A+
A-

30. HASET

Hak erlerinin ayakları altında toprak ol. Bizim gibi sen de hasedin  başına toprak saç!

Hasetten burun koparan kişi, kendisini kulaksız ve burunsuz bırakır.

Şeytan da aşağı olmadan arlandı, bunu ayıp telâkki etti de, kendisini yüzlerce kötülüğe düşürdü.

Hasedinden yücelmek istedi. Fakat yücelik nerde? Kanlara bulanıp kaldı.

Ebu Cehil, Muhammed (a.s.)’a uymaya utandı; hasedinden kendisini yüceltmeye, ondan yüksek olmaya çalıştı.

Adı Ebu’l-Hakem’di, Ebû Cehil oldu. Nice ehliyetli kişiler vardır ki, haset yüzünden ehliyetsiz olup kalmışlardır!

Hasetten Mısır’daki Yûsuf’un başına neler geldi? Bu haset, pusuya yatmış büyük bir kurttur.

Kendine gel, kendine! Padişahlara hasede kalkışma. Terk et hasedi; yoksa âlemde sen de bir İblis olursun.

Kâfirler, şeytanlarla aynı cinstendirler. Canları, şeytanların çırağı olmuştur.

Onların kötü huylarından en ehemmiyetsizi hasettir. Hani İblisin boynunu vuran haset!

Tavus kuşu gibi kanadına bakma; ayağını gör ki, kötü göz sana bir pusu kurmasın.

Dağ bile kötülerin nazarıyla yerinden oynar. Kur’ân’da “Gözleriyle seni yerinden oynatacaklardı” âyetini oku.

Mizaç ve tabiatı bozuk ve hasta olan kişi, kimsenin iyi olmamasını ister.

(I/436, 439, II/806-809, 1407, 3429, IV/2674, 2676, V/498, 499, 1172)

[divide style=”2″]