Bir gece de sevgilinin hatırı için uyuma! – H. Nur Artıran

A+
A-
Bir gece de sevgilinin hatırı için uyuma!
H. Nur Artıran

Senin canın hakkı için hayırlı işler yapmaktan vazgeçme, bir gece olsun uyuma! Gaflete dalma!

Bir geceyi ömründen azalmış bil, eksik say, uyanık kal, uyuma!

Kendi heva ve hevesine uydun, rahatını düşündün, binlerce gece uyudun.

Ne olur bir gececik de sevgilinin hatırı için uyuma!

Eşi benzeri olmayan, geceleri hiç uyumayan o lütuf sahibi, o güzeller güzeli sevgiliye uy!

Gönlünü ona ver! Onu kendi gönlünde bul da, sen de uyanık kal, bir gece olsun uyuma!

Sabaha kadar uyanık kaldığın; “Ya Rabbî, ya Rabbî!” diye feryat ettiğin o hastalık gecelerini hatırla, o gecelerden kork da bir gece olsun uyuma!

Cenab-ı Hakk; “Dostlar, geceleri uyumazlar.” diye buyurdu.

Bu âyeti duyup, hatanı anlayarak seni yaratandan biraz utandınsa artık uyuma!

İşitmişsindir. Allah dostları isteklerine, muratlarına geceleyin kavuşurlar, dostlarının muratlarını veren padişahlar padişahının aşkına, sen de bu gece uyuma!

Gece gelince gayb aleminin güneşi doğar.

Ey ay yüzlü sevgili! Bir gece olsun uyumazsan, gönlünü tamamıyla candan O’ na verirsen, sana ölümsüzlük hazinesi görünür.

Akşam olup da dünyayı aydınlatan güneş battıktan sonra gece gelince, gayb nurunun güneşi doğar da gönülleri aydınlatır, gözleri nurlandırır. Bedenleri manen ısıtır.

Sevgili bu gece kendini zorla da, uyumak için yastığa başını koyma!

Ne olur bir gece yatma da Cenâb-ı Hakk”ın   lütuflarını, ihsanlarını gör!

Bütün manevî güzelliklerin, ihsanların kendilerini gösterdikleri zaman gece vaktidir.

Uyuyan bu güzellikleri göremez. Aklını başına al! Sen de bu gece uyuma!

İmran oğlu Müsa Allah’ın nurunu geceleyin gördü. Geceleyin o ağaca doğru gitti de “Gel!” sesini duymadı mı? ‘

Hz. Musa geceleyin on yıllık yoldan daha fazla yol aldı da, baştan başa nurlara gark olmuş bir ağaç gördü.

Hz. Ahmed (s.a.v.) de Mi’rac’a geceleyin çıkmadı mı?

Burak o büyük peygamberi geceleyin göklerin ötesine götürmedi mi?

İnsanlar gündüz rızk peşinde koşarlar, didinir dururlar. Gece ise sevgili ile buluşma zamanıdır, aşk zamanıdır.

Bu yüzdendir ki âşığı kem gözden korumak ve sevgili ile buluşmasını gizlemek için, gece, karanlığı ile her tarafı kaplar, perdeler gerer.

Gece gelince insanlar dinlenmek için yataklarına girerler, kendilerini uykunun kucağına bırakırlar, uyurlar.

Fakat aşıklar gece uyumazlar. Cenab-ı Hakk’la onların işleri vardır. Onlar manen Hak’la buluşurlar, konuşurlar.

Cenab-ı Hakk Davud (a.s.)’a buyurdu ki: “Ey Davud! Bizi sevdiğini iddia eden kişi; Yatağa girip bütün gece uyursa, onun sevgi iddiası sahtedir yalandır.”

Âşık olan gece uyur mu ? Buna imkan var mı? Hem âşık olmak, hem de uyumak hiç görülmemiştir.

Çünkü âşık içinin yanışını, derdini söylemek için sevgili ile yapayalnız kalmayı ister.

Bütün geceler de; Cenab-ı Hakk’dan şöyle hitaplar, sesler gelip durmada. “Ey kulum! Herkes uykuya daldı, kalk! Seninle manen buluşalım. Bu fırsatı kaçırma! Bu fırsat her zaman ele geçmez.

Öldüğün zaman bu can bedenden ayrılınca, bu gecelere çok hasret çekersin, özlem duyarsın.” O nedenle bir gece olsun uyuma

 Şefik Can Divân-ı Kebir. No:143- 106