Ahmed Avni Konuk’un Mesnevi-i Şerif şerhinde lbn Arabi – Mustafa Tahralı

A+
A-

Ahmed Avni Konuk’un Mesnevi-i Şerif şerhinde lbn Arabi

Mustafa Tahralı

A. A. KONUK, Mesnevf-i Şerif şerhine girişmeden önce M. İbn Arabi’nin iki mühim eserini, yani Fususu’l-Hikeın’i 1912-1919 yılları ve et-Tedbirat el-İlahiyye adlı eseri ise 1922-1925 yılları arasında tercüme ve şerh etmiştir. Mesnevi şerhine ise 1930 yılında başlamış, vefatından birkaç ay önce 1937 yılında tamamlamıştır.

Bu tercüme ve şerh faaliyetinin, şuurlu bir tercihle, böyle bir sıralama ile yapıldığını rahatlıkla söyleyebiliriz. A. Avni Bey Mesnevi-i Şerif in yüksek seviyede bir marifet ve tasavvuf anlayışıyla şerhinin, İbn Arabi’nin özellikle Fütuhat, Fusus ve Tedbirat gibi eserlerinin iyi bilinip anlaşılmasıyla mümkün olacağı kanaatinden hareketle adı geçen eserlerden ikisini şerh ederek, böylece gelecekte yapmayı tasarladığı Mesnevi Şerhi çalışmasına ilk adımını atmış olmaktadır. Üstelik daha önceki asırların ilk Mesnevi şarihlerinden Şem’i Efendi (Ö.1011/1602) ve İsmail-i Ankaravi (Ö.1041/1631) de, kendi Mesnevi şerhlerinde İbn Arabi’nin eserlerine atıflarda bulunmuşlar ve meratif-i vücüd ve vahdet-i vücüd gibi ana konu ve fikirlerde İbn Arabi’nin görüşleri ve terminolojisi içinde Mesnevi beyitlerini şerh etmişlerdir. Ankaravi Molla Cami’nin şerh ettiği İbn. Arabi’nin Nakşu’l-Fusus adlı eserini Türkçe’ye tercüme etmiştir. Bu ilk şarihlerin şerhlerinden de anlaşılıyor ki, Mesnevi şerhinde İbn Arabi’nin eser ve fikirlerine başvurmak, en tabii bir şerh metodu olarak görülmektedir.

ETİKETLER: