III. MEVLÂNA KONGRESİ – Açılış Konuşması – Abdurrahman Kutlu

A+
A-

III. ULUSLARARASI MEVLÂNA KONGRESİ

S.Ü. Rektörü Prof. Dr. Abdurrahman Kutlu”nun Konuşmaları

Bütün dünyanın dikkatini çeken Mevlâna’nın verdiği mesajların düzenle-nen bu kongre ile daha da anlaşılacağına inanıyorum.

Anadolu’nun Türk yurdu olması için yapılan çalışmaların merkezinde Mevlâna’nın yanı sıra Ahi Evren, Hacı Bektaş ve Yunus Emre gibi fikir adamları vardır. 1071 ‘de Anadolu, askeri anlamda fethedildi ama bu yetmedi. Bunun yanı sıra yerli halkın gönlü de bu fikir adamları tarafından fethedildi.

İnsanları iyiye hoşgörüye barışa ve sabırlı olmaya çağıran Hz. Mevlâna, insanlara sunmuş olduğu mutluluk reçeteleri ile sadece yaşadığı çağa değil yüz yılar sonrasına ve bütün insanlığa hitap etmiştir,

Mevlâna hoşgörüsünün, yaşam biçiminin ve felsefesinin, teknoloji çağı insanına hatırlatılması gereken üstün değerleri vardır. Yüzyılların yıprattığı sevgi, hoşgörü değerleri ancak Mevlâna Felsefesinin iyi anlaşılması ile mümkündür. Bunun için de hümanizm ile “hak” motifleriyle işlenmiş Mevlâna felsefesinin toplumlara aktarılması gerekmektedir. Bu noktada toplumdaki yeterli tüm kurum ve kuruluşlara fazlasıyla görev düşmektedir. Bilimsel çalışmaların ve bilimsel kültürün yaşatıldığı üniversiteler ise bu konuda öncü rol oynamak durumundadırlar. Bugün değerli bilim adamlarının katılımıyla geçekleşecek olan bu Kongrenin örneklerinin çoğalması gerekliliği çok açıktır. Bu tür toplantılar ve her türlü bilimsel çalışmalar Mevlâna felsefesinin geleceğe yansıtılması ve aktarılması için bir vesile olacaktır. Ortaya koyduğu hayat anlayışı tarihin hiçbir döneminde önemini yitirmeyecek nitelikte olan gönül adamları yaşatıl-malıdır ve bizler de buna hizmet etmek için gayret sarf etmeliyiz. Hz. Mevlâna gönüller sultanı olmuş Hakk”a yürüyüşün temsili bir insandır.

Aradan sekiz asır geçmesine karşılık o, sanki bugünün insanına, bugünkü sıkıntıları için hitap ediyormuş gibi canlı ve berraktır. Bütün mesajlarında insanlar arasında renk, ırk, din, dil, cinsiyet ayrımı yapmadan bugün de bütün insanları kucaklayarak gönüllere ferahlık vermektedir. Onu ölümsüz kılan budur. Onun dünyanın her yanında tanınmasını sağlayan fikirleri ve düşünceleridir. Ona gönül veren, bu nedenle insanlığa koşmaktadır.

Ve her şeyden önemlisi üzerinde yaşadığımız toprakların ebedi bir Türk yurdu olmasında en büyük pay sahibi olan Hz. Mevlâna’yı, bu büyük Türk insanını Konya”yı teşriflerinin 775. yıldönümü”nü kutladığımız şu günlerde saygı ve rahmetle anar hepinize saygılar sunarım.