YALVARIŞLAR

A+
A-

Şiir ve Din: 17

YALVARIŞLAR

Nihad Sami Banarlı şiir hakkında şöyle der:

Bir şiir, okunduğu zaman ve duyulduğu zaman insanı kanatlandırmalı, fakat onu karanlık uçurumlara değil, aydınlık semalara yükseltmelidir.

Şiir lisanın en güzel sesli söyleyişi olduğu nisbette şiirdir. Şiir, insanı ruh ve kafa bakımından yükselttiği ölçüde güzeldir.

Gerçek şiiri duyan Lâhut âlemleriyle karşılaşmış gibi ürpermeli içinde bir nur çağlayanının yükseldiğini hissetmelidir.”

Bu defa Prof. Ayhan Altınkuşlar’ın şiir dünyasına girmek istiyoruz. Bakalım Banarlı hocanın şiir tariflerindeki ulviyeti yakalayabilecek miyiz?

Meşhur bir kudsi hadis var, Cenab-ı Hak Peygamberimnizin diliyle “Rahmetim gazabımı geçti” buyurur. İşte Altınkuşlar bir şiirinde bu kudsi hadisi üst başlık yapmış:

Ey “Rahmetim gazabımı geçdi” diyen Allah’ım! Beni de yarlığadığın kullarının arasına al! Amîn. diye başlamış.

“Ya Rabbi “başlıklı şiir şöyle:

Günâhım taştı köpürdü

Merhamet eyle yâ Rabbi!

Sevabım silip götürdü

Merhamet eyle yâ Rabbî!

Muhammed mürsel hakkı çün,

Karan’lı Veysel hakkı çün,

Hava, su, cebel hakkı çün.

Merhamet eyle yâ Rabbi!

Bir katrecik sevabım yok.

Sivâdayım günâhım çok.

Kulunun bir gün âhı yok.

Merhamet eyle yâ Rabbi!

Yâ İlâhî! Tut elimden.

Gir de çıkma can evimden.

Dûr eyleme visâlinden.

Merhamet eyle yâ Rabbi!

Dede Ayhan seni sever.

Her yerde şânını över.

Yoksa dizlerini döver.

Merhamet eyle yâ Rabbi!

Ayhan Altınkuşlar’ın “Bağışla Allah’ım” şiiri daha bir içten, daha bir yürek yanığı taşıyor. Hatâ ve günahla dolu olduğunu söyler. Takvâ yolunu bırakıp kötülüklere daldığını belirtir. Allah’ın Settâru’l-uyub, yani bütün hata ve kusurları örtücü olduğunu hatırlatır. Kendi günah ve kusurlarını da örtmesini ister. Bu kadar içten bir yalvarışın kabul göreceği umulur. Şiir şöyle:

Mücrimim, sırtımda cürmüm yüz tutub Rahmânına

Geldim Allah’ım recâya el açub Gufrânına

Harcadım pullar misâli şol ömür sermâyemi

Yüz mü kaldı yâ İlâhî varmağa dîvânına

İttikadan vaz geçüb tutdum habâset râhını

Yalvarırım merhamet kıl, bakma sen tuğyânıma

Bin günâh itdim de, asla bir gün âhım olmadı

Vağfuannî yâ İlâhî af düşer çün sânına

Setr eden sensin uyûbu, sâtirü’z-zenb ve’l-uyûb

Aybımı setr et, sığındım ben senin Settâr’ına

Yâ İlâhî, bab-ı lütfun sedd edüb, kovma beni

İhtiyâcım cümleden çokdur senin ihsânına

Rahmetin artık gazabdan mâdemâ, yâ lâ-yezâl

Cürmümü hoş gör, bağışla Ahmed’i sultânına

*

Hak Taala bize, nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretmiş. A’raf suresi 180. ayette şöyle buyrulur: وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَ “En güzel isimler Allah’ındır. Allah’a o isimlerle dua ediniz.” Bu isimlere Esma-i Husnâ denir. Ayhan Altınkuşlar “Koru Allah’ım” başlıklı şiirinde öyle yapmış, esma-i husnâdan bir kısmını zikretmiş:

Sen ey ezeller ezeli

Sen ey ebedler ebedi

Ve ey sebebler sebebi

Beni sen koru Allah’ım

İmân etdim sen Ehad’sın

Hiç kuşkum yok ki Samed’sin

Lem yelid ve lem yûled’sin

Beni sen koru Allah’ım

Helâl rızıklarla büyüt

Hep doğru yollarda yürüt

Geceleri rahat uyut

Beni sen koru Allah’ım

Emrinden ayrılmak abes

Yol bulmasın hevâ, heves

Her dakîka ve her nefes

Beni sen koru Allah’ım

*

Yüce Rabbimiz insanoğlunu zaaflarla dolu halk etmiştir. Evet insan Ahsen-i takvim üzere yaratılmıştır. Ama aynı zamanda esfel-i sâfiline, aşağıların aşağısına da yuvarlanabilir. Bu duruma düşmemesi için zaaflarını gidermesi gerekir. Bunun için ne yapılmalı?

Her şeyden önce hatanın, günahın, zaafın bilinmesi, itiraf edilmesi icap eder. Kendisi hastalığının farkında olmayan kimse doktora gitmeyi akıl edemez.

Gaflet, hakkı, hakikati, doğruyu unutmak demektir. İnsan gaflet halindeyken iyiyi kötüden, hakkı batıldan ayırd edemez. Onun için bir uyanışa, silkinmeye, farkındalık haline ihtiyaç vardır

İşte aşağıdaki şiirimizde bu uyanışın yansımalarını görüyoruz. Şâir günahlarını hatırlayıp utanıyor. Gaflet içinde yüzdüğünü görüyor. Bir himmet eliyle bu gafletten uyanmayı istiyor. Yüzünün kara olduğunu, bütün sermayesinin ah vahtan ibaret bulunduğunu söylüyor. Ne olur, ömür bitmeden selâmete ersem diye temennide bulunuyor.

Bu şiiri 1966 yılı başlarında yazmış olmalı. O sene bir manevi ışığa kavuşarak Allah’ın mağfiret denizine dalmayı diliyor.

Ayhan Altınkuşlar’ın şiiri şöyle:

Aşkın meyine kansam

Şevkin nârına yansam

Cümle günâhım ansam

Âr eyleyüb utansam.

Yol almış âşıklara

Nûr’a yaklaşıklara

Bürünsem ışıklara

Nurlansam aydınlansam.

Benim yârem derinden

Can alacak yerimden

Duam erenlerinden

Yevm-i dîni kazansam.

Ben Hüseynoğlu Ahmed

Gaflet içreyim gaflet

Etse Efendim himmet

Ölmeden ön uyansam

Rû-siyâhım, rû-siyâh

Hamûlemse âh u vâh

Olmadan ömrüm tebâh

Selâmete yollansam.

Yok bu gidişin hayrı

Özümle sözüm ayrı

Kefâf eylesem gayrı

Ben de hâlis kul olsam.

Desem Altmışaltı’ya

Son verse bunaltıya

Kavuşsam ışıltıya

Bahr-i gufrâna dalsam

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR