1444 HAC
1444 HAC
Âh kabûl et bu ziyâreti yâ Rabbim
Her ayrılık içerisinde bir burukluk barındırır ama ayrılık gerekçesi ilahi bir davete icabet ise giden de bekleyen de farklı hisler taşır. Bunu yakın zamanda hac vazifesi için yola revan olacak eş dostun telefon ile arayıp helallik dilemesi ile bir kez daha hissettim.
Her ne kadar haberlerde, cuma hutbelerindeki ilanlarda ‘başvuruların başladığı gün, kontenjanlar, kura sonuçları, ilk kafile gidiş tarihi vb.” gibi önemli hususlar kulaklarda yer etse de bir tanıdığın, bir dostun “ben nasipse yolcuyum ,hakkınızı helal edin” demesi farklı bir tesir bırakıyor insanda.Hele henüz o mübarek toprakları görmeyenler için.
Doksanlı yıllarda hacdan gelenlerin hediye olarak getirdiği kırmızı renkli küçük slayt makineleri geliyor aklıma.Dedem hac dönüşü getirmişti bize de. Mekke-Medine fotoğraf kartlarının bir dairesel şerite yerleştirildiği kırmızı küçük slayt makinesindeki görüntülere kaç kez baktım bilmiyorum.Şimdi imkanlar daha fazla. Sizi hatırlayan ve istirahat ettiği bir anda muhabbet için değil de Beytullahı görmeniz için bir dostunuzun görüntülü araması ile az önce namaz için yöneldiğiniz kıblenin merkezini anlık olarak görmek bile mümkün. Ancak o slayt makinesinin bilinç altımdaki etkisi farklı olmalı ki bir tanıdık arayıp helallik dilediğinde, gerçeği henüz mümkün olmayan hatıraların sanal olanı zihnimde beliriyor.Sahne sahne, mekan mekan, hızlı hızlı akıyor bu sanal hatıralar bir slayt gibi…Sanki elini uzatsan ulaşacak gibi ama mümkün olmuyor elden ne gelir! Öyle olunca belki de yolculuk telaşında olan birini yoracak şekilde dua istirhamı, selam götürme ricası faslı başlıyor gıpta ile…
Bu durum, en son kıymetli bir dostumun hac yolculuğu öncesinde arayıp helallik dilemesi ile tekrar oluştu.
1444 senesinde hacca giden hüccac için küçük bir hatıra olarak tarihe not düşmek ve dualarında yer almak niyetiyle şu tarih kıtasını kaleme aldım.
Belki hacca gitmek için gönül sermayesi yeterli olmayan ve henüz davetiyesi çıkmamış bu fakir kardeşlerine de dua ederler de açılmayan kapılar açılır, her türlü noksan olan sebep tamamlanır, bilindik bilinmedik cümle maddi-manevi kayıt ve engel ortadan kalkıverir biiznillah!
1444 yılında hac farizasını eda eden cümle müslümanlar için düştüğüm (hicri) târîhtir.
1444 HAC
Gidenler der ‘dostlar helâllik dilerim’
Beytine dâvet eden sensin yâ Kerîm
Şu duâ ile düştüm ben de târîhi
”Âh kabûl et bu ziyâreti yâ Rabbim”
آه قبول ایت بو زیارتی یا ربم
1444
Yusuf Özbey
Tarih mısrası ebced tahlili:
[آ = 1] + [ه = 5] + [ق = 100] + [ب = 2] + [و = 6] + [ل = 30] + [ا = 1] + [ی = 10] + [ت = 400] + [ب = 2] + [و = 6] + [ز = 7] + [ی = 10] + [ا = 1] + [ر = 200] + [ت = 400] + [ی = 10] + [ی = 10] + [ا = 1] + [ر = 200] + [ب = 2] + [م = 40]