflas, terkedilme… herhangi bir kayıp, âciz karakterinize karşı üstün gelerek İÇERİDEKİ “özbenliğe” kapıyı açabilir.

(Sınırlı) Kul ile (Sınırsız) Rabbi arasında var.sayılan perde şu iki şeydir: bedenin zenginliği (sağlık) ve kesenin zenginliği! (mal) Hastalık veyâ fakirliği yâni bir derdi hissedenin “Aman Allâhım” dertli âhı altında gizlidir Allâh!

Süleyman saltanata doydu da Eyyûb belâya doymadı gitti

Bir öğretmen olarak ACI, dışardaki nesne, ilişki ve faaliyetlerde mutluluk arayan ayrı benlik için:

“Beni yanlış yerde arıyorsun, evine dön”
diyen apaçık bir MUTLULUK çağrısıdır

Seni rüyâda tutan bağların kopmasının, ayrı benliğine verdiği ACIYA, uyandığında TEŞEKKÜR edeceksin.

Böylece “Derde binlerce kez âferin olsun” diyen Cenâbı Mevlevî de “Derdim bana dermân imiş diyen” Hazreti Mısrî de daha iyi anlaşılır vesselâm…