Ah Dünya! – Filiz Konca

A+
A-

Ah Dünya!

Filiz Konca

Hz. Mevlana mürşit kitap olan “Mesnevi” sinde şöyle bir hikaye anlatır. (2.cilt, 321.beyit vd.)Padişahın av için beslediği doğanlardan biri sahibinden kaçmış ve tesadüfen un eleyen bir kocakarının evine girmiş. Ömründe böyle uzun gagalı, uzun tırnaklı bir kuş görmemiş olan ihtiyar ona acımış, kolunu kanadını bağladıktan sonra eline makası almış ve:

– Vah zavallı kuşum vah! Sahibin seni ne kadar bakımsız bırakmış, ne kadar ihmal etmiş, diyerek sağını solunu kırpmaya başlamış. Böylece doğanın kanatlarını, gagasını ve tırnaklarını kesmiş ve:– İşte şimdi kuşa benzedin, demiş. Sonra da yemesi için önüne saman dökmüş. Doğan verilen samanı yemeyince de pek kızmış:

– Bak hele şu nanköre! Bunca iyiliğimin kıymetini bilmiyor da ikramımı reddediyor, diye kafasına vurmaya başlamış.

Beri tarafta padişah arayıp tararken kocakarının elinde acınası bir hale düşen kayıp kuşunu bulmuş ve ona şöyle demiş:

– İşte padişahtan kaçıp kocakarının çadırını yurt edinmenin cezası budur.

Ehlullah hikayeyi şöyle açıklar:

“Buradaki doğandan maksat; nefs kocakarısının eline yakasını kaptırmış bir günahkardır”

“Yani ey Ezel Şahı’nın doğanı olan insanoğlu! Senin kadrin kıymetin öte tarafta. Bu dünya kocakarısının çadırına meyleder, oradan bir dostluk umarsan başına geleceklere hazır ol!”

“Şahlar şahından kaçılır mı? Padişahlar padişahının sarayından kaçıp da acaba bir yer bulabilir miyim, bir umut diye sağa sola gidersen halin böyle olur işte. Mahlukun eline düşme. Yüce yaratıcıya kulluk yaparken gidipte aciz kullardan birşey umma.”

Hz. Mevlana, dünya denen kokmuş kocakarıya esir olup papucunun kadağını öpenlere, merkebe kul köle olanlara mürşid kitap olan Mesnevi” sinde seslenir:

Hz. Mevlana şöyle der: (6. cilt;316 vd.)

“Dünyanın bütün nimetleri, zevkleri, içine girip tatmadan, denenmeden evvel uzaktan pek güzeldir. Uzaktan pek hoştur. Fakat yaklaşırsan anlarsın ki sınamadan ibarettir. Uzaktan göze su gibi görünür. Fakat yanına vardın mı görürsün ki serapmış. Dünya, kendisini yeni gelin gibi gösteren, cilveler eden, kokmuş bir kocakarıdır. Sakın sen onun yüzündeki boyaya ve kokusuna aldanma. Aman, onun zehirle karışık şerbetini tatmaya kalkışma.”

ETİKETLER: