6) Alâeddîn Çelebi

A+
A-

Betül SAYLAN*

SEFÎNE-İ NEFÎSE-İ MEVLEVİYÂN’DA BAHS OLUNAN DİĞER ÇELEBİLER

6) Alâeddîn Çelebi

Alâeddin  Çelebi,  Sultan  Veled’in  oğullarından  Şemseddin  Emir  Âbid  Çelebi’nin   (ö.739 h./1338 m.) oğlu Selâhaddin Emir Zâhid’in   (ö. 737 h./1336 m.)1066  torunlarındandır. Babasının kuzeni olan, Emir Âlim Çelebi oğlu Emir Âdil Çelebi’nin (ö. 865 h./1460 m.) postnişînliği döneminde terbiye görmüştür. Oluşturduğu sohbet halkalarının şöhret bulduğu; ve özellikle devlet   erkânı   ve   zengin   kesim   tarafından iltifât görmekteyken, Çelebi’nin bu durumdan istiğnâ ederek sohbet halkasına dâhil ettiği kimseleri dört grupla sınırlandırdığı rivâyet edilir.1067

Birçok öğrenci yetiştiren Çelebi’nin ömrünün sonlarına doğru kendisine Sadreddin Konevî Zâviyesi’nin postnişînliği verilmiştir. 1068 Ve Alâeddin Çelebi burada talebe yetiştirmekle ve sohbetle meşgul olmaya devametmiştir. Sefîne’de kaydedilen önemli bir bilgi de, burada oldukça büyük ve Mevlevî büyüklerinin eserlerinin muhâfaza edildiği bir kütüphâne bulunması, nitekim Alâeddin Çelebi’nin zamânının çoğunu burada ecdâdının kaleme aldığı eserleri mütâlaa etmekle değerlendirmesidir.1069

Vefâtının akabinde, Sultanü’l-Ulemâ Bahâaddin Veled’in ayakucuna defnedilmiştir.1070


1066 Salâhaddin Emîr Zâhid Küçük, 737 h./1336 m. târihinde, 31 yaşındayken vefat etmiştir. Emir Âdil Küçük (ö. 829  h./1425  m.)  ve  Abdülehad  Çelebiler’in  babalarıdır.  Emir  Âdil  Küçük,  Edirne  Mevlevîhânesi  şeyhlerinden Celâleddin   (ö.   844   h./1440   m.)   ve   Cemâleddin   Çelebiler’in   (ö.   853   h./1449   m.)   babalarıdır.   Biz   Alâeddin Çelebi’nin Abdülehad Çelebi’nin neslinden olduğu kanâatini taşımaktayız.
(Sahîh Ahmed Dede, a.g.e., s. 217-218, 240, 243)

1067 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 209

1068  Abdülbâki Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik eserinde, Sadreddin Konevî Zâviyesi’nin postnişînliğinin Şemseddin Emir Âbid oğlu Selâhaddin Emir Zâhid’e verildiğini aktarıyor. Ancak, postnişînlik Selâhaddin Emir Zâhid’in torunlarından Alâaddin Çelebi’ye tevcih ediliyor. Ayrıca kaynaklarda “Sadreddin Konevî Zâviyesi” ile kastedilen yerin Sadreddin Konevî’nin medfûn bulunduğu türbe ve câmi olduğu kanâatindeyiz. Nitekim, Konya’da zikredilen Mevlevî zâviyeleri arasında “Sadreddin Konevî Zâviyesi”ne rastlayamadık.
(Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 209; Gölpınarlı, Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik, s. 333)

1069 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 209

1070 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 210

 

ETİKETLER: