14) Lütfullah Çelebi
Betül SAYLAN*
SEFÎNE-İ NEFÎSE-İ MEVLEVİYÂN’DA BAHS OLUNAN DİĞER ÇELEBİLER
14) Lütfullah Çelebi (ö. 1088 h./1678 m. ?)
Ulu Ârif Çelebi’nin küçük oğlu Emir Âdil Çelebi’nin (ö. 770 h./1368 m.) oğlu Muhammed Sâdık’ın (ö. 805 h./1402 m.) oğlu Sâmi Çelebi’nin torunlarından, Cemel Ali Zâviyesi kurucusu ve postnişîni Abdülkerîm Çelebi’nin âilesinden olan Lütfullah Çelebi;1118 gençliğinde zâhir ve bâtın ilimleriyle meşgul olan, ecdâdına âid eserleri mütâlaa ile vakit geçiren, mevlevî âdâb ve erkânına riâyette son derece titiz bir genç olarak bilinmiştir. Bir akşam namazı sonrasında, elleri havada, duâ ederek hânesine doğru ilerlerken, muhâtap olduğu bir hal netîcesinde ömrünün sonuna kadar cezbedâr olarak yaşamıştır.1119
Lütfullah Çelebi’nin Konya Mevlânâ Dergâhı’nda birlikte hizmet ettikleri, hemdemi olan Derviş Hacı Ahmed ismindeki dervişin vefâtından sonra ise, Döşelik Kahvehânesi olarak anılan mekânı kendisine mesken tuttuğu ancak yine de hergün matbahdaki canları ziyâret maksadıyla Dergâh’ı ziyâret ettiği rivâyet edilir. 1120 Hattâ Lütfullah Çelebi’nin Döşelik Kahvehânesi’nde bulunduğu bir zamanda, dervişin biri dehşetli bir olaya şâhit olur. Tâbir ettirmek için Lütfullah Çelebi’yi bekler ve olayın sabahında Lütfullah Çelebi Dergâh’a geldiğinde dervîşin şâhit olduğu olayı tâbir eder. Bunun üzerine hayretini gizleyemeyen dervişe de bedenen bir yerde hazır bulunmayışının, mânevî huzûruna engel olmadığını ifâde eder.1121
Lütfullah Çelebi’ye isnâd edilen kerâmetlerden biri de, Dergâh’da kendisi için yeni ve farklı bir hırka gönlünden geçiren ancak bu arzusunu kimseyle paylaşmayan bir dervişle ilgilidir ki; dervîşin gönlünün bu arzuyla dolu olduğu bir anda, Lütfullah Çelebi’nin ahbablarından biri Lütfullah Çelebi için Haleb’de bir hırka diktirmiştir ve hediye etmek üzere Dergâh’a gelmiştir. Lütfullah Çelebi ise bu hediye karşısında “Hırkayı isteyen budur, bana bir kepenek yeterlidir” buyurarak dervîşin gönlünden geçenden haberdar olduğunu beyan etmiştir.
Lütfullah Çelebi, kendisini Bişr-i Hafî derecesinde çıplak ayakla gezdirecek derecede cömertliği ile de meşhur olmuştur. Üzerinde bir tek kepenekle ayakları çıplak bir halde dolaştığı; ancak, konakladığı her yerde, ayaklarında herhangi bir toz-toprak kalıntısı olmamasının dikkat çektiği rivâyet edilmiştir.1122
Lütfullah Çelebi’nin muhibbânından olan ve Karaman muhâfızı Ali Paşa, Osmanlı Ordusu ile Çehrin Seferi’ne1123 çıkacağı zaman Lütfullah Çelebi’den duâ ve mânevî destek dilemeye gelmiştir. Lütfullah Çelebi’den hayır duâ alarak sefere çıkan Ali Paşa, daha sonra savaşın son derece harâretli olduğu bir ânda Lütfullah Çelebi’yi“Yarın iş tamamdır” derken müşâhede ettiği rivâyet edilir. Hakîkaten ertesi gün, Osmanlı Ordusu seferi muzafferiyetle tamamlamıştır. Zafer müjdesini pâdişâha ulaştırmak için heyetler yola çıktığı esnâda Ali Paşa da 18000 akçe verdiği bir askeri teşekkür için Lütfullah Çelebi’ye göndermiştir. Ancak zafer müjdesini taşıyan asker Konya’ya ulaştığında Lütfullah Çelebi’nin vefat haberini almış ve beldesinde çok sevilen bir kimse ve evliyâdan bir zât olması sebebiyle Lütfullah Çelebi’nin ardından halkın yas tuttuğunu; kazanlar dolusu helva pişirilerek başta Konya Mevlânâ Dergâhı dervişânı olmak üzere bütün zâviyelerin dervişânına ve fukarâya helva dağıtıldığına şâhit olmuştur. Lütfullah Çelebi’nin, o dönemde Konya’da baş gösteren tâun salgını için halkın yardımına koştuğu; duâlar, adaklar ve sadakalarla bu belâyı halktan uzaklaştırmaya çalıştığı; ancak en sonunda kendisinin de bu hastalığa yenik düşerek vefat ettiği rivâyet edilir.1124
Vefatlarının akabinde, mîrâsına tekābül eden kepenek ve kemerleri, kendisi gibi cezbedâr bir kimse olan Yahyâ ismindeki muhibbine teslim edildiği ve bir nevi’ makāmını kendisine terkettiği rivâyet edilmektedir. Yine kendisi gibi cezbedâr olan muhiblerinden Ahmed isimli olanını Nâblus’a, Derviş Muhammed isimli olan muhibbini de Sivas’a gönderdiği de rivâyetler arasındadır.1125
1118 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 232
1119 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 232
1120 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 232
1121 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 232
1122 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 232-233
1123 Çehrin Seferi, 1678 senesinde gerçekleşmiştir. Çehrin Seferi’nin müjdesini taşıyan askerin Konya’ya geldiğinde Lütfullah Çelebi’nin vefat haberiyle karşılaşmasını göz önünde bulundurursak Lütfullah Çelebi’nin 1678 senesinde vefat ettiğini söyleyebiliriz.
1124 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 233-234
1125 Mustafa Sâkıb Dede, a.g.e., c. I, s. 234