748. Vuslat Yıl Dönümü Açılış Programı

A+
A-

“İrfan Vakti” temasıyla düzenlenen Hazreti Mevlana’nın 748. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri’nin ilk gününde “İrfan Vakti Yürüyüşü” ile başlayan etkinlikler, Mevlana Kültür Merkezi’nde düzenlenen programla devam ediyor.

Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar, Hakk’a Vuslatının 748. Yılında rahmet ve şükranla yâd ettiğimiz Hazret-i Mevlâna’yı,  anmaya ve anlamaya yönelik, Şeb-i Arus Etkinlikleri’nin Açılış Programına hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Mevlevi Geleneğindeki adıyla “Şeb-i Arus”, modern dönemde Vuslat Yıldönümünde Mevlâna’yı Anma Etkinlikleri; ülkemizin en köklü sivil kültür-sanat etkinliğidir. Modern döneminde bu yıl 84.sü yapılacak bu etkinliğin bir asra yaklaşan geçmişinde ülkemizin yurt dışındaki tanıtımında çok önemi bir yeri olduğu hepimizin malumudur.  Milyonlarca insanın yıl boyunca gelip ziyaret ettiği Mevlâna Müzesi, Mevlâna Türbesi yakın-uzak coğrafyalardan Hazret-i Mevlâna’yı seven insanları ağırlamanın yanı sıra, ülkemizin farklı ülkeler ve milletler etkileşiminin de odağı olmuştur ”dedi.

Mevlana’nın görüşlerini yeniçağa uygun bir dille resmetmeye bir yenisi daha eklediklerini söyleyen Konya İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdüssettar Yarar; “Ülkelerin “Yumuşak Gücü” olarak nitelendirilen “Kültürel Diplomasi “ alanında oldukça seçkin bir yeri olan Mevlâna’yı Anma Etkinliklerinde son beş yıldır devam ettirdiğimiz; Mevlâna’nın görüşlerini yeniçağa uygun bir dille resmetme çalışmamıza bir yenisini daha ekledik. Her yıl Mevlâna düşüncesinden öne çıkardığımız kavramlarda bu sene “irfan” kavramına yer verdik. İrfan Vakti teması etrafında Hazret-i Mevlâna’da irfan kavramının ana çerçevesini gösteren sözlerini ve fikirlerini işledik. İrfan malumunuz, ince fikir, sezgi, duyuş gibi anlamlara gelir ve Hazret-i Mevlâna başta olmak üzere Anadolu’daki manevi yollarda irfan kavramı, üzerinde en çok durulan kavramlardan biridir. Nitekim biz de sık sık konuşmalarımızda Anadolu İrfanından bahsederiz. Milletimizin tarih boyunca gündelik hayatta ya da önemli meselelerdeki bazı zarif ve nazenin tutumuna, ince yaklaşımına irfan kavramı ile bakarız. İrfan, Anadolu’daki Müslümanlık tarihimizde, öteki insanla barış içinde yaşamamızı, ibadetlerimizi ve kabahatlerimizi gizlememizi, yaptığımız her şeyi varlığın gerçek sahibi Hazret-i Hakka münhasır kılmamızı anlatan bir kavramdır.  Bu haliyle milletimizin İslam tarihindeki bin yılı aşkın tecrübesi irfanî bir tecrübedir. Bu tecrübenin kurucularından biri olan Hazret-i Mevlâna bize irfanın, kişinin kendisini bilmesi olduğunu haber veriyor. Hatta bu etkinlikler için hazırladığımız yazılı-basılı ve görsel çalışmalarda O’nun Mesnevi adlı eserinden bir sözüne yer verdik. O diyor ki; “Bütün ilimlerin aslı, kişinin kendisini bilmesidir.” İşbu halde dünyada hangi fikre düşünceye sahip olursak olalım, meşguliyetimiz ne olursa olsun, önce kendimizi, ne olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi ve yeryüzünde ne için bulunduğumuzu bilmeliyiz. 7-17 Aralık tarihlerinde; Şeb-i Arus Etkinlikleri’nde bu salonda icra edilecek Tasavvuf Müziği Konseri, Mesnevi Sohbeti ve Mevlevî Mukabelesi dışında, hafta boyunca Mevlâna Türbesi Önündeki meydanda, “Türbeönü Buluşmaları”’nın yanısıra konferanslar, paneller, sergiler ve bir Tasavvuf geleneği olan Meşk’ler yapılacak ”diye konuştu.

Hazret-i Mevlana, kendini bilme irfanına erişmek isteyenlere bir yol arkadaşı, bir yoldaş olduğunu söyleyen Yarar; “Türkiye Selçukluları çağının büyük arifi Hazret-i Mevlâna, milletimizin bu topraklardaki inanma ve yaşama idrakini belirleyen büyük öğretmenlerden biridir. Bu büyük öğretmene hizmet etmek yolunda, yaklaşık sekiz asırdır devam eden hizmet ve muhabbet kervanında, bugün sizinle bir arada olmak büyük bir lütuftur.  748. Vuslat Yıldönümü Anma Etkinlikleri;  Konya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Konya Büyükşehir Belediyesi, KTB Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, Meram, Karatay, Selçuklu merkez ilçe belediyeleri, Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, KTO Karatay Üniversitesi, KTB Konya Devlet Tiyatrosu, Uluslararası Mevlâna Vakfı, İrfa, Anadolu Mektebi ve TYB ile birlikte gerçekleştirilecektir. Programlarımızın hazırlanmasında her zaman destek ve himayelerini gördüğümüz: KTB Sn. Mehmet Nuri Ersoya’a valimiz Vahdettin Özkan’a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Uğur İbrahim Altay’a, Karatay, Meram ve Selçuklu Belediye Başkanlarımıza teşekkür ederim. Hazret-i Mevlâna kendini bilmek, kendini bulmak isteyenlere yol gösteren bir öğretmen. Kendini bilme irfanına erişmek isteyenlere bir yol arkadaşı, bir yoldaş. Ne mutlu O’nu böyle görenlere ve sevenlere.  Ne mutlu O’nun rehberliğinde, yol arkadaşlığında irfan yolcularına.  748. Vuslat Yıldönümünün açılış programını teşrif eden siz değerli konuklarımızı tekrar hoş geldiniz diyerek selamlıyor, hepinize hayırlı akşamlar diliyorum ”ifadelerini kullandı.

Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, Hz. Mevlana’nın 748’inci Vuslat Yıldönümü Uluslararası Anma Törenleri bu yıl “İrfan Vakti” programında konuştu.

Başkan Altay konuşmasında; “Yüzlerce yıldır Mesnevi’nin hamuru ile yoğrulan; Hikmet Ehli’nin diyarı, Selçuklu Payitahtı Konya’mıza hoş geldiniz, safalar getirdiniz. Vuslat, En Sevgili’ye kavuşmanın en güzel nişanıdır. Vuslat, ömrün bütün ikbalinin, aşkın en güzeline adanmasıdır; ruhun huzur güneşidir. Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî Hazretleri buyurur ki; “Her ayrılığın, uzak düşüşün aslı, kavuşmadır. Ey beladan ürküp kaçan can, vuslat kapımızı açtık, haydi gel!” dedi.

İrfan Vakti kavramının anlamının çok geniş olduğuna dikkat çeken Başkan Altay; “Vuslata giden yollar, çoğu zaman dikenlerle kaplıdır. Fakat sabır, vuslatı güzelleştirir. Bu yüzdendir ki Mevlânâ Hazretleri bâki âleme göç edişinin, “Düğün Gecesi” olarak gönüllere yerleşmesini ister. Onun için ölüm, cennet mekânına açılan bir perdedir, tohumun toprağa düşüp bir başka âlemde yeniden yeşermesidir. Vuslat yıl dönümü anma törenlerinin bu yılki teması olan “İrfan Vakti”, oldukça anlamlı bir kavrama atfedilerek belirlendi. Çünkü bilmek ayrı; tanımak, hissetmek, idrak etmek ve o idrakle tefekkür etmek ayrı şeylerdir. Her âlim, irfan yolculuğuna çıkamaz. Bunu başarabilmek, çok az insana nasip olan bir nimettir. Dinimiz İslam, ilmin de irfanın da en güzel yaşandığı ve yaşatıldığı manevi bir iklimdir. İslam; kurtuluşun, iyiliğin, güzelliğin ve huzurun yegâne anahtarıdır. Dinimizin tüm güzelliklerini; barışla ve hoşgörüyle anlatmak, bütün Müslümanların üzerine düşen bir vazifedir. Özellikle İslamofobi hastalığının giderek yayıldığı çağımızda, dinimizi en doğru şekilde insanların kalplerine yerleştirebilmek büyük bir meziyettir ”diye konuştu.

Mevlana’nın sevgi ve hoşgörü güneşi, Konya’mızdan doğup; doğunun ve batının bütün iklimlerini aydınlattığına değinen Başkan Altay; “Hiç şüphesiz tüm insanlığın barışa ve koşulsuz sevgiye ihtiyacı var. İslam’ın bu güzelliğini bütün dünyaya yaymanın en etkili yollarından biri ise Mevlana Hazretleri’nin felsefesiyle hareket etmektir. O, kapılarını hiçbir zaman, hiç kimseye kapatmadı. Tam da dinimizin ve Fahri Kâinat Efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v)’in de istediği şekilde; bütün insanları sevgiyle kucakladı. Mevlana’nın sevgi ve hoşgörü güneşi, Konya’mızdan doğup; doğunun ve batının bütün iklimlerini yüzyıllardır aydınlatıyor. Mesnevi’nin, Divan-ı Kebir’in, Fîh-i Mâ-Fîh’in, Mecâlis-i Seb’â’nın ve Mektûbât’ın izleri, Konya’dan yola revan olup; Buhara’dan Bosna’ya, Kahire’den Kırım’a, Tebriz’den Şam’a kadar nice şehirlerin sokaklarına yüzyıllardır mührünü kazıyor. Bugün burada, bu gönül ikliminin ruhlara dolduğu yerde sizlerle birlikte bulunmaktan çok derin bahtiyarlık duyuyorum. “Manevî denize susadıysan, Mesnevi adasında bir ark açıver” der Hazreti Mevlâna… Hangimizin yüreği Mesnevi’den bir söz işitince aşkla yanıp tutuşmaz. O’nun gül bahçesinde soluklanan hangi insanın gönlüne huzur dolmaz ”ifadelerini kullandı.

Bütün kapıların irfan kapısına çıktığını söyleyen Altay; “Bugün yeryüzünde Mevlânâ Hazretleri’nin ve Mesnevi’sinin tanınmadığı, duyulmadığı neredeyse hiçbir diyar yoktur. Çünkü gönül, Hazreti Pîr’in de dediği gibi “Âlemin kutbu ve Âdem’in canının canıdır.” Gönül ki iyiliğin, vuslatın, ilmin ve irfanın kapılarını açar. Bu kapılardan birinin önünde dahi durmak bir insan için ne büyük bir sevinçtir. Sevgiyle yanıp tutuşanlar sevgi kapısından; kavuşmanın hasreti yüreğinde kor gibi yananlar vuslat kapısından; ilmin dipsiz kuyusuna revan olanlar ilim kapısından ve arif olanlar irfan kapısından devam eder yolculuğuna.  Fakat bütün diğer kapılar en sonunda yine irfan kapısına çıkar. Çünkü iyiliğin aslı hissetmektir, vuslatın aslı sevgiliyi görmektedir. Hazreti Pîr’in de söylediği gibi; “Bütün ilimlerin aslı kişinin kendisini bilmesidir. İrfan Vakti’mizin; Konya’nın kadim topraklarından, bütün dünyaya iyilik ve güzellik taşıyacak daha nice ariflerin yetişeceği günlerin yeni bir başlangıcı olmasını diliyorum. Bu duygularla Vuslat’ın 748. yılında gerçekleştireceğimiz programların ülkemiz ve tüm insanlık için birlik, beraberlik ve kardeşlik bağlarının güçlenmesine vesile olmasını diliyor; sizleri ve tüm dünyadaki Mevlânâ dostlarını saygıyla, muhabbetle selamlıyorum” ifadelerini kullandı.

Konya Valisi Vahdettin Özkan, İnsan sevgisini merkeze alan, herkesi kucaklayan ve benimseyen, hoşgörü, bütünlük, sevgi, edep, irfan kandiliyle geleceğe ışık tutan gönül insanı Hazret-i Mevlana’yı 748. Vuslat yıldönümünde rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Mevlâna Celalettin Rumi Hazretleri; akıl ve kalbin beraberliğinde, gönüllerde sevgi, hoşgörü ve tevazuu mayalamıştır. Hz. Pir’in yorumları, tevhidi ve Kainattaki nizamı zihinlere nakşetmektedir. Hz. Mevlâna; sanat, zarafet ve edebiyatta derin tesirler bırakmıştır. Aynı zamanda medeniyetimizin ahlak anlayışını en veciz bir şekilde ifade etmiştir. Hazreti Mevlâna; şahsiyeti ve düşünceleri itibarıyla oluşturduğu gelenekle, Türk irfan hayatını besleyen çok önemli bir kaynaktır, bir hazinedir. Bu kaynak Anadolu’dan Rumeli’ye uzanan manevi bir silsile ile irfan yolunu oluşturmuştur. Yalnızca doğduğu zamana ait olmayan, çağların çok ötesinde yaşayıp, çevresine, insanlığa, şimdiki zaman ve geleceğe ışık tutan büyük âlim Mevlâna “Hamdım, piştim, yandım elhamdülillah” derken tüm insanlığa kemâlât yolunu göstermiştir” dedi.

“Bu yıl Mevlâna Celalettin Rumi’yi anma törenlerinde “irfan vakti” diyerek medeniyet mimarlarımızın geleneğini istinat noktası yapacağız. İrfan geleneği; Allah’ı bilmek, zikretmek, O’na kavuşma çabasında olmak, Dünya hayatının aldatıcı cazibesinden sıyrılmaktır. İrfan geleneği, Allah’a kavuşmayı; en güzel ve sonsuz bir başlangıç olarak sevinç içinde karşılamaktır. Hazreti Mevlâna, sonsuz teslimiyet içinde irfan yolculuğunun yüce mertebesi olan Marifetullah’a erişmiştir. O, İlme’l-yakîn olarak varlığın sahibini bilmiş, Hakke’l-yakîn olarak varlığın derin hakikatine yaklaşmıştır.  İbadet, amel, ahlak ve edebin hakikatte irfana ihtiyacı olduğunu özümsemiş büyük âlim Hz. Mevlâna, kalplerin derinliklerine işlenmiş; nefsin eğitilmesi ve ruhun arındırılması yolunda tüm insanlığa rehberlik etmiştir ”diye konuştu.

“Gözün gördüğü hakikati idrak etmenin ancak katılaşmamış bir kalp, bağlanmamış basiret ve güzel amel ile mümkün olduğunu anlatan Hazreti Mevlâna “Kime kötü gözle bakarsan bil ki kendi varlık dairenden bakmaktasındır. Sen fena olduğundan onu fena görmektesindir, bu tıpkı eğri merdivenin basamağının da eğri olması gibidir “diyerek irfanın bilme ötesinde kalp gözüyle de özümsemek olduğunu ifade etmiştir. 748. Vuslat yıldönümünde irfan mektebinin yetiştirdiği gönül erleri; kalbi İlahi sıfatların tecelligâhı olarak görmektedir. Akılla buluşan kalbin hakikati esas alarak barış, birlik, sevgi ve hoşgörü ile tüm zorlukların aşılacağı Kamil İnsan ve Kamil Toplum temennisiyle hepinizi muhabbetle selamlıyorum.”

“İrfan Vakti” temasıyla düzenlenen törende, Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan’ın Tasavvuf Müziği Konseri’nin ardından Tasavvuf Tarihi Araştırmacısı ve Yazar Ömer Tuğrul İnançer “Mesnevi Sohbeti” yaptı.

Program, Kültür ve Turizm Bakanlığı Konya Türk Tasavvuf Müziği Topluluğu’nca icra edilen “Mevlevi Ayini Şerifi” ile sona erdi.