BERAT KANDİLİ

A+
A-

Hazreti Peygamber, Berat Kandili olan Şaban ayının 15. gecesine son derece büyük değer vermişlerdir.

Anlatılan şu ki; Hz. Ayşe’ den izin alıp, sabaha kadar ibadet ettiği ve  “Ayaklarınız şişti, niye bu kadar çok ibadet ediyorsunuz?” dediğinde, “Allah’a şükreden bir kul da mı olmayayım? Sen biliyor musun, bu gecede ne hayırlar vardır” dediği gece, muazzam gecedir.

Hz. Ayşe O’na sorar: “Bu gecede ne gibi hayırlar vardır?” Onun üzerine Hz. Peygamber buyurur: “Bu sene doğacak çocukların her biri bu gece yazılır, bu sene ölecek kimselerin her biri gene bu gece yazılır. Bunların rızıklarının hemen hepsi bu gece gelir. Kulların yapıp ettikleri işlerin hemen hepsi, bu gece yüce Hak katına çıkarılır”. “Bu ara sordum” diyor Hz. Ayşe, “ya Resulullah! Hemen herkes Allah’ın rahmetiyle cennete girecek, öyle mi?” Şöyle buyurdu: “Evet, öyledir” dedi. “Sen de mi ya Resulullah?”. O zamanda dedi ki: “Evet ben de, ancak Allah-u Teala beni rahmetine daldırmıştır”. Sonra başını ve yüzünü meshetti.

O gece Hz. Peygamber secdesinde şöyle dua etti: “Azabından affına sığınırım, dargınlığından rızana sığınırım, senden sana sığınırım. Şanın yücedir. Sen kendi zâtını övdüğün gibi seni övemem”. Onun üzerine sordular: “Ya Resulullah! Bu gece secde de bir şey okuduğunu duydum, söyler misin?” O da Hz. Ayşe’ ye sorar bunun üzerine: “Sen onları öğrenebildin mi?”, “Evet” deyince, “Onları hem sen öğren, hem başkalarına öğret” buyurdu. Yani edilen duaların mutlaka başkalarıyla paylaşılması gerekiyor. Bu gece birbirimize karşılıklı dua etmemiz gerekiyor. Bu gecenin çok önemli bir gece olduğunu; bize defalarca Peygamber Efendimiz anlatmıştır.

Abdülkadir Geylânî Hazretleri: “Allah, o gece senin bütün işlerini gözden geçirir. Hayattan ölüme gidecekler yazılır. Haccı ziyaret edecekler yazılır” diye anlatır. Gene Hz. Peygamber bu gece için: Şaban ayının orta gecesinin ilk vaktinde Cebrail geldi ve şöyle buyurdu:  “Ya Muhammed, başını semaya kaldır. Sordum: “Bu gece nasıl bir gecedir?. Şöyle anlattı: “Bu gece Allah, rahmet kapılarının 300 tanesini açar. Kendisine şirk koşmayanlardan herkesi bağışlar. Meğerki bağışlayacağı kimseler; büyücü, kâhin ve alkol kullanan, faizciliğe, zinaya devam eden kimselerden olmasınlar. Bu kimseler tövbe edinceye kadar, Allah onları bağışlamaz” Gecenin dörtte biri geçtikten sonra Cebrail gene gelir ve şöyle der: “Ya Muhammed, başını kaldır!”. Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında bir melek, şöyle sesleniyor: “Ne mutlu, bu gece rükû edenlere!” İkinci kapıda melek, şöyle sesleniyor: “Bu gece secde edene ne mutlu!” Üçüncü kapıda melek sesleniyor: “Bu gece dua edenlere ne mutlu!” Dördüncü kapıda melek sesleniyor: “Allah’ı zikredenlere ne mutlu!” Beşinci kapıda melek: “Bu gece Allah korkusundan ağlayanlara ne mutlu!” Altıncı kapıda melek: “Bu gece Müslümanlara ne mutlu!” Yedinci kapıda melek diyor ki: “Hiçbir dilekte bulunan yok mu ki, dileğini verelim!” Sekizinci kapıda melek sesleniyor: “Günahının bağışlanmasını isteyen yok mu ki, günahları bağışlansın!” Bunları gördükten sonra Cebrail’e sordum: “Bu kapılar ne zamana kadar açık?” Şöyle dedi: “Gecenin ilkinden, tanyeri ağarıncaya kadar”. Sonra şöyle dedi: “Ya Muhammed! Bu gece, Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri kadar kimse cehennemden azat edilecek”.

Bu geceye “Berat” isminin verilmesinin sebebi de şöyle açıklanmıştır: Bu gece Rahman, Allah tarafından şakilere kurtuluş fermanı verir.  Bu gece, Allah’ın Velî kullarına ziyana uğranmaktan yana kurtuluş fermanı verilir. Bu gece, Allah-u Teâla halkına şöyle der: “Müminleri bağışladım, kâfirlere mühlet verdim, kin ve haset sahiplerini dahi hallerine terk ettim, ta ki o halleri terk edinceye kadar”.  Allah’u Teala, Berat gecesini kullarına açıkça bildirilmiştir, zira o gece; hüküm ve kaza gecesidir, dargınlık ve rıza gecesidir, kabul ve ret gecesidir, kavuşmak ve kavuşmamak gecesidir. Saadet, şekavet, ikram gecesidir. Allah dualarımızı kabul etsin. Amin.