BAĞIŞLA VE YÜRÜ
BAĞIŞLA VE YÜRÜ
Belirsizlik.
Bundan sonra ne olacak?
Bu soruyu sorduğunuz anda iki ihtimal vardır, ya olmasını istedikleriniz ya da aklınıza gelen kötü ihtimaller.
İkisi de görüş ve biliş alanınız kadardır.
Genellikle de hiç öngörmediğiniz şeyler olur.
İhtimaller durduğunuz ve baktığınız yer kadardır.
Yerde kapalı bir alanda elini alnına koymuş ileriyi gözetleyen birisinin gördükleriyle bir dağın tepesinde elinde dürbünle bakanın gördükleri arasında dağlarla fark var.
Daha ileriyi merak ediyorsanız keskin görüşlülerle istişare edin.
En sonu ne diyorsanız şimdiden söyleyelim, çürümüş kemikler.
Olan olması gerekendir.
Olacak olan da hayırlıdır.
Görünmeyenden korkan ve kaygı duyanlar için söyleyelim
Allah ebedi ve ezelidir.
Geldiğimiz yerde de, gideceğimiz yerde de, yolda da dost ve yaren O’dur.
Korkuya mahal yok.
Bağışlayın.
Bağışlayın ve yüklerinizden kurtulun.
Bağışlayın ki düşünceniz O’na yönelsin.
Bağışlamak boyun eğdirmek, öcünü almak değil, seni yoldan alıkoyandan paçanı kurtarmaktır.
Bağışlayın ve O’na yönelin ki o hem aziz hem de müntekımdir.
Bağışlamak olan biteni O’na havale etmektir. Sen de öyle yap.
Geriye bakmak ruhu yorar.
Ruhun menzili çok ötelerde.
Seni elbisenden yere bağlayan ipleri kesemiyorsan elbisenden soyun.
Bağışla ve yürü.
İlle de geçmişte olan biteni anlamlandırmak istiyorsan Hz Yusuf’un şu sözünü dinle. Bir yoldaşı Hz Yusuf’a başına neler geldi ve insanlar hem de en yakınların sana neler yaptı diye bahis açınca, mevzuyu hiç derinleştirmeden şöyle dedi:
Aslanlara bazen zincir vurulur.
Bağışla ve yürü.
Dr Faik Özdengül